Sosyal Medya

Makale

Ey kendilerine AK Partili diyenler!

tarihinde yayınlandı.

Tahir Elçi katledildi. Ortaya çıkacak deliller ne olursa olsun, her ne kadar belirsizliklerin dünyasında dolanmak zorunda kalsak da, benim vicdanımda bu taammüden cinayet… Ensesinden giren kurÅŸunun sol göz üzerinden çıkması bir açıya karşılık geliyor. Böyle bir açı, eÄŸer Tahir olaÄŸanüstü bir ÅŸans sonucu o an hem dik durmakta hem de kafasını yere paralel ÅŸekilde bükmemiÅŸse, belirli bir anlama sahip: KurÅŸun büyük ihtimalle uzaktan ve yerden geliyor. Yani muhtemelen bir hendekten veya civarından uzun namlulu silah kullanılarak…

Ancak tetiÄŸi çeken elin pek de önemli olmadığını bilecek tecrübeye de sahibiz. Amaç iç savaÅŸ kışkırtıcılığı yapmak ve daha da öncelikli olarak Türkiye’yi yönetilemez kılmak. Bunu kimlerin istediÄŸi bir sır deÄŸil… Esad’la baÅŸlayan iliÅŸkiler ve ortak çıkarlar ekseninin buna teÅŸne olabileceÄŸini biliyoruz. Aynı ÅŸekilde PKK’nın son stratejik kararının da aynı doÄŸrultuda olduÄŸu tüm bölge sakinleri için sıradan bir bilgi. 
Bu vahim olay Türkiye siyasetinin ‘özünü’ bir kez daha hatırlatıyor: Esas mesele seçim kazanmak deÄŸil, ülkeyi yönetebilmek… Kendimize yazacağımız acil ders ise ÅŸu: Ä°ktidarın karşısında ülkeyi yönetilemez kılmak için uÄŸraÅŸan bir koalisyon varken, siyaseti maç kazanma ve rakibe ders verme kıvamında algılayan bir yaklaşım ülkeye zarar veriyor. 
O nedenle ÅŸimdi biraz da kendimize bakalım… Türkiye’nin iyiliÄŸini istemeyenlere iÅŸaret ederek gidilecek fazla bir yol yok. Böbürlenerek, övünerek, kendimizi ve hizmetimizi pazarlayarak, ona veya buna yaranmaya, makbul olmaya çalışarak gidilecek de pek bir yol yok… Kendilerine ‘AK Partili’ diyenlerin kamuoyu önünde sorumsuzluk ve basiretsizlik ima eden tutumlardan kaçınması gerekiyor. Çünkü bizzat bu tutum hükümetin alanını daraltıyor ve yönetme yeteneÄŸini elinden alıyor. 
Tahir Elçi bir televizyon programında PKK’nın bir ‘terör örgütü’ olarak adlandırılmaması gerektiÄŸini söyledi. Dayanağı bunun ‘tanım’ olmasıydı… EÄŸer her terör eylemi yapana ‘terör örgütü’ diyeceksek tabii ki PKK bir terör örgütü. Ama amacı terör olan taÅŸeronvari örgütlerle, kendisine siyasi hegemonya alanı üretmeye çalışan PKK türü örgütleri birbirinden ayırmak istiyorsanız daha titiz bir tanımlama yapmanız gerekir. Hele söz konusu örgütün farklı bir stratejiye kaymasını, ÅŸiddeti bırakmasını arzu ediyorsanız, bunu teÅŸvik edecek bir dil kullanmayı tercih edebilirsiniz. Tahir de onu yapıyordu… Barışın egemen olması için her ÅŸeyini ortaya koyan fedakâar bir Türkiyeliydi… 
Ama kendilerine ‘AK Partili’ diyenlerin birçoÄŸu siyaseti bir kavga ortamı olmanın ötesinde, inÅŸa edici ve kucaklayıcı bir uÄŸraÅŸ olarak hayal etmeyi bıraktıkları ölçüde Tahir’i mahkûm etmenin peÅŸine düşebildiler. Böyle yaparak Tahir’in ‘AK Parti karşısına’ yerleÅŸtirilmesinin ima ettiÄŸi hayati tehlikenin muhtemelen farkına bile varmadılar. Onu örgütün propagandacısı konumuna indirgeyerek, bir PKK’lı gibi sunmaktan gocunmamanın sonucu Tahir’in iÅŸlevsel bir hedef haline gelmesine katkı sundu. 
Tahir’i katledenler, bizzat kendilerine ‘AK Partili’ diyenlerin sözü ve yazıları sayesinde, onu bir ‘AK Parti karşıtı’ olarak araçsallaÅŸtırdılar. Bu cinayetin Kürt coÄŸrafyasında nasıl ‘iÅŸleneceÄŸini’ tahmin etmek zor mu? 
CumhurbaÅŸkanı’ndan baÅŸlayarak, BaÅŸbakan’a, parti yönetimine, her türlü danışmana, köşe yazarlarına, TV yorumcularına ve kendilerini bilerek aparaçik kılmış herkese uzanan bir ortak sorumluluk var. Ä°ktidarın tepesinden en altına, herkesin bu basiretsizlikle yüzleÅŸmesi gerekiyor. AK Parti’yi ‘sevdiklerine’ şüphe olmayan ama ona açıkça zarar verenlere tahammülün bir sınırı olmalı…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.