Sosyal Medya

Makale

Dünün tarihi, bugün ve yarınlarımızı da şekillendiriyor

5 yıldır en kanlı  ve her ÅŸeyi viran edici ÅŸekilde devam eden Suriye Buhranı’na Rusya’nın özellikle son iki aydır direkt olarak müdahale etmesi, sadece Suriye iç dengelerini deÄŸil, dünya dengelerini de alt-üst edecek boyutlardaydı.. Hele de Türkiye, asırlarca Rusya tarafından kuzeyinden tehdid edilirken, ÅŸimdi kendi güneyinden de kuÅŸatılıyordu. 

Rusya savaÅŸ uçaklarının, kendi hava sahasını birkaç kez ihlal ettiÄŸini bildirip diplomatik olarak protesto eden Türkiye karşısında, ortada kasıt olmadığı bildiriliyordu. Ama 24 Kasım sabahı bu tablo birdenbire deÄŸiÅŸti. Rusya uçaklarının Suriye’de, Türkiye sınırındaki bombardımanları sırasında Türkiye hava sahasını tekrar ihlali ve 10 kez ihtara raÄŸmen bunun devam etmesi üzerine, bir rus savaÅŸ uçağının düşürülmesiyle, iki ülke son derece ağır bir kriz ortamına sürükleniverdi.

Nihayeti, bir uçak deyip geçilemez. Bir kıvılcım, bir cephaneliÄŸi, bir cephanelik de dünyayı havaya uçurabilir.

***

Tarih boyunca, Osmanlı’nın en fazla savaÅŸtığı ülke olarak Rusya, bizim sosyal hâfızamızda derin ve acı hâtıralarla birlikte anılır. 100 yıl öncelerde Süleyman Nazif, bir makalesinde, ‘Anadolu’da hiçbir aile yoktur ki, bir evladını Rusya’yla yapılan savaÅŸlarda ÅŸehîd vermemiÅŸ olsun..’ diye yazmıştı. Bu durum, sırf basit bir düşmanlık olmayıp, stratejik, jeo-politik, religio-politik, sosyo-ekonomik vs. birçok etkenlere dayanır. Ve bu savaÅŸların geçmiÅŸi de, 500 yıl öncelere dayanır.

Şöyle ki, 1453’de Ortodoks Hıristiyan Kilisesi’nin merkezi olan Bizans Ä°mparatorluÄŸu’nun, Sultan 2. Mehmed (Fatih) komutasındaki müslüman ordularınca tarihten silinince, Bizans Ä°mparatorluÄŸu’nun aile ferdleri Rusya’ya sığınmışlar ve Rusya Çarlığı da, bundan istifadeyle, kendisini Bizans’ın mirasçısı ve OrtodoksluÄŸun yeni güç merkezi olarak görmüş ve bir gün, Ä°stanbul’a yeniden sahip olunacağı hayalleri dinî bir heyecan odağı olarak hep diri tutulmuÅŸtu.  

Tabiatiyle, Osmanlı o zamandan beri, Kafkaslar, Kırım, Balkanlar üzerindeki hâkimiyetini güçlendirmiÅŸ; ama, Kırım, Azad Denizi ve bugünkü Moldavia gibi coÄŸrafyalardaki üstünlüğünü 1699’da imzalamak zorunda kaldığı Karlofça AndlaÅŸması’yla  kaybetmiÅŸti. Ne var ki, 10 yıl sonra rövanÅŸ alınmış, 1711- Prut Savaşı’nda, Rus ordusu ağır yenilgiye uÄŸratılmıştı. Amma, Osmanlı-Rus SavaÅŸları da ondan sonra sık sık devam etmiÅŸti.

Hele de, 1790’larda bugünkü Romanya sınırları içinde 90 bin’lik bir Osmanlı ordusunun Rus ordularınca imha edilmesi, (ki, o acı haberi alan ve tarihimizde pek az bilinen I. Abdulhamîd’in üzüntüden vefat etmiÅŸtir) sonra, Rusya’nın Balkanlar’daki bütün slav kavimlerini himayesine almayı öngören  panislavizm (slav kavimleri birliÄŸi) siyasetini gütmesi, Osmanlı için daha bir baÅŸaÄŸrısı oluÅŸturmuÅŸtu. Önce Sırb Ä°syanlarını destekleyen Rusya, 1815’lerden itibaren Yunan Ä°syanı’nı da desteklemiÅŸ; 1827’de Navarin’de Osmanlı donanmasının bütünüyle yok edildiÄŸi baskını yapmıştı.

Rusya güçlendikçe, Osmanlı, Batı dünyasına yaklaşarak güç dengesi kurmaya çalışıyordu.

1850’de ise, Rus Çarı’nın, Fransa Ä°mparatoru’yla buluÅŸmasında, Osmanlı’yı kasdederek, ‘Kollarımız arasında bir HASTA ADAM var, onun bizim kontrolümüz dışında ölmesi halinde altından kalkamıyacağımız acılar çekeriz’ demesi; 1853-56 Kırım Savaşı..  

Sonra, 1877-78’deki (Hicrî-1293’de baÅŸladığı için, 93 Harbi denilen) Osmanlı- Rus Savaşı ve rus ordularının Balkanlar’dan Ä°stanbul önlerine, hem de Kafkaslar’dan taa Bayburt’a kadar geldiÄŸi ağır tablo..

Birinci Dünya Savaşı’nda, Rusya’nın DoÄŸu Anadolu’da yine ilerleyiÅŸi; 1917- komünist-bolÅŸevik devrimi sonrasında kemalist rejimle biraz iÅŸbirliÄŸi; ama, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra, Sovyet Rusya’nın Türkiye üzerindeki talebleri sonunda, Türkiye’nin kendisini NATO’yla korumaya alması ve yarım asırlık SoÄŸuk SavaÅŸ dönemi.. Sovyet Rusya hep baÅŸ tehdid..

Ve bugün, ‘yeni zamanlar Stalini’yle bir kriz daha..

Görüldüğü üzere, dünün tarihi, bugün ve yarınlarımızı da şekillendiriyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.