Sosyal Medya

Makale

Korkutanlar kim ve korkulanlar neydi?

1 Kasım seçimleri nicelerini öylesine ÅŸoke etti ki.. Korkuları taa emperyalist dünyanın medya organlarındaki fikir babalarını ve onların içerdeki uzantıları durumunda olan laik ve sair unsurları ve medya kuruluÅŸlarını da meÅŸgul etmeye devam ediyor. 

Ellerinde ısrarla kullandıkları ve en geçerli olarak gördükleri argüman da, halkın Tayyip ErdoÄŸan ve AK Parti tarafından korkutulduÄŸu ve halkın bundan dolayı onlara böylesine yüzde 50’lik bir destek verdiÄŸi ÅŸeklinde..

Korkutana ve korkulana sığınılır mı, Allah aşkına? Biraz mantık..

PKK’nin Kandil’deki savaÅŸ baronları ise, ‘Bizim hendek kazdırma siyasetimiz ve silahlı mücadelelerimiz olmasaydı, HDP yüzde 5 bile alamazdı’ diyerek, piyonlarını azarlıyorlar.

***

Halk kitleleri, o kararsızlık atmosferi ve istikrarsızlık ihtimali karşısında, mevcudlar arasında kendisine en yakın bildiÄŸi ve bulduÄŸu kiÅŸi ve kadrolara yöneldi. Mes’ele, bu kadar sâde..  

Birileri hesap yapmış. Onun gibilere göre halkın yüzde 50’si, evet, AK Parti’ye oy vermiÅŸ ama yüzde 50’si de vermemiÅŸ..

Ama aynı mantıkla, halkın yüzde 75’i CHP’ye, halkın yüzde 88’i MHP’ye, halkın yüzde 89’u da HDP’ye oy vermemiÅŸ..

Ama o tarafını söylemiyorlar.

Bu politik hokkabazlık bilinmiyor değil..

Aralık-1995 seçimlerinde Erbakan’ın RP’si yüzde 22,5 oyla birinci parti olduÄŸu zaman, toptan beyin yıkama ameliyesine baÅŸlamışlardı, ‘Halkın yüzde 78’i sana karşı..’ diye..

Ama Nisan-1999 seçimlerinde Ecevit’in DSP’si, yüzde 22’yle birinci parti olduÄŸu zaman, aynı çevreler sus-pus olmuÅŸlar, aynı hesabı yapmıyorlardı. Çünkü, kendilerine iktidar yolu açılmıştı, yüzde 22 ile..

***

Bu, ‘âlemi kör, herkesi sersem’ sanan ve sadece kendilerini akıllı farz eden kurnazlık ya da hokkabazlığı 7 Haziran’dan sonra da görmüÅŸtük.

KılıçdaroÄŸlu da, 7 Haziran seçimlerinde AK Parti’nin yüzde 41 aldığı belirlendikten hemen sonra, ‘Bu ülkenin yönetiminde, artık AK Parti’ye yer yoktur. Bu ülkenin yönetiminde, üç parti yüzde 59’luk blok olarak biz varız!’ demiÅŸti.

Ama, HDP, ‘AK Parti ile’,  MHP de, HDP ile asla koalisyona girmeyeceÄŸini’ daha ilk akÅŸam  açıklamış ve o üçlü blok’un bir hayâl olduÄŸu anlaşılmıştı.

***

O günlerde, AK Parti’nin içinde, baÅŸta -kendi beyanına göre- Bülend Arınç olmak üzere, etkili bir grup, CHP ile koalisyona ‘yeÅŸil ışık’ yakıyordu. Çünkü, seçimin tekrarlanması halinde, 7 Haziran’daki durum da korunamıyabilirdi. Çok etkili yerlerde danışman olan arkadaÅŸlar, Yüzde 40 civarında gözüküyoruz.’ diyorlardı, umutsuzca.. (Onlar Ankara’dan dışarısını göremiyorlardı. Ankara’ya ise, gerçekten de bir karamsarlık hâkim idi. Nitekim, Ä°stanbul, 1 Kasım’da AK Parti’ye 18 m.vekili daha katarken, Ankara sadece 1 m.vekili ekleyebiliyordu. Oradaki bürokratik atmosferin etkisi böyleydi.)

***

Ama CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, halkının nabzını iyi tutan, sezgi gücü kuvvetli ve çekirdekten yetiÅŸme bir siyasetçi olarak, seçimin yenilenmesi gerektiÄŸini taa baÅŸtan anlamıştı.

Bu arada da 5 ay boyunca ülkeyi öyle bir yönetti ki, ülke -geçmiÅŸte hükûmetsizlik dönemlerinde yaÅŸanan nice belirsizlik ve karmaÅŸa hallerinden hiçbirini yaÅŸamamış- sanki hükûmetsiz kalmamış gibiydi; ekonomi büyük sarsıntılara uÄŸramamıştı.. Ülke iç ve dış siyaset ve güvenlik operasyonları da güçlü ÅŸekilde yönetiliyordu. Ve büyük sessiz kitleler biliyorlardı ki, CumhurbaÅŸkanı, duruma hâkimdir.

***

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yüzde 52 oy alarak kazandığı seçim öncesindeki, ‘Ben alışılmış bir cumhurbaÅŸkanı olmayacağım’ sözünü bu seçim döneminde pratikte de gösterdi.  

Ülkenin bu kazanımını, bütün emperyalist odaklar biliyorlar ve onun için hâlâ da, ErdoÄŸan’ı eleÅŸtiriyorlar; Türkiye’yi kendi istedikleri noktaya onun yüzünden getiremedikleri için..

Korkan ve korkutanların kim ve korkulanların ne olduÄŸunun yeniden düÅŸünülmesi ümidiyle..

Alıntı - Star

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.