Sosyal Medya

Makale

İlk günkü aşkla...

Bülent Bey konuÅŸunca haber olur. Öyle bir özgül ağırlığı vardır çünkü. 

Bülent Bey seçimler öncesinde konuÅŸursa daha çok haber olur.

Bülent Bey seçimler öncesinde Tayyip Bey’i ima edecek eleÅŸtirel sözler söylerse daha daha çok haber olur.

Bülent Bey, seçimler öncesinde DoÄŸan medyada konuÅŸursa, üstelik TV’de konuÅŸursa haberin etkisi çoÄŸalır.

Bülent Bey, böyle bir TV programına katılıp, böyle eleÅŸtirel bir duruÅŸ sergilediÄŸinde bunun “Bir tek oyun bile önem arzettiÄŸi” 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti aleyhine olacağını da bilir.

Bülent Bey, bu tavrın Ak Parti’nin çok önemli bir kesiminde tepki göreceÄŸini de tahmin eder.

Üstelik Bülent Bey’in, DoÄŸan medya üzerinden sergilenen muhalif bir tavrın, eleÅŸtirdiÄŸi ve muhtemelen bir özeleÅŸtiriye imkan vermesi ve faydalı olmasını arzu ettiÄŸi mahfillerde karşılık bulması yerine tepkiye sebep olacağını da öngörür.

Bir ÅŸey daha söyleyeyim: Bülent Bey, temeline birlikte taÅŸ koyduÄŸu, zorlu yürüyüÅŸüne birlikte katıldığı, zor zamanlarında omuz omuza durduÄŸu, “kardeÅŸlik türküleri”ni birlikte söylediÄŸi Ak Parti’nin zarar görmesini istemez. Ak Parti’nin bir misyonu taşıdığını, onun zarar görmesinin bu misyon için hayati kayıp anlamına geldiÄŸi inancındadır.

Ben eminim Tayyip ErdoÄŸan’ın, omuzladıkları müÅŸterek dava için deÄŸerini de bilir.

Bu en son ifade ettiÄŸim ÅŸeyler aynı ölçüde Abdullah Gül için de söylenebilir.

Bunların yanında Ak Partinin ana gövdesi açısından bakıldığında, bu simaların birlikte duruÅŸunun misyonun saÄŸlıklı yürümesi açısından hayati önem taşıdığını düÅŸünüyorum.

Ama baktığımızda “Bir hadise var can ile canan arasında...” türünden bir manzarayı da seyrediyoruz.

Ä°ÅŸin içine medya simalarımız da giriyor.

Bizim yazdıklarımız, bizleri ayrıştırıyor, onunla kalmıyor, Ak Parti’nin bu öncü simalarının etrafında taraftarlıklar oluÅŸmasına ve bu taraftarlıkların mesafeleri derinleÅŸtirmesine sebep oluyor.

ErdoÄŸan ve Arınç etrafında “O haklı - O haklı” tarzında yığılmalar olsa, bunun ErdoÄŸan ve Arınç’ın birlikte omuz vermesi gereken misyona herhangi bir katkısı olur mu?

Hani o, çocuÄŸun ortadan bölünmesine razı olmadığı için kendi analık hakkından vazgeçen anne gibi...

Siyaset alanı zor bir alan.

KardeÅŸ kavgalarına yol açtığını tarih içinde en çetin görüntülerle izlediÄŸimiz bir alan.

Ölümler var o alanda. KardeÅŸ ölümleri, evlat ölümleri...

Ama tarih ibret alma niyetiyle de okunabilir.

YaÅŸadığımız coÄŸrafyanın bu en sancılı zamanında, ülkemiz üzerinde bile derin hesapların kurgulandığı bir dönemde, Ak Parti iktidarlarının, tüm coÄŸrafyada 100 yıllık açık - örtülü sömürge statüsünün kaldırılması için yeni bir umut olduÄŸu bir vasatta ve sırf bu yönüyle liderliÄŸinin ÅŸahsında onun üzerine çulllanıldığı bir puslu iklimde... kendi içinde eskilerin ifadesiyle “burudet oluÅŸması”, yani soÄŸuk rüzgarlar esmesi...

Çok iyi biliyorum ki bu, Ak Parti’nin misyonuna hayati önem verenleri derinden üzüyor.  

Dün sabah, Erkam Radyo’da “Medya ve Gündem Analizi” programını yaptıktan sonra sohbet ederken program arkadaşım Selahattin Kocaarslan “Abi ‘ilk günkü aÅŸkla’ diye yazın” dedi.

Ellerini birbirine kenetlemiÅŸ, havaya kaldıran ve Türkiye’de yeni bir hamlenin kıvılcımını çakan insanlar... O günler zor günlerdi, bugünler o günlerden daha az zor deÄŸil. Hatta, belki daha zor. Daha zor çünkü, 13 yıllık iktidarı ile Ak Parti’nin Türkiye’ye kazandırdığı ivme iç - dış pek çok odağı rahatsız ediyor ve bu gidiÅŸ durdurulmak isteniyor.

Derim ki Gül, Arınç ve baÅŸka yol arkadaÅŸları, içerde kalmalı.

Ä°lk günkü aÅŸkla, birbirine olan ihtiyaçla el ele tutuÅŸulmalı.

Eleştiriler dost zeminlerde ve ancak birbirine katkı niteliğinde olmalı.

DeÄŸilse ok deÄŸil gül atılsa yaralayıcı olur.

Alıntı- Star

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.