Sosyal Medya

Makale

Seçimler ve kan tutulması

BulunduÄŸum her ortamda karşılaÅŸtığım ilk soru ÅŸu: - Seçim sonuçları ne olur, ÅŸimdi anketler nasıl gidiyor? 

Aslında merak edilen ise şu:

- Ak Parti’nin oyları artıyor mu, tek başına iktidar olacak kadar milletvekili çıkarabilecek mi, bu oylar nereden gelecek, MHP’den mi, HDP’den mi?

Bununla baÄŸlantılı bir soru da ÅŸöyle:

- HDP’ye giden dindar Kürtler’in oyu geri dönecek mi?

Bir baÅŸka soru da MHP ile ilgili:

- Bahçeli’nin genel kamuoyunda garipsenen tavrı MHP’ye oy veren kitlede de garipseniyor mu, bu MHP’de dramatik bir düÅŸüÅŸe sebep olabilir mi?

“Ak Parti tek başına iktidar olabilir mi?” sorusu bu partinin dostlarının ve düÅŸmanlarının müÅŸtereken sorduÄŸu bir soru. Hatta, denebilir ki, düÅŸmanlarının çok daha büyük merakla sorduÄŸu bir soru. Çünkü böyle bir ÅŸeyin gerçekleÅŸmesini asla istemiyor, ama böyle bir ÅŸeyin gerçekleÅŸme ihtimalinin kuvvetli olduÄŸunu da düÅŸünmekten kendini alıkoyamıyor.

Nazlı Ilıcak“1 Kasım’da bizi neler bekliyor?” baÅŸlıklı Bugün gazetesindeki yazısını ÅŸöyle bitiriyor:

“Çok ufak bir ihtimal olmakla birlikte AK Parti, 276 milletvekilliÄŸiyle salt çoÄŸunluÄŸu yakalarsa, zulüm ve adaletsizlik devam edecek ve hepimiz duvara toslayacağız. Herkes, keyfiliÄŸe dayanan böyle bir sistemin sonsuza kadar devam edemeyeceÄŸini bilsin. Artık iç savaÅŸ mı çıkar? Asker müdahale mi eder? Kestiremiyorum... Ve bundan dolayı çok korkuyorum.”

Ä°ç savaÅŸ mı, askeri darbe mi?

Duvara toslama psikolojisi...

Nazlı Ilıcak bu psikoloji içinde 7 Haziran’da olduÄŸu gibi HDP’nin etrafında saf tutma çaÄŸrılarını “Camia medyası”nda sürdürüyor.

Cengiz Çandar“Ak Parti tek başına iktidar olursa ülke yönetilemez hale gelir, kan banyosu devam eder” diyor.  

Ahmet Altan, Haberdar isimli internet sitesindeki yazısında çok kanlı bir senaryo oluÅŸturmuÅŸ muhtemel bir Ak Parti iktidarı için.

“Bu insanları, bu seçimde durdurun” diye sesleniyor. Sedat Peker’in “Oluk oluk kan akacak” sözlerinden yola çıkarak bir kanlı senaryo oluÅŸturmuÅŸ kafasında. Åžunlar bu çılgın rüyanın yansımaları:

“Bu iktidarın devamının, ÅŸiddetten, ölümden, savaÅŸtan, bombadan, terörden baÅŸka bir ÅŸey getirmeyeceÄŸini görün.

“Oluk oluk kan” akacak bu iktidar yerinde kalırsa.

Bugün akan kandan daha fazlası akacak.

Bu iktidar iÅŸbaşında kaldığı sürece bu ülkeye istikrar ve huzur gelemeyeceÄŸini, bu iktidarı destekleyenlerin de görmesi, hatta herkesten önce onların görmesi gerek...

Bu iktidarı iÅŸbaşında tutmaya çalışan herkes, kendisinin de içinde yaÅŸayacağı bir cehennemin mimarı ve iÅŸçisi olacaktır.”

Nasıl ruh hali bu?

Hasan Cemal aynı ruh halini t24’teki yazısında ÅŸu satırlara yansıtıyor:

“Åžunu iyi bilin.

Türkiye’yi çok kötü yönettiniz.

Ve bir uçurumun kenarına getirdiniz.

1 Kasım’da, 7 Haziran’dan daha büyük bir seçim darbesi sizi bekliyor.

Ya da benim temennim bu.

Ama ÅŸöyle ya da böyle gidicisiniz!”

“Åžöyle ya da böyle...” Ne demek bu? Åžöyle nasıl, böyle nasıl?

Ah Hasan Cemal, bir türlü kurtulamadın o 9-12 Mart’lı günlerin zihin dünyasından. Bakıyorsun, daraldığın bunaldığın her defasında 9 Mart sendromu bir yerlerden nüksediyor.

1 Kasım’da 7 Haziran’dan daha büyük bir hezimet olacağından emin olsan, bunları yazmazsın. Ama biliyorsun ki, durum öyle deÄŸil. Biliyorsun ve biliyorsunuz ki, bu halk senin gibi ve sen gibiler gibi bakmıyor olan bitene. Onun için Ahmet Altan “Bu iktidarı iÅŸ başında tutmaya çalışan herkes”diye hala Ak Parti’ye oy vereceÄŸini bildiren milyonlarca insanı “Cehennemin mimarı” olarak suçlamaya cür’et ediyor.

Tehdit, tehdit, tehdit. Kan, kan, kan.

Bunlar demokrat olacaklar. Nazlı IlıcakAhmet AltanHasan Cemal, Cengiz Çandar.. En demokratları bunlarsa, baÅŸkalarının yüreÄŸinde nasıl bir cehennem kaynıyor durup düÅŸünmek lazım.

Åžunu biliyorum, halk bu ruh halini tanıyor, bu ruh halinin içinden BaÅŸbakan idamları çıktığını biliyor ve 1 Kasım’a ona göre hazırlanıyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.