Sosyal Medya

Makale

YoldaÅŸlar moldaÅŸlar

7 Haziran’da oylarını “Kürt kimliÄŸi adına” HDP’ye veren “Sade Kürtler” ya da “Dindar Kürtler” acaba ÅŸimdi aynı duyguları taşıyorlar mıdır?

“HDP’nin bileÅŸenleri” içinde onların da dünyası var mı? Mesela onlar birbirlerine Selahattin DemirtaÅŸ’ın Gar vahÅŸetinden sonra mikrofonlara seslendiÄŸi gibi “yoldaÅŸlar” diye sesleniyorlar mı?

Yıllar önce gittiÄŸim MuÅŸ’ta, otel lobisinde beni tanıyan yaÅŸlı bir zat, ekranda görüntülerini gördüÄŸü Sabahat Tuncel için “Bunlar bizim Kürtlerimiz deÄŸil” demiÅŸti.

Evet, Kürtler var Kürtler var.

Kürtlere göre de bu böyle.

Aynı ÅŸekilde Türkler var Türkler var, Araplar var, Araplar var.

Türkler’e göre, Araplar’a göre.

Ä°ÅŸ, içindeki cevherin niteliÄŸinde.

Kiminin içinde “YoldaÅŸlık” dolaşır Marksist - Leninist jargon gereÄŸi, kiminin içinde “KardeÅŸlik.” Müslümanlık damarından...

Geçenlerde “KardeÅŸlikten öte” diye yazdım. Hani “Türklerle Kürtlerin Ä°slam içinde kardeÅŸ oluÅŸları”nı “Bunlar bizi uyutmak için üretilen söylemler”diyerek sorgulayanlara karşı... Türklerle Kürtler evet, kardeÅŸlikten öte bir bütünleÅŸme halindeydiler, 1000 yıllık birliktelik, Ä°slam içinde bu iki kavmi kan birlikteliÄŸinden öte bir bütünleÅŸmeye sevk etmiÅŸti. Abdullah Öcalan’ın 2013 Nevruzu’ndaki açıklamasında “1000 yıldan bu yana Türkler ve Kürtler Ä°slam bayrağı altında adeta tek millet oldular” sözü böyle bir gerçeÄŸin, çok geç kalmış bir idraki (?) idi. Ama bir gün gelmiÅŸ, “Bizi kardeÅŸ diye uyutmayın” diyenler türemiÅŸti.

Onların bir kısmı, dünlerde “Ä°slamcı” olanlardı. Yüreklerinde ne olmuÅŸtu ki, ÅŸimdi DemirtaÅŸ’la birlikte at koÅŸturuyorlardı. Öcalan nereye evrilmiÅŸti, onlar nereye? Acaba onlar bugün “YoldaÅŸlar” jargonuna alıştılar mı? Yoksa kendilerini, ÅŸu an bulundukları iklimde çok çok yabancı mı hissediyorlar?

Åžunu açıkça söylemeliyiz artık:

Kürtler, PKK eliyle, onun siyasi yansıması olan ve son durakta HDP ismini alan yapılanma eliyle, dünün marksist - leninist hareketinin taşıyıcı bedeni haline getirilmek isteniyor.

Hani, bir baÅŸkasının spermini rahmine koyup bir baÅŸkası için bebek dünyaya getiren “taşıyıcı anne”ler gibi. Kürtler, PKK operatörüyle bünyelerine Marksizm - Leninizm spermi yüklenen varlıklara dönüÅŸtürülmek isteniyor. Ya da Ä°slam coÄŸrafyasındaki Ä°slami yükseliÅŸi “Tehdit” olarak gören uluslararası odakların geliÅŸtirmeye çalıştığı “Laik gurkalar” misyonunun ön cephe askerleri haline getirilmek...

PKK-HDP yapılanması baÅŸlı başına böyle bir yapılanmadır ve 7 Haziran seçiminde HDP aracıyla Kürtler’e seçtirilen milletvekili yapısı “Kürt kimliÄŸinin marksizm adına sömürülmesi” niteliÄŸine bürünmüÅŸtür.  

Burada az önce ifade ettiÄŸim gibi, uluslararası odakların bölgeye yönelik stratejilerinde “Sünni, dindar Kürtler” yerine “Laik, sol - marksist, belki içi Ä°slami hassasiyetlerden boÅŸaltılmış, ateist yaklaşımlarla enfekte edilmiÅŸ” Kürtler üzerinden yapılmak istenen bir OrtadoÄŸu operasyonunu dikkate almak gerekiyor. PKK - HDP eksenli Kürt siyasetinin öndeki aktörleri de hem içerde yazdıkları yazılarda “Laik cephe” oluÅŸturmaya çalışıyorlar hem de uluslararası ortamlarda “Biz sizin OrtadoÄŸu’daki laik siyaset hedefinizin partnerleriyiz” diye sesleniyorlar.   

Buna, Åžiilik ile Fars milliyetçiliÄŸinin iç içe geçtiÄŸi, genel ümmet bütünlüÄŸünü tahrip eden ve bu noktada önü uluslararası irade tarafından açılan Ä°ran hamlesini ilave etmek lazım.

Amerika’nın, Rusya’nın, Ä°ran’ın Esed’i ve PYD’yi el bebek - gül bebek büyütmek için iÅŸbirliÄŸi yapması nasıl bir ÅŸeydir?

Bölgenin en kıdemli Kürt siyasetçisi sayılabilecek olan Barzani’nin, Türkiye ile iyi iliÅŸkiler geliÅŸtirdikten sonra hedef seçilmesi nasıl bir ÅŸeydir?

Ben, Kürtlerin büyük çoÄŸunluÄŸunun bu yükü daha fazla taşımayacağına inanıyorum. Kürtlerle bu siyaset kadrosunun kan uyumu var mıdır bilmem ama doku uyumu olmadığı çok açıktır. Ve Kürt halkı bu yabancı organı er geç bünyesinden atacaktır. Dilerim o zaman “Ä°slamcılar” bilinç kaybından kurtulup adlarını hatırlayabilirler. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.