Sosyal Medya

Makale

Demirtaş rahatladı mı, önce öldürüp sonra yaktılar

tarihinde yayınlandı.

VahÅŸeti olaÄŸanlaÅŸtırmayız. VahÅŸeti sıradanlaÅŸtıran bir sarmal, siyaset olamaz. 

7/8 Ekim olaylarında yoksullara infak edilmiÅŸ kurban payı dağıtmak üzere çıktığı yolda, Selahattin DemirtaÅŸ’ın çaÄŸrısına uyanlar tarafından taÅŸlarla ezilip yakılarak hunharca katledilmiÅŸ 16 yaşındaki Yasin Börü’nün davası görülürken çıktı ortaya... Hacı Lokman Birlik’in yerlerde sürüklenen fotoÄŸrafı.

Hacı Lokman Birlik, ÅžÄ±rnak’ta hendek kapatmaya giden emniyet güçleriyle çatışmaya giren teröristlerdendi. Daha evvelki eylemleriyle bilinen, takip edilen birisiymiÅŸ. Çatışma sonrasında iple baÄŸlandığı cesedinin araçla çekildiÄŸini gösteren fotoÄŸraf, gündemi altüst etti. Bu görüntü, PKK’yı ve terörü reddedenlerin dahi kabul etmeyeceÄŸi bir haldir.

Bu fotoÄŸraflar kuÅŸkusuz birbirinin karşılığı, eÅŸitliÄŸi, birbirini nötralize edecek ÅŸeyler deÄŸildir. VahÅŸet, baÅŸka vahÅŸetleri doÄŸrulamaz, normalleÅŸtiremez. Ama her iki fotoÄŸrafın kesiÅŸim aralığında yer alan isim olarak Selahattin DemirtaÅŸ’a ve güya siyaset adı altında kamufle edilen vahÅŸete dikkatlice bakmak gerekiyor.

1- Ankara’da görülen Yasin Börü davasında hem müÅŸtekilerin hem müdahil avukatların iÅŸaret ettiÄŸi ÅŸekliyle: BaÅŸta Selahattin DemirtaÅŸ olmak üzere katliam çaÄŸrısı yapan HDP’liler, 7/8 Ekim’de 52 insanın katledilmesinin baÅŸ sorumlularıdır, azmettiricileridir.

Selahattin DemirtaÅŸ’ın çaÄŸrısından sonra, Yasin Börü’yü defalarca bıçaklayıp, yüzünü taÅŸla ezdikten sonra apartmandan aÅŸağı attılar ve sonra da yaktılar.

2- Hacı Lokman Birlik ise ÅžÄ±rnak’ta hendek açan teröristlerin arasındaydı, polisle girdiÄŸi çatışmada öldürüldü, ardından cesedinin iple baÄŸlandığı araçta çekilirken fotoÄŸrafı yayınlandı. ÖlmüÅŸ adama reva görülmeyecek bir hal. Yok manken miydi, yok bomba araması mı yapılıyordu diye sormayacağız. O fotoÄŸrafı çeken kiÅŸi, herhalde panzerlerin arasından elini kolunu sallayarak geçen meraklı bir vatandaÅŸ deÄŸildi. Galip EnsarioÄŸlu, bu eylemin ve fotoÄŸrafın, infial ve kaos oluÅŸturmak niyetindeki paralel kumpasçılar tarafından tertip edildiÄŸini sonra da servise konduÄŸunu duyurdu. Emniyet, bu aÅŸağılık tertibi düzenleyenleri derhal tespit ve teÅŸhir etmelidir. Servis edilen fotoÄŸrafı yayımlayan isimse DemirtaÅŸ’tı; ‘’kimse unutmasın, biz de unutmayacağız’’ ÅŸeklindeki açık tehdit ÅŸerhiyle...

3- Silvan’da açılmış hendekleri kapatmaya çalışan polislerin arasındaydı Ali Öztürk. Önce roketatarla saldırdılar Ali Öztürk’ün hendek kapatırken kullandığı araca, Ali zaten vefat etmiÅŸti. Unutmayanlar ve unutturmayacaklar hızlarını alamamışlardı ki, defalarca yaktılar zaten ölmüÅŸ olan genç adamı... Azmettirici olarak DemirtaÅŸ rahatlamış mıdır acaba?

Tüm bu insanlık dışı hezeyanların kesiÅŸimindeki isim Selahattin DemirtaÅŸ ne yapmak istiyor?

Nedir bu cinnet allahaÅŸkına? Nedir bu pervasız kötülük?

Siyaset mi? Vahşet ve kan davası, ne zamandan beri siyaset oluyor?

***

Vicdanımızı kanatan ve seyircisi olmaklığın bile bizi insanlığımızdan utandırdığı bu vahÅŸet sarmalından, nasıl çıkacağız?

DoÄŸru, bizi aÅŸan örgütlü bir kötülükle karşı karşıyayız. Devletin, siyasetin bunu durdurmakla görevli olduÄŸu açıktır. Ama kamuoyunun efkarı ve sivil vicdanın sesi olması gereken medyaya da görev düÅŸmüyor mu? Gözü kör ve ezberlenmiÅŸ bir siyasi muhalefete kendisini kilitleyen medya, bu vahÅŸet sarmalını yokmuÅŸ farz ediyor ne yazık ki. VahÅŸet simsarı adamlara saz çaldırıp türkü söylettiriyorlar, vahÅŸet mimarı terörizm, yerlerden izmarit toplayan çevreci bir hareketmiÅŸ gibi sunuluyor.

Ya sivil toplum örgütleri, avukatlar, düÅŸünürler, kanaat önderleri, onlar neredeler? Yasin Börü davasını iki kadın avukat aracılığıyla takip ettim, çünkü hunharca katledilen Yasin bir çocuktu, bir öÄŸrenciydi. Av. Gülden Sönmez ve Av. Åžeyma DöÄŸücü’yü bu yüzden mahsusen takip ettim, onları yüreÄŸi kanayan bir anne olarak selamlıyorum... Peki, neredeydi kadın siyasetçiler bugün konuÅŸmayacaksınız da hangi gün konuÅŸacaksınız? Linç edilen öÄŸrencisi için Milli EÄŸitim ne diyordu?

Peki ya kanaat önderleri, seydalar, mollalar, fakihler neredeydi? Halimiz budur bizim.

Mahcubuz mazlumların ah’ı karşısında. Biz mahcup olmaya devam ettikçe arsızlaÅŸacak Zulüm!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.