Sosyal Medya

Makale

Bereketsiz Toplum

tarihinde yayınlandı.

Okuduklarımız doğruysa, bugüne kadar bu topraklarda yaşamış en zengin toplumuz. Her geçen gün zenginliğimiz daha da artıyor.

Çok değil, daha 15-20 yıl önce binaların bahçelerinde tek tük arabalar varken bugün sokaklarda park edecek yer bulamıyoruz. Dolaplarımız taşıyor. Tabir yerindeyse giydiğimizi bir daha giymiyoruz.

Gariptir ki bunca varlık arasında yokluk yaşıyoruz.

Borçlu olmayan kimse yok gibi.

Memurların, işçilerin önemli bir kısmı acınacak halde; daha çalışmadıkları 3-5 ayın maaşını şimdiden tüketmişler.

Sahip olduklarından hayır gören insan sayısı çok az.

Kimse mutlu değil. Kimi dinleseniz yokluktan, borçtan, işlerin kötü gitmesinden şikâyet ediyor.

Sanki üzerimizde bir uğursuzluk var gibi:

Eskiden arabalarımız yokken eşe dosta daha fazla gidip geliyorduk.

Cep telefonlarımız yokken birbirimizle daha fazla konuşuyorduk.

Sahip olduklarımız azken daha fazla ikram ediyorduk.

Ama şimdi gelin görün ki bunca iletişim imkânına rağmen komşumuzun ölüm haberini internetten öğreniyoruz.

İletişim imkânları arttıkça birbirimizle iletişimimiz azalıyor.

Sadece arkadaşlar, akrabalar arasında iletişim kopmuyor, aynı çatı altındaki aile fertleri arasında da iletişim kopukluğu artıyor.

Eskisinden daha fazla kazanıyoruz ama kazandığımızın bir hayrı, bereketi yok.

Nasıl hayrını görelim ki; ticaretimiz aldatma ve sahtekârlık üzerine kurulu:

Dürüst ticaret yapanlar, az kârla çalışanlar enayi görülüyor.

Marketlerde kiloluk diye algıladığımız paketlere bir baksanıza; kimi 900gr kimisi 750gr.

Fiyatlar da hakeza aynı; 10 liralık mala 9,99 TL yazıyoruz.

Amaç kandırmak; zihinleri manipüle edip ucuzmuş algısı vermek.

100 metre öteden mağazaların vitrinine baktığınızda %50, %70 yazdığını görürsünüz ama vitrine iyice yaklaşıp dikkatlice baktığınızda “%70” yazısının altında ya da içinde küçük puntolarla “…varan indirimler” yazdığını görüyorsunuz.

Başta gıda olmak üzere diğer ürünlerdeki sahtecilik olayını anlatmaya gerek yok sanırım.

Hal böyleyken, kazancımızda hayır ve bereket beklemek ne kadar dürüstçe olur?

Çoğumuz, başımızdaki siyasetçi ve bürokratların hırsızlığından şikâyetçiyiz.

Peki ya biz ne kadar dürüstüz?

İslam’ın “Layık olduğunuz şekilde idare olunursunuz” gerçeğini hiç görmüyoruz.

Ne diyelim…!

Allah bize helal, hayırlı ve bereketli kazanç versin…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.