Sosyal Medya

Makale

Siyasette inisiyatif sahibi olmak

Yabancı filimler seyrediyoruz. Bu filmleri seyredebilmek için döviz ödüyoruz. Bu filmlerin, dizilerin izleyiciye Amerikan propagandası ile ilgili doğrudan ve kaba bir mesajı olmayabilir. Mesaj çoğu kez gizlenmiştir: Amerikan hayat tarzının ve davranış kalıplarının bu dizilerin izlendiği ülke insanlarınca benimsenmesine matuftur.

Batı standartlarına göre biçimlenen bir kafa yapısına sahip kılınıyoruz. Kafamızın Batı standardıyla biçimlenmesinden, öyle bir şartlanma içine girmemizden ne çıkar? Bir şey çıkar mı?

Öncelikle günlük yaşantımızda Batı'nın kapitalistik usulüne göre bir üretim ve tüketim alışkanlığı elde etmenin yolunu açarız
kendimize: amaçlanmamış bile olsa değinilen sonucun doğması zımni bir siyaset oluşturma düzeneği olarak algılanmalıdır.
Bazı dergilerde, Avrupa'daki, Amerika'daki cinsel hayatla ilgili sütunlar dolusu yazılara yer veriliyor. Acaba bu yazıların siyasetle ilgisi yok mu? Siyasete en uzak görünen bir konu bile, eğer insanların günlük hayat tarzına, alışkanlıklarına değişiklik getiriyorsa yani onların yönlendirilmesini sağlıyorsa, onu da siyasetin dışında tutmak imkânsız sayılmamalıdır.

Günümüzde artık klasik sömürge statüsünü belirleyen ilişkiler yürürlükte değil. Fakat ilişkilerin güçlü ve zayıf tarafları mevcut... Bütün ülkelerin birbirine bağımlı olduğu hususundaki mütalâa tarzı güçlü tarafın, zayıf tarafa telkin ettiği bir avuntudan başka bir şey değil... Bağımlılık ya da bağımsızlık konusu gözden geçirilirken inisiyatifin kimin elinde bulunduğu hususunu hesaba katmak gerekiyor.

Son söz: sanat alanından iktisadî yaşantı tarzına kadar siyaseti ilgilendirmeyen, onun dışına düşen bir alan bulmak imkânsız ölçüde zordur, belki de imkânsızdır. İnsan eyleminin her bir kategorisi siyaseti bir biçimde etkiler. Bu açıdan bakıldığında siyasetin dışında kalmayı sınama yerine, ona nasıl yön verilebileceği üzerine kafa yormayı önermek isterim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.