Sosyal Medya

Makale

Ä°ktidar ihtimalleri

1 Kasım seçimlerinden sonra iktidar olabilme ihtimalinin de seçimlerde halk eÄŸilimini etkileyeceÄŸi açık. Halk en azından seçim beyannamelerinde vadedilenlerin gerçekleÅŸebilmesini, iktidar ihtimali ile birlikte deÄŸerlendirecek. 

Bu yüzdendir ki DavutoÄŸlu Ak Parti adına “Her halükarda iktidarız” diyor, KılıçdaroÄŸlu, CHP adına “Her parti ile görüÅŸebilen parti biziz” çıkışını yapıyor ve Bahçeli, iktidar olmaktan kaçınan parti görünümünü silmek için MHP adına “Koalisyona varız” açıklamasında bulunuyor.

Açıklamalar her parti için bir ÅŸekilde iktidar adayı olmak anlamına gelse dahi, seçmenin bunu sorgulaması kaçınılmaz.

DavutoÄŸlu’nun “Her halükarda iktidarız” sözleri, ilk bakışta “Seçmen iradesi tapulu mu ki?” gibi bir itirazla karşılaÅŸma riskini de taşısa hiç ÅŸüphesiz en güçlü iddiayı içeriyor.

Ancak ÅŸu ana kadar yapılan kamuoyu yoklamalarında, Ak Parti’nin baÅŸarısını istemiyor gözüken ve ona göre sonuç ürettiÄŸi izlenimi doÄŸuran ÅŸirketler bile yüzde 38’in altında oy oranı, 246 altında da milletvekili sayısı göstermediler. Bu oy oranı ve milletvekili sayısı, evet tek başına iktidar vermiyor. Bu durumda diÄŸer üç partinin koalisyon yapması da mümkün, ancak MHP’nin “HDP ile her türlü birlikteliÄŸe hayır” yaklaşımı, üç partili bir koalisyonu imkansız hale getiriyor ve tek başına Ak Parti iktidarı olmasa bile, ikili, üçlü Ak Parti iktidarlarına kapı aralıyor. O yüzden, hangi parti olursa olsun, iktidar ortaklığını öngörüyorsa, Ak Parti ile iÅŸbirliÄŸini dikkate almak zorunda.

CHP açısından bakıldığında KılıçdaroÄŸlu bir konuÅŸmasında en fazla yüzde 29’luk bir seçim baÅŸarısı öngördüÄŸünü açıkladı. Bu durumda Ak Parti ile koalisyon yapmak istemediÄŸi takdirde MHP ve HDP’yi ikna etmek zorunda. Oysa Bahçeli seçim beyannamesini açıklarken “Ä°ktidara ortak olacağız” dedi ama “HDP ile asla”yı tekrarladı, ayrıca Ak Parti ile koalisyon için ön ÅŸart olarak öne sürdüÄŸü “4 maddeden vazgeçilmeyeceÄŸi”nin de altını çizdi. Bu durumda 7 Haziran’da olduÄŸu gibi “Üçlü blok” giriÅŸimi 1 Kasım’dan sonra da iflasa mahkum gözüküyor.

Böyle bir pozisyon, CHP’nin HDP ile koalisyon yapmasını da 7 Haziran’ın çok çok üstünde baÅŸarı gösterilmediÄŸi takdirde -ki bunu da kimse mümkün görmüyor- sayısal olarak imkansız kılıyor. Ayrıca CHP’nin, ÅŸu an bütün koruyucu-kollayıcı üslubuna raÄŸmen HDP ile koalisyonu, bu partinin terör örgütünün vesayeti altındaki görünümünü kendi tabanına nasıl izah edeceÄŸi sorunuyla da birebir alakalı. Çünkü o görüntü, CHP’den MHP’ye oy kaymasına yol açabiliyor.

Tüm ihtimaller CHP için iktidar imkanını ancak, o da tek başına iktidar olamaması durumunda Ak Parti ile ortaklık ihtimaline baÄŸlıyor.

Hesaplar aynı ÅŸekilde MHP’yi ya Ak Parti ile iktidar olmaya mahkum ediyor ya da her türlü iktidar dışında kalmaya... Bu durumda Bahçeli’nin “iktidara ortak oluruz” yaklaşımının pek karşılığının bulunmadığı, bu sözlerin amacının “Ä°ktidar olmaktan kaçıyor” eleÅŸtirisini göÄŸüslemekten öteye gitmeyeceÄŸi ortaya çıkıyor.

1 Kasım seçimlerinde Ak Parti nasıl bir sonuçla çıkar?

7 Haziran yüzde 41 ile 258 milletvekili çıkardı.

Åžimdi “Kendimi toparladım, özeleÅŸtiri yaptım, yenilendim, tazelendim” diyor ve oy kaybını telafi etmek istiyor. Amacı tek başına iktidar. Olmazsa bir koalisyonun büyük ortağı olacağı muhakkak gibi. CHP’nin bile kendisini yüzde 29’un üstünde göremediÄŸi bir noktada, Ak Parti için seçim sonuçlarının “Açık ara önde” diye tanımlanması kaçınılmaz. Seçim beyannamesine bakıldığında da evet “Mars’tan su getirme vaadi” yok, çünkü “yumurta küfesini ben taşıyacağım” diye düÅŸünüyor ama hesabı büyük kitlelerin gönlünü kazanmak için yapmayı tercih etmek de bir siyaset ustalığını gerekli kılıyor. Ki Ak Parti de seçim beyannamesini hazırlarken onu yapmış.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.