Sosyal Medya

Makale

Dünya Kelamı Konuşamamak

Muhafazakârların tatil beldesi, kadınlar plajıyla namlı Esenköy’de;

Merkez camiinde öğlen namazının edası için toplanmış cemaat kalabalıktı.

Öğle ezanı bitip ilk sünnete kalkılması beklenirken,

Suriyeli bir genç ağlayarak yeminler eşliğinde cemaate bir şeyler anlatmaya çalıştı.

Ne dediğini anlamaya gerek yoktu zira çaresizliğin dili birdi.

Ama o anda cemaatten birçok hacı(!) abi o genci susturmaya kalktı,

Hep bir ağızdan ‘burası camii burada dünya kelamı konuşulmaz’ diyorlardı

Evet, yanlış anlamadınız mazlumu teskin etmeye değil sesini kesmeye çalışıyorlardı.

Neyse Suriyeli genç, mahcubiyetinden gözyaşlarını sildi ve namaza durdu…

Farzı kılmak için kamet getirilmesi beklenirken bu kez aynı genç hapşırdı.

Hamdeden gence aynı güruh bu kez de hep bir ağızdan “Yerhamükellah” dediler.

Yani feryadını önemsemedikleri gence Allah’ın merhamet etmesi için dua ettiler.

Çıkışta gencin hapşırığına bu yanıtı verenlere ne dediklerini sordum.

Onlarda hapşırınca Hamdedene sünnet gereği böyle deneceğini söylediler.

Sünnet denince Ahmet Sarıoğlu hoca “Bir dakika” der düşünmeye davet ederdi.

Nasıl oluyor da ağlamasını işitmediğiniz gencin hapşırığına dikkat kesildiniz?

Ağlayanla birlikte ağlayıp onu teskin etmeye çalışmak da sünnet değil midir?

Yani peygamber ağlayanı susturun hapşırandan da duanızı eksik etmeyin demiş olamazdı.

Söylediklerimi anlamamış bana acıyarak bakmaya başlamışlardı…

Sonra birisi Camiden belge niteliğinde bir kâğıt getirip elime tutuşturdu.

Camii adabından bahseden bu matbu belge benim gibi okumuş cahiller için hazırlanmıştı.

Yasakların birinci maddesi “Dünya Kelamı Konuşmamak” diye başlıyordu…

Demek her vakit “Haydin Kurtuluşa” diye davet edildiğimiz bizi eşit kılan tek mekânda,

Dünya kelamı konuşmadan dertlerimizi paylaşıp cem olmaya çalışmalıydık(!)

 

                                                                                    

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.