Makale
Malazgirt ruhu: DiriliÅŸ umudu ve ufku!
Bazen öyle durumlar olur ki, vaziyeti anlatmaya en güzel kelimeler, en derinlikli cümleler kifâyet etmez! Bedeli ödenen bir hayat, bütün meseleyi ciltler dolusu kitaplardan daha iyi izah eder.
MALAZGÄ°RT RUHU'NUN CANLI ÖRNEKLERÄ°
Ä°ÅŸte böyle olaÄŸanüstü hâdiselere ÅŸehadet ettiÄŸimiz zorlu günlerden geçiyoruz: Her gün yeni ÅŸehit haberleriyle sarsılıyoruz. YüreÄŸimiz bir kez daha daÄŸlanıyor.
Büyük bir imtihandan geçiyoruz toplum olarak. Kimilerimiz bu imtihanı hakkıyla verecek muazzam örnek tavırlar sergilerken, kimilerimiz de, bu tarihî imtihanı kaybedecek ürpertici ve düÅŸündürücü tavırlar sergileyebiliyor.
Malazgirt zaferinin yıldönümünü yaÅŸadığımız ÅŸu günlerde, bazı ÅŸehit cenazelerinde ÅŸehit ailelerinin gösterdikleri vakar ve asalet, geleceÄŸe dâir umutlarımızı yeÅŸertiyor, diri tutmamıza yetiyor -Allah'a çok ÅŸükür.
“EFENDÄ°MÄ°Z'E KOMÅžU OLDUN, NE MUTLU SANA!”
Bunlardan biri Sanlıurfa'da yaÅŸandı. Kelimelerin, derin cümlelerin ifade etmeye kifâyet etmediÄŸi durumları, bir ÅŸehit polisimizin -üstelik de hâmile- gencecik ve nûr yüzlü eÅŸinin cenazede söyledikleri fazlasıyla ifade etmeye yetti.
Åžanlıurfa'da ÅŸehit olan polisimizin hamile eÅŸi, ÅŸu sözleriyle tarihe not düÅŸtü adeta: “Efendimiz'e komÅŸu oldun. Ne mutlu sana!”
Ä°ÅŸte Malazgirt ruhu bu!
“TÜRK-KÜRT DEĞİL, MÜSLÜMANLARLA KÂFÄ°RLERÄ°N SAVAÅžI!”
Benzer asiI, vakur ve Müslümanca tavrı, geçtiÄŸimiz haftalarda ÅŸehit bir Kürt kardeÅŸimizin annesi de ÅŸu cümlelerle dile getirmiÅŸ ve bütün oyunları püskürtecek ÅŸekilde tarihe kayıt düÅŸmüÅŸtü:
“Bu savaÅŸ, Türk-Kürt savaşı deÄŸildir. Müslümanlarla kâfirler arasında yaÅŸanan bir savaÅŸtır!”
Ä°ÅŸte bu Ä°slâmî duyarlıkla ve ümmet ÅŸuuruyla dün üzerimize üzerimize gelen, bizi, Ä°slâm'ı tarihten silme kaygısıyla baÅŸlatılan Haçlı saldırısını Malazgirt'te hep birlikte omuz omuza vererek püskürtmüÅŸtük.
MALAZGÄ°RT: Ä°SLÂM'I YURT, ANADOLU'YU VATAN YAPAN RUH
Biz, Malazgirt'le birlikte, Malazgirt'te ete kemiÄŸe bürünen ruhla, nihâî olarak, Ä°slâm'ı yurt, Anadolu'yu vatan yaptık kendimize. Oradan Ä°slâm'ın hakikat, adalet ve kardeÅŸlik bayrağını üç kıtaya, yedi iklime ulaÅŸtıran Osmanlı ÇaÄŸlayanı'na ulaÅŸtık.
Yurt, umudun kaynağı, vatan umudun yeÅŸerttiÄŸi ufkun gürül gürül akan ırmağı.
Malazgirt ruhunu anlayamayan kuÅŸaklar, kurda kuÅŸa yem olmaktan kurtulamazlar. Ruhlarını yitirerek güruhlaşırlar, emperyalistlerin fiilen ve zihnen tutsağı olurlar.
Malazgirt'te Türk Kürt omuz omuza Haçlıları bitirdi, tarihin akışını deÄŸiÅŸtirdi. Ä°ÅŸte bu ruhu diriItemezsek, bu diriltici ruhla hareket edemezsek, bu topraklar hepimize mezar olur -Allah muhafaza!
Dün Haçlıların saldırılarını ümmet ÅŸuuruyla hep birlikte püskürttük. Bugün Haçlıların çocukları, ırkçılık virüsüyle bizi karşı karşıya getirdi, birbirimize düÅŸürecek fitne tohumlarını ekti. Bu oyun püskürtülmeli!
BÄ°ZE BÄ°R MELÄ°KÅžAH, NÄ°ZAMÜLMÜLK VE GAZÂLÎ GEREK!
Malazgirt'ten önce Ä°slâm dünyası hem iç buhranlarla sarsılıyor hem de Haçlı ve MoÄŸol saldırıIarına maruz kalıyordu.
Ä°slâm dünyasında, içeride, Åžii fitnesi mutedil Åžiileri bile çileden çıkartacak ölçüde kontrolden çıkmıştı: Fatımî Halifesi Hakim Biemrillah ulûhiyetini ilan edecek, Suriye'den Mısır'a kadar Sünnî Ä°slâm dünyasını tarumar edecek kadar terör havası estiriyor; HaÅŸhaÅŸiler Abbasî hilâfetini tehdit edecek kadar büyük suikastlar düzenliyorlardı. Dışarıda ise Haçlılar üzerimize üzerimize geliyorlardı.
TuÄŸrul Bey, Alparslan ve MelikÅŸah, bu iki büyük iç felaketin püskürtülmesinde de, Haçlı ve MoÄŸol saldırılarının püskürtülmesinde de tarihin akışını deÄŸiÅŸtiren roller oynayan öncü ÅŸahsiyetlerdi.
TuÄŸrul Bey, Abbasileri çökmekten kurtarmış ve toparlamıştı.
Alparslan, Haçlıları durdurmuÅŸ, Anadolu'nun kapılarını Ä°slâm'a açmıştı.
Belki de yaÅŸanan birinci büyük medeniyet buhranının aşılmasında kilit rolü MelikÅŸah oynamıştı: MelikÅŸah, kudretli baÅŸveziri Nizamülmülk'ü devletin başına getirerek tarihî bir adım atmış, Nizamülmülk de Gazâlî'yi birinci medeniyet buhranının aşılmasını saÄŸlayacak tefekkür birikimini oluÅŸturacak medreseleri kurmakla görevlendirmiÅŸti.
YaÅŸananlar, ikinci büyük medeniyet buhranıyla boÄŸuÅŸtuÄŸumuz iki asırdır yaÅŸadıklarımıza, ne kadar da çok benziyor deÄŸil mi? Özellikle de gelinen noktadan geriye doÄŸru dönüp baktığımızda.
Bize bir MelikÅŸah, bir Nizamülmülk ve bir Gazâlî gerek ÅŸimdi: Malazgirt Ruhu'nun öncüleri.
VAKÄ°T, MALAZGÄ°RT RUHU'NU KUÅžANMA VAKTÄ°!
Malazgirt: Bu toprakları Ä°slâm'a yurt, bize vatan yapan diriltici, insanlığa umut ve ufuk hediye eden yegâne ruhtur. Bu ruhu yitirdik, tarihten sürgün yedik! Bu ruhla kuÅŸanırsak, bütün engelleri aÅŸar, yeniden tarih yaparız! Öyleyse vakit, bu diriltici ruhu, tarih yapıcı, çığır açıcı ufku kuÅŸanma vakti!
Ä°stiklal ve istikbalimizi temin edecek, bizi yeniden tarihe girdirecek, tarihin akışını deÄŸiÅŸtirmemize imkân verecek Ruh iÅŸte bu ruhtur: Diriltici Malazgirt ruhu!
Ä°slâm dünyasının iki asırlık makus taIihini yenecek, bizi birbirimize kenetleyerek yeniden kardeÅŸ edecek, Ümmet bilincinin tarihin akışını deÄŸiÅŸtiren, tarihe hakikatten süt emen diriltici bir ruh üfleyen muazzez medeniyet fikrinin temellerini nasıl attığını dünya âleme yeniden gösterecek Ruh iÅŸte bu ruh, ufuk iÅŸte bu ufuktur: Diriltici Malazgirt ruhu ve ufku!
Henüz yorum yapılmamış.