Makale
Entelektüel terör, acımasız direniş..
Türkiye'nin hemen bütün zaaf alanlarını istismar ettiniz. Etnikfarklılıkları, mezhep kimliklerini, sosyal huzursuzlukları, siyasimemnuniyetsizlikleri çatışma alanlarına döndürdünüz.
Birileri bu zaaf alanlarını daraltmaya, elinden geldiÄŸince düzeltmeye çalıştıkça sizler onlara savaÅŸ açtınız. Birileri bu ülkeyi ortak vatanyapmaya çalıştıkça, ortak millet ÅŸuuru iÅŸledikçe siz daha da parçalamak için akıl almaz çirkinlikler sergilediniz.
Onların elini zayıflattınız, onlara tuzaklar kurdunuz, onlarıitibarsızlaÅŸtırmak istediniz, onlara karşı küstahça saldırılar organize ettiniz. Onları tasfiye etmek, yok etmek, gerekirsedaraÄŸaçlarında sallandırmak istediniz. Ä°çeride ve dışarıdaki ortaklarınızla bu ülkeyi Milli Mücadele dönemini andıran bir savunma hattına çekilmeye zorladınız.
Hiç bitmeyen ihanet geleneÄŸiniz
Bütün kötülük duygularınızla, ülkenin ortak iyiliÄŸine karşı ortak bir cephe kurdunuz. DüÅŸünsel saplantılarınızla, çıkar hırslarınızla, siyasi körlüÄŸünüzle, bu ülkeye duyduÄŸunuz nefretle, bu millete karşı beslediÄŸiniz küçümsemeyle baÅŸka ülkelere duyduÄŸunuz hayranlıkla, yüz elli yıldır devam eden ve hiç bitmeyen ihanet geleneÄŸinizleyeni ihanet halkaları eklediniz.
Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bütün coÄŸrafyadan çıkarılıpAnadolu'ya hapsedildikten sonra ölümüne sarıldığımız bu toprakları, Anadolu'yu bir hapishaneye çevirdiniz. Yüz yıldır devam eden vesayete yönelik ilk baÅŸkaldırıya, ilk meydan okumaya, ilk özgürleÅŸme mücadelesine karşı sizi savaÅŸa, cepheye sürenlerin talimatlarını harfiyen yerine getirdiniz.
Tehlike çok yakındı, PKK'dan çok büyüktü
Türkiye'yi hedef alan, kırk yıllık terör ve etnik ayrıştırma projelerini boÅŸa çıkarmaya dönük çözüm giriÅŸimlerine karşı durdunuz. Sulandırdınız, dalga geçtiniz ve sonunda boÅŸa çıkardınız. Çözüm için kendini ortaya koyanları, siyasi geleceÄŸini ortaya koyanlarıvatan hainliÄŸi ile suçladınız.
“Ülkeyi PKK'ya peÅŸkeÅŸ çekti" dediniz. “Vatanı bölüyor" dediniz. Oysa Selçuklu'dan beri devam eden kardeÅŸlik geleneÄŸini diriltmek isteyenlerin bu ülkenin tamamıyla birlikte yüceltmeye çalıştıkları bir ortak hayal vardı.
CoÄŸrafya dağılıyordu, ülkeler parçalanıyordu, ÅŸehir savaÅŸları yayılıyordu, yüzlerce yıldır komÅŸu olanlar, akraba olanlar birbirini boÄŸazlıyordu. Bir uÄŸursuz rüzgar coÄŸrafyamızı silip süpürüyordu. Tehlike çok yakındı. Tehlike PKK ve Kürt meselesinden çok daha büyüktü. Bir yüzyılı daha kaybedecektik.
Tarihin en uzun istilasına direnmek
Rüzgarı tersine çevirmek en büyük mücadeleydi, tek yoldu. BaÅŸka hiçbir çözüm yoktu. Bunu baÅŸarmak sadece Türkiye'yi deÄŸil coÄŸrafyayı da kurtarmaktı. Bunu baÅŸarmak Atlantik kıyılarından Pasifik Okyanusu'na uzanan yeryüzünün Müslüman Orta KuÅŸağı'na yönelik kabus senaryosunu tarihe gömmekti, yepyeni bir umut ışığı yakmaktı, parçalanan ve parçalanmanın eÅŸiÄŸine gelen ülkelere ilham kaynağı olmaktı.
Tıpkı Haçlı SavaÅŸları sonrasında olduÄŸu gibi, tıpkı MoÄŸol istilası sonrasında olduÄŸu gibi Birinci Dünya Savaşı sonrası, o “Üçüncü ÅŸok dalgası" sonrası neden bir kez daha mümkün olmasındı. Bu topraklar, Anadolu derinliÄŸi neden milletlerin, ülkelerin, coÄŸrafyanın önüne yeni bir yol haritası sunmasındı. Buna gücü vardı, imkanı vardı, tarihi ve siyasi birikimi, tecrübesi vardı.
Bu, belki yüz elli yıldır durmaksızın devam eden, coÄŸrafyamızıliflerine ayıran, milletleri birbirine yabancılaÅŸtıran, aynı sokakta yaÅŸayanları acımasız düÅŸmanlara dönüÅŸtüren tarihin en büyük ve en uzun süreli istila projesine karşı coÄŸrafyanın keÅŸfettiÄŸi en büyük kurtuluÅŸ mücadelesiydi.
Türkiye'yi durdurmak için bu millete kurÅŸun sıktınız
Ä°stilayı acımasızca sürdürenlerle birlikte hareket ettiniz. Onların cephesinde yer aldınız. Onlarla birlikte bu ülkeye, bu büyük projenin mensuplarına yıkıcı saldırılar baÅŸlattınız. Size göre vesayet devam etmeliydi. Yeni monarÅŸiler, yeni zorba yönetimler,Baasçı ideolojiler, Sisi tarzı askeri yönetimler devam etmeliydi.
Çünkü bölgenin yönetilmesi ancak bu tür rejimler üstünden saÄŸlanabiliyordu. Aynı ÅŸeyi Türkiye'de defalarca denediler. Siz de her denemede onların yanında oldunuz. Onların silahını kendi ülkenize doÄŸrulttunuz, ülkenin ve milletin geleceÄŸini kurÅŸun yaÄŸmuruna tuttunuz, başınız sıkışınca da onlara sığındınız.
Proje büyüktü. Türkiye kendi iç barışını saÄŸlayamazdı. SaÄŸlarsa coÄŸrafyaya yeni bir umut olurdu. Türkiye direnirse, dirilirse coÄŸrafya direnir, dirilirdi. Yeni bir tarih baÅŸlardı. Hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmazdı. Yüz elli yıllık düzen bozulurdu. Buna izin verilemezdi. Terör ve ayrıştırma yeniden baÅŸlatılmalı, Türkiye'nin yüz yıllık vesayetin defterini dürmesinin önüne geçilmeliydi.
Entelektüel terör PKK'dan tehlikeli
Öyle de oldu. Bütün örgütler birleÅŸtirildi. Siyasi partiler için oluÅŸturulan “Çatı" bu sefer terör örgütleri için biçimlendirildi.Etnik ve dini/mezhep kimliÄŸi üzerinden biçimlendirilen örgütler ortak hareket eder oldu. Çatışma daÄŸlardan ÅŸehirlere yönlendirildi.
Terör örgütleriyle medya kampanyaları, entelektüel terör ortak hareket etmeye baÅŸladı. Öyle ki, entelektüel terör, eskinin iktidar kurucu oligarkları tarafından seferber edildi ve terörden çok daha vahim zararlar vermeye baÅŸladı. Çünkü bu alanda kitlelerin zihinsel savunmaları çok zordu.
Türkiye güneyden çevreleniyordu. Sınırları kontrol altına alınıyor, sınırın hemen sonrası Türkiye karşıtı cepheye dönüÅŸtürülüyordu. Yüzlerce kilometrelik cepheler inÅŸa edildi. Onlar Türkiye-Suriye sınırının tamamını bizi içeride boÄŸacak bir cepheye dönüÅŸtürmek istiyordu. Dışarıdan çevreleme içeriden iÅŸgalle devam ettiriliyordu.
Türkiye saldırı altında
PKK saldırıları, diÄŸer örgütlerin saldırıları, medya kampanyaları, örgütlere verilen açık destek.. Yeni bir durumdu ve Türkiye saldırı altındaydı. Ülkemiz topyekün saldırı altına alınmıştı. Kendileri terör örgütlerini yönetirken, nasıl hareket edeceÄŸi, nasıl saldıracağı, nasıl ÅŸehir savaÅŸları baÅŸlatacağı, nasıl silah sevkiyatları yapılacağı kendileri tarafından belirlenirken terör saldırıları üzerinden yeni bir kampanya baÅŸlatıldı. Terörü destekleyenler hükümeti terörü azdırmakla suçluyordu.
Çözüm sürecine karşı “Ülkeyi sattınız" yaygaraları koparanlar, terör örgütleri ile ortak bir ÅŸekilde bütün uzlaÅŸma çabalarını boÅŸa çıkaranlar, ülkeyi teröre boÄŸanlar ÅŸimdi de terör üzerinden saldırı kampanyası baÅŸlattı, ülkenin savaÅŸa sürüklendiÄŸini, iç savaÅŸ çıkacağını söyleyip bundan barış isteyenleri sorumlu tutar oldu.
Böyle bir çirkinlik görülmedi
Nasıl bir çirkinlik, nasıl bir hainlik nasıl bir ÅŸeytanlık bu! Bir zamanlar PKK'yı ÅŸeytanlaÅŸtıranlar ÅŸimdi onu kahramanlaÅŸtırıyordu. ABD'nin Afgan mücahitleri önce kahramanlaÅŸtırıp sonra ÅŸeytanlaÅŸtırması ve bu ÅŸeytanlaÅŸtırma üzerinden ülkeyi iÅŸgal etmesi gibi. Ä°ran'a karşı ittifak yaptığıSaddam Hüseyin'i ÅŸeytanlaÅŸtırıp bunun üzerinden Irak'ı iÅŸgal etmesi gibi.
Bunlar da önceleri ÅŸeytanlaÅŸtırdıkları PKK'yı ÅŸimdi kahramanlaÅŸtırıyorlar. Anadolu insanlarının kanı üzerinden siyasi hesaplar güdüyorlar. PKK üzerinden devleti, ülkeyi, milleti terbiye edip, istedikleri yönetimi, istedikleri siyasi ve ekonomik payı almaya çalışıyorlar. Büyük proje Türkiye'yi bitirmektir. Ä°ÅŸte bunlar da önlerine atılan küçücük parçalarla yetiniyor, bunun için ülkeye ve millete savaÅŸ açıyorlar.
Türkiye çok kötülükler gördü. Ama bu kadar çirkinini görmedi. ÇeteleÅŸen ve devlet iktidarını ele geçirmeye çalışan bir grup açıkça terörü yönetiyor, Anadolu evlatlarının kanı üzerinden tarihin en büyük ihanetlerinden birini sergiliyor.
Bizler, Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana çok büyük ihanetlere tanık olduk. Öyle acı verici olaylar yaÅŸandı ki, bunların tarihte kaldığınıdüÅŸünüyorduk. Ama hiçbir ÅŸey eskimezmiÅŸ. Birinci Dünya Savaşı dönemindekiler kadar vahim bir ihanet daha yaÅŸanıyor ÅŸimdi. Türkiye büyümeye, özgürleÅŸmeye çalışırken, içeridekiler tam tersine bu ülkeyi SuriyeleÅŸtirmek, IraklaÅŸtırmak, Ukrayna'ya benzetmekiçin ihaleler almış. PKK'nın aldığı ihale ile bu iç iÅŸgalcilerin aldığı ihale aynıdır.
Acımasız bir direniÅŸ dönemi baÅŸlayacak
Öyleyse geriye tek bir yol kalıyor: Acımasız bir direniÅŸ…
PKK ile mücadelenin aynısını bu iç iÅŸgalcilere karşı yapmak bu ülke için bir onur, namus meselesidir. Yüz yıldır devam eden büyük hesaplaÅŸmanın karşı cephede yer alan bu iç figüranlarına karşı da bir tür milli mücadele, arınma baÅŸlatılmalıdır. Bu yerli iÅŸgalcilerin defteri dürülmeden, onların iktidar hevesleri kırılmadan, onların taÅŸeronluklarına son verilmeden bu ülkenin ayakta kalması mümkün olmayacaktır.
Türkiye'nin karşı karşıya bulunduÄŸu en büyük tehlike iç iÅŸgaldir. Öyleyse en büyük mücadele iç iÅŸgale karşı baÅŸlatılmalıdır. Ve bu acımasız direniÅŸ baÅŸladığında bu ülkenin direncinin nasıl bir ÅŸey olduÄŸunu görecekler.
Henüz yorum yapılmamış.