Sosyal Medya

Makale

Koalisyon ÅŸart

tarihinde yayınlandı.

Yazının baÅŸlığını görüp ellerini neÅŸeyle ovuÅŸturanları da, 'oh, tam istediÄŸim pozisyon, bunu hemen ilgili yere yetiÅŸtirmeliyim' diyenleri de, 'bu adam erken seçimden yanaydı, kafasına taÅŸ mı düÅŸtü' diye soranları da hayal kırıklığına uÄŸratmak üzereyim.
Evet. Koalisyondan yanayım. Dahası, Türkiye'nin en büyük sorununun 'koalisyonsuzluk' olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Ve hayır. AK Parti'nin CHP, MHP ya da HDP ile yapacağı bir siyasi koalisyondan bahsetmiyorum. Herhangi bir partinin herhangi bir parti ile yapacağı koalisyondan da… Türkiye'de özenle biriktirilen sorunların çözümünün 'koalisyon mantığı' ile çözülebileceÄŸini iddia ediyorum sadece.

Bugün Türkiye'de, vatandaÅŸlık tanımından tutunuz da ana dilde eÄŸitim meselesine, dini hayatı özgürce yaÅŸama hakkından tutunuz da terör örgütü tanımına kadar pek çok meselede 'sonuçları Türkiye bakımından oldukça ağır' bir ayrışma yaşıyoruz. Bu ayrışmanın memleketi götürebileceÄŸi yer konusunda endiÅŸe aÅŸamasını da çoktan geçtik. Kendi adıma söyleyeyim. Ben dümdüz korkuyorum artık bu ayrışmadan. Zira bu gibi durumlarda kimin karlı kimin zararlı çıkacağını bilecek kadar uzun süredir yaşıyorum.
'Koalisyon' dedim dikkat ederseniz. Yani 'amaçları, taraflara faydaları, görev dağılımı' ve daha pek çok unsuru belli bir birliktelikten söz ettim. Koalisyon, bir 'ittifak' etme biçimi deÄŸil bir uzlaÅŸma biçimidir zira.

Sözgelimi 'terör örgütü tanımı' meselesini alalım ele. Mesela, Türkiye'de yaÅŸayan insanlar olarak ÅŸöyle bir koalisyonda buluÅŸsak olmaz mı: -Amacının ne olduÄŸundan bağımsız olarak- masum insanları öldüren, savunduÄŸu fikri silah kullanarak topluma kabul ettirmeye çalışan, haklarını sivil ve silahsız alanda mücadele etmek yerine öldürmekle, yakmakla, yıkmakla arayan her türlü yapı terör örgütüdür.

Bakın ÅŸurası önemli. Bir tanım üzerinde anlaşırsak, bunu baÅŸarabilirsek artık neyin terör olduÄŸu, neyin terör olmadığını tartışarak vakit kaybetmek yerine 'terörü kimlerin desteklediÄŸi ve terörle nasıl mücadele edileceÄŸi' konusunda mesafe alırız. O vakit takke düÅŸer kel görünür. Bir milletvekili BBC'de PKK'ya terör örgütü diyemediÄŸinde yahut kanaat önderi sanılan bir adam savcımızın bir terör örgütü tarafından ÅŸehit ediliÅŸini aklamaya çalıştığında 'damgalı eÅŸek' muamelesi görür. Hele hele gazetecilik yaptığını sandığımız bir takım zevatın aslında basbayağı terörü desteklediÄŸi ortaya çıkar ki, bu inanın memleketin çok hayrınadır.
Hadi ÅŸu vatandaÅŸlık tanımı meselesini de açalım. Åžu olmaz mı mesela: 'Bu ülkenin her bir vatandaşı; ırk, din, dil, mezhep farkı gözetmeksizin eÅŸittir ve devletten eÅŸit hizmet alır. Devlet, bütün vatandaÅŸlarına eÅŸit yakınlıktadır.'

Bu tanım üzerinde anlaÅŸtığımızda ne ana dilde eÄŸitim hakkı ne dini hayatı yaÅŸama meselesi sorun olur. Kemalizm'in o pis tortusu yani 'bütün vatandaÅŸlar eÅŸittir, ancak bazıları elbette daha eÅŸittir' anlayışı hak ettiÄŸi yeri, tarihin çöplüÄŸünü bulur böylelikle.
'Yahu iyi de, bütün bunlarda anlaşıyoruz zaten. Saf saf konuÅŸma' diyecekseniz üzülerek size itiraz etmek zorundayım. Bugün bu konuların hiçbirinde hakikaten kafamızın netleÅŸtiÄŸi bir 'ortak tanımlar alanı' yoktur. Bugün 'ne pahasına olursa olsun gemisini yürütme derdinde olan' anlayışların memleketi sürüklediÄŸi dar geçitten baÅŸka neredeyse hiçbir ÅŸey yoktur elimizde.
Yeri geldi söyleyeyim. Bence Türkiye'nin görüp görebileceÄŸi en önemli koalisyonlardan biri AK Parti'nin bizatihi kendisidir. Liberalinden Ä°slamcısına, muhafazakârından solcusuna deÄŸin neredeyse toplumun bütün unsurlarını bir araya getirtmeyi baÅŸaran bir çizgisi olmuÅŸtur AK Parti'nin. 'OlmuÅŸtur' diyorum, zira bu çizginin henüz ortadan kalktığını düÅŸünmüyorum. Ancak mesela 2007'deki kadar net ÅŸekilde ayakta durduÄŸunu da söylemek zor bu koalisyonun…

Özellikle 2009 sonrası ayrışma -ki bu ayrışmayı AK Parti'nin istemediÄŸi bugün çok daha net ÅŸekilde anlaşılıyor- AK Parti'nin bu geniÅŸ tabanlı koalisyon olma halini nispeten sekteye uÄŸratmıştır. Açıkça söylemem gerekirse, AK Parti'nin elindeki en büyük imkân, ne pahasına olursa olsun o mevzii yeniden tahkim etmektir.

Aksi takdirde bizi, yani bütün bir memleketi hiç de hoÅŸ olmayan zamanlar beklemektedir.
Ne diyordu Tolstoy: 'AK Parti ile CHP'nin yapacağına olsa olsa koalisyonsuzluk denir yeğenim. 2 yılı kurtarıp 20 yılı riske edeceklerse bilemem tabii.'

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.