Sosyal Medya

Makale

Birlikte Vazgeçme İradesi Gösterebilir miyiz?

Ramazan ayı boyunca Allah’ın rızası için beraberce helal olanı terk edip iştahını ve şehvetini gemlemek suretiyle toplumsal hayata barışı ve kardeşçe paylaşmayı hâkim kılanlar, acaba haramlardan da birlikte vazgeçebilme iradesini gösterebilirler mi? Bu konuda sahabenin hep beraber gerçekleştirdiği ‘haramı hayat dışı etme’ eylemi örnek alınmaya değerdir.

 

Ey Müminler! Sarhoş edici her türlü içki, kumar ve şans oyunu, putlar, fal ve kısmet okları şeytan kaynaklı birer pisliktir. Bütün bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz Şeytan, sarhoşluk verici şeyler ve şans oyunları ile sadece aranıza düşmanlık ve nefret sokmaya ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymaya çalışır. O halde, (artık) vazgeçtiniz değil mi? (Maide / 90- 91)

 

Enes bin Malik (r.a.) anlatıyor:“İçkinin haram kılındığı gün Ebû Talha'nın evinde bulunuyor. Topluluğa sakilik yapıyordum. Dağıttığım içkileri fedîh denilen hurma ve koruğundan yapılmıştı. Ansızın bir çağırıcının sesi duyuldu. ‘Haberiniz olsun ki, içki haram kılınmıştır’ Medine sokaklarında (su gibi) içki akıp gidiyordu. Ebu Talha, bana, ‘çık da şu içkiyi dök!’ diye emretti. Ben de döktüm. Sahabeden bazıları da, ‘falan kişiler midelerinde içki bulunduğu halde (Uhud) savaşında öldürüldüler’ diye üzülüyorlardı. Bu nedenle Maide 90, 91. ayetleri inmişti.” (Sahih-i Müslim)

 

Bir inanç temeli oluşturulup fikrî hazırlık tamamlandıktan sonra bu ayetlerle içki kesin bir biçimde yasaklanmış ve bu haram etrafında kolektif şuur oluşturma açısından insanlık tarihinde emsali görülmeyen başarılı bir sonuca ulaşılmıştır. Bu o kadar kesin bir vazgeçiş birlikteliğidir ki Uhud’da şehit olanların bile bu haramı terk edemeden ölmüş olması bazı sahabeyi üzmüştür. Birlikte vazgeçilerek felaha ermenin simgesiyse, içkilerin herkesin şahitliğinde sokaklara dökülmesidir.

 

Günümüzde içki bağımlıları psikiyatri servislerinde tedavi edilmektedir. Üstelik bu içkiyi sokağa dökenlerin bir kısmı imalatçı ve bir kısmı da satıcıdır. Kuran’ın hükmü gereği toplumun tüm katmanlarınca hayat dışı edilen içki, birlikte vazgeçme iradesinin bir duruşa dönüşmesidir. İnsanların içkiyi önce kendi nefislerine yasaklamasıyla başlayan bu birlikte vazgeçiş ile ‘haramın’ devlet eliyle yasaklanması aynı şey değildir. Mesela 1929 yılında A.B.D. devleti emriyle yürütülen içki yasağı, büyük maddî harcamalara ve çok ağır cezalara rağmen başarısızlıkla sonuçlanmıştır. İnsanlar kurduklar gizli içki imalathanelerde bu yasağı delik deşik etmişlerdir.

 

Kuran ile hükmetmeyi istikbal görenlerin haramdan vazgeçme birlikteliği bizce sürdürülebilir mi?

 

…Artık bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişi kendisine, bu işi hakkındaki hüküm ise Allah'a aittir. Kim de faizden vazgeçmez, önce olduğu gibi faiz almaya ve vermeye devam ederse, işte onlar Cehennemliktir, orada hep kalıcılardır. (Bakara / 275)

 

Kurtardığı bankalara hamd eden iktidarların veya  bankasının kapanması önlemek için diğer bankalardan faizli kredi alın diye bağımlılarına fetvalar veren cemaatlerin de yardımıyla hayatımızı işgal eden finansal kapitalizme karşı Müslümanlar örnek neslin gerçekleştirdiği gibi haramdan vazgeçme birlikteliği kurabilirler mi?. Üstelik sahabenin vazgeçişini imani bir şiar olarak görerek içki içmeyenler, sonu cehennem olan bu faiz belasına karşı gelme iradesini gösterebilirler mi?.                                 

 

Faiz yasağı da aynı içki yasağı gibi Kuran’dan kaynaklanan, imanın gereği kişisel vazgeçişlerin topluma sirayet etmesiyle başlayacaktır. Yani kardeşim senin faizden uzak durman bu vazgeçişin fitilini ateşleyecektir. Ama bu işi devlet değiştirsin diye beklersen bütün iktidarlar, yetiştirdikleri Abduraman Çelebilerle faize bir kılıf bulup katılım bankacılığı adı altında bu iş sürüp gidecektir…

 

İçki ile faiz bir mi ki vazgeçiş de bu kadar keskin olsun diyenlere ayetin “işte onlar Cehennemliktir, orada hep kalıcılardır” kısmı cevap niteliğindedir. %1 bile olsa sonsuz cehennem riskine girilebilir mi? İçkiyi diğer haramlardan ayıran en önemli nüans pis kokusudur. Eğer günümüzde faiz alanlar da ayyaşlar gibi koksaydı camide kimse kimseyle saf dahi tutamazdı. Kuran’da ‘kitabın bir kısmıyla hükmedip diğer kısmını görmezden gelenler’ Yahudiler olarak resmedilmiştir. Onların yolunu devam edenlerin de sonlarının ne olduğu ayrıntılarıyla anlatılmıştır.

 

Sizce içki içmek ile faiz alıp vermenin arasını ayıranlara Ebubekir (rah) nasıl davranırdı?

 

Ebu Hüreyre'nin "Resulullah (sav) vefat edince, ondan sonra Hz. Ebu Bekir (ra) halife seçildi. Bunun üzerine bedevilerden bir kısmı "irtidat" etti. (Hz. Ebu Bekir halife olarak onlarla savaşmaya karar verince) Hz. Ömer, "Resulullah (sav): "İnsanlar la ilahe illallah deyinceye kadar onlarla savaşmaya emrolundum. Bunu söylediler mi, benden mallarını ve nefislerini korurlar. (İslam'ın) hakkı hariç artık hesapları da Allah'a kalmıştır!" demiş iken, sen nasıl insanlarla savaşırsın?" dedi. Hz. Ebu Bekir: "Allah'a yemin olsun, namazla zekâtın arasını ayıranlarla savaşacağım. Zira zekat, malın hakkıdır. Vallahi, Resulullah (sav)'a vermekte oldukları bir oğlağı vermekten vazgeçseler, onu almak için onlarla savaşacağım" dedi. Hz. Ömer sonradan demiştir ki: "Allah'a yemin ederim, anladım ki, Hz. Ebu Bekir'in bu görüşü, Allah'ın savaş meselesinde ona ilhamından başka bir şey değildi. İyice anladım ki, bu karar hakmış."(Buhari, İtisam 2, Müslim, İman 32; Muvatta, Zekât 30; Tirmizi,)

 

Namaz kılarız ama zekât vermeyiz diyen beraberliklere savaş açan Ebubekir (rah) içki içmeyiz ama faiz almakta da bir beis görmeyiz diyenlere nasıl karşılık verirdi? Yok, eğer bu faizden vazgeçmezseniz bilin ki, Allah’a ve peygamberinize karşı harbe girmişsiniz…(Bakara / 279) ayeti gereği finansal kapitalizmi caiz gören muhafazakârlarla sonuna kadar savaşırdı.

 

Kardeşim veda hutbesine “Faizin her türlüsü ayağımın altındadır” diyen Resulullah’ın (sav) ümmetinden biri olarak senin de faizi meşrulaştıran finansal kapitalizmi reddetmen gerekmez mi? Sana sahabeden bu yana haram olarak devredilen faiz zulmüne karşı çıkmaz isen devletleşen cemaatlerin ananın ak sütü mesabesine indirdiği faizi çocuklarına helal olarak devredeceksin?

 

Hâlbuki iştahını ve şehvetini dizginleyen oruç beraberliğiyle toplumun nasıl değiştiğini yakından idrak eden biri olarak düşünürsen, ya hiç birini ayırmadan tüm haramlardan vazgeçen beraberliklerimiz neticesinde zulümler ve zalimler hayat dışına itilse memnun olmaz mısın?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.