Sosyal Medya

Makale

Sen yine yalanlar söyle

Aslında Türkiye'nin, Suriye'de savaÅŸ çıkmasın diye son anın da sonuna kadar uÄŸraÅŸan tek ülke olduÄŸunu biliyorsun. Dönemin Zaman Gazetesi ve çevresinin 'acilen savaÅŸa girelim' çaÄŸrılarına raÄŸmen Türkiye'nin Suriye'de bir savaÅŸ istemediÄŸini de biliyorsun. Hatta esasen Türkiye'nin savaÅŸtan önceki 3 yıl boyunca Suriye ile iliÅŸkilerini bambaÅŸka bir düzlemde ilerlettiÄŸini ve iki ülke arasında kurulması hayal olan bir sıcaklıkta iliÅŸkiler geliÅŸtirildiÄŸini de biliyorsun. Savaşın nedenlerinden birinin bu iliÅŸki olduÄŸunu da… Fakat sen yine yalanlar söyle. 'Suriye'deki savaşın tek suçlusu Türkiye'dir, Suriye'deki katliamların sorumlusu AKP'dir' de.

Aslında Türkiye'nin IŞİD ile son derece mesafeli olduÄŸunu biliyorsun. BaÅŸta Türkmenler olmak üzere Türkiye'nin doÄŸrudan destek verdiÄŸi mücahit gruplarını da biliyorsun. Fakat sen yine yalanlar söyle. 'IŞİD'in sponsoru Türkiye'dir' de.

Aslında IŞİD denilen oluÅŸumun kimlerin emrinde olduÄŸunu biliyorsun. Bir Ä°ngiliz anahtarı gibi her kapıyı açtığını, iÅŸlevsel operasyonlarıyla Mısır'ı, Gazze'yi, Suriye'yi, Libya'yı, Irak'ı, hatta Yemen'i nasıl çaresiz bıraktığını biliyorsun. IŞİD'in Türkiye'de gördüÄŸü toplumsal desteÄŸin bir takım marjinal sol gruplara verilen toplumsal destekten bile az olduÄŸunu biliyorsun. Fakat sen yine yalanlar söyle. 'Bu Müslümanların hepsi IŞİD'i destekliyor' de.

Aslında Türkiye'nin Kobani'ye yapabileceÄŸi her türlü insani yardımı yaptığını, koridor açtığını, mültecileri kabul ettiÄŸini biliyorsun. Türkiye'nin Suriye'deki savaÅŸa fiziki olarak girmemek için aylardır nasıl ve hangi ÅŸartlarda direndiÄŸini de biliyorsun. Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın son derece doÄŸru bir konuÅŸmasından bir cümle cımbızlayarak Diyarbakır'ı kimlerin savaÅŸ alanına çevirdiÄŸini de; 6-8 Ekim olaylarında 50 kiÅŸinin nasıl hunharca öldürüldüÄŸünü de biliyorsun. Fakat sen yine yalanlar söyle. 'Kobani eylemlerinin sorumlusu Recep Tayyip ErdoÄŸan'dır' de.

Aslında Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın hiçbir Türk siyasetçinin alamayacağı riski omuzlayıp adına 'çözüm süreci' denilen büyük kardeÅŸlik projesini nasıl ve hangi ÅŸartlarda baÅŸlattığını, hayata geçirdiÄŸini biliyorsun. Kamuoyunun bu sürece adım adım hangi zorlukları aÅŸarak ikna edildiÄŸini de biliyorsun. Fakat sen yine yalanlar söyle. 'Çözüm sürecini baltalayan AKP ve ErdoÄŸan'dır' de.

Aslında PKK'ya 'silah bırak çaÄŸrısı' yapamayan, dahası kendine baÄŸlı insanlara 'silahlanın' mesajı veren insanlarla memlekete barış falan gelmeyeceÄŸini adın gibi biliyorsun. Vaktiyle Kürtçe konuÅŸtu diye dolmuÅŸta dayak yiyen insanların hâlihazırda 'sakalı var' diye sokaklarda insan infaz ettiÄŸini biliyorsun. Terörle arasına belirgin bir mesafe koyamayan her türlü siyasi hareketin sakil, faydasız, dahası tehlikeli olduÄŸunu da biliyorsun. Fakat sen yine yalanlar söyle. 'Toplumsal barışın teminatı HDP'dir' de.

Aslında adına 'intihar eylemi' denilen eylem biçimiyle Türkiye'yi PKK'nın tanıştırdığını biliyorsun. PKK ve DHKP-C'nin gerçekleÅŸtirdikleri intihar eylemleriyle kaç masum insanın canına kıydığını biliyorsun. Ä°nsansan, kendine karşı dürüstsen, bu konuda azıcık adalet duygun varsa IŞİD'in intihar eylemini lanetlediÄŸin gibi PKK'nın da DHKP-C'nin de intihar eylemlerini lanetlemen gerektiÄŸini biliyorsun. Fakat sen yine yalanlar söyle. 'Bir taraf özgürlük savaÅŸçısı, bir taraf terörist' de.

Yanlış anlama. Yalanlar söyleyip durmana bir itirazım yok. Aslında senin tarz-ı siyasetin bu. Yalanlar üzerinden ilerliyor senin algın. Türkiye'de bir benzerine kimsenin cesaret edemeyeceÄŸi bir çözüm projesini masaya koyan Recep Tayyip ErdoÄŸan'a 'diktatör' demeni istiyorlar, diyorsun. 5 aydan daha kısa bir sürede seni 'ben PKK'ya silah bırak diyemem' diyecek kadar barışsever bir adama oy vermeye ikna ediyorlar, veriyorsun. Diyarbakır sokaklarında hunharca 50 insan katleden, 15 yaşındaki çocuÄŸu satırlarla doÄŸrayıp sonra yakan, lojmanındaki polisleri soÄŸukkanlılıkla infaz eden, polisimizi 'kaza var' diye çağırıp ÅŸehit eden, kendisine oy veren avukatın arabasını yakma gerekçesi olarak 'Kürt deÄŸilsin' cümlesini kurabilen; istediÄŸi olmayınca devleti, milleti, memleketi, insanı tehdit etmekten geri durmayan bir yapının barış getireceÄŸini söylüyorlar, inanıyorsun.

Velhasıl canım kardeÅŸim. Ä°stediÄŸine inanabilirsin. AK Partiye oy vermiÅŸ her insanın aslında birer IŞİD militanı olduÄŸunu söyleyecekler sana yakında. Ona da inanacaksın. Senin desteklediÄŸin medyanın çalışanlarının her birinin aslında birer özgürlük savaÅŸçısı olduÄŸunu söyleyecekler sana yakında. Ona da inanacaksın. 'Atatürk aslında Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın tertip ettiÄŸi bir suikastla öldü' diyecekler sana yakında. Vallahi ona da inanacaksın.

Ne oldu, ağır mı geldi bu biraz?
Bilal ErdoÄŸan'ın ciÄŸerciye deÄŸil IŞİD karargahına gittiÄŸine inandın. CumhurbaÅŸkanlığı külliyesinin klozetlerinin altından olduÄŸuna inandın. Sunta masanın 400 bin lira olduÄŸuna inandın. Gezi'de kimyasal silah kullanıldığına inandın. Ä°nsanların üzerinden tankla geçtiklerine inandın. 3 gün daha direnilirse hükümetin düÅŸeceÄŸine inandın. CHP'nin tek başına iktidar olacağına inandın. %60'ı temsil eden 3 partinin derhal birleÅŸip koalisyon kuracağına bile inandın. Atatürk'ü Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın öldürdüÄŸüne niçin inanmayasın?

Ne diyordu Metin Arolat: 'Olsun varsın ah çekinme / sen yine yalanlar söyle / yürek paramparça zaten / dert deÄŸil.'

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.