Sosyal Medya

Makale

Çipras modelini uygulasak mı?

Ne dersiniz, biz de bir elimiz yaÄŸda bir elimiz balda yaÅŸasak, gelirimiz yetmediÄŸinde borçlansak, borçlansak, sonra ödeme zamanı geldiÄŸinde ödemesek, alacaklılar sıkıştırdığında baÅŸka bahara, baÅŸka bahara desek ve bir gün alacaklılar “Artık erteleme yok” dediklerinde, içimizden bir deli fiÅŸek çıkarıp onlara meydan okutsak, en sonunda o da bir iÅŸe yarar düÅŸüncesiyle “Ä°syanıma katılıyor musunuz?” diye bize sorsa ve biz de “Helal olsun sana, senin yanındayız” desek... Biz yani Türkiye olarak?

Nasıl, böyle bir formül tutar mı dersiniz?

Yunanistan'da demokrasi kurtulmuş, finans oligarşisi dersini almış!

Neden?

Çünkü Yunan halkı yüzde 60 oranında “AB'nin yeni kemer sıkma formülüne “Hayır” demiÅŸ.

YaÅŸasın Çipras!

AB'yi dize getirdi!

Mi?

Türkiye için bu hayali kurmak söz konusu olsa “Senin aklından mı zorun var” denilen ÅŸey, Yunanistan için söz konusu olduÄŸunda “Neden olmasın?”a dönüÅŸsün. Bu mudur?

Batı medeniyetinin omurgasını oluşturan Helen uygarlığı Yunanlıları kurtarır mı?

Batı'nın borç-alacak söz konusu olduÄŸunda Düyunu Umumiye ile Osmanlı'nın gırtlağına çöktüÄŸünü biliyoruz. Yıllarca toplanan vergilere el koymuÅŸlar. En son taksidi Cumhuriyet döneminde ödenmiÅŸ bu borcun. 

IMF'nin yıllarca Türkiye için “stand by”lar düzenlediÄŸi, yani borç verecekse ödeme garantisi saÄŸlayacak kurallar dikte ettiÄŸi, adamlarını gönderip ara ara borç ödeme gücü devam ediyor mu diye raporlar hazırlattığı günler çok gerilerde deÄŸil.

Yunanistan'a zaten o “Helen mirası” sebebiyle sınırsız süreler tanınmış. Yunanistan 20 yıl sonrasının gelirini yemiÅŸ bitirmiÅŸ. Üretmiyor, tüketiyor.

Bir ara çalıştığım bir gazetede mesai arkadaşım vardı, 5 yıl sonrasının maaşını harcıyordu, ama herkese, deyim yerindeyse uçan kuÅŸa borç yaparak. Buna raÄŸmen her gün gelir, akÅŸam evde nasıl mükellef bir masa kurulacağını anlatırdı. Bir süre sonra herkes onunla tokalaÅŸmaktan bile kaçınmaya baÅŸladı, çünkü ikinci sözün borç talebi olduÄŸunu düÅŸünüyorlardı.

Çipras bir model oluÅŸturmaya talip.

Marie Le Pen, ondan çok umutlu. Finans kapitalizmini dize getirecek Çipras ona göre de.

Ah keÅŸke, diyecek oluyorsunuz bir yandan!

Birisi çıksa da ÅŸu IMF'nin, Avrupa baronlarının, para babalarının ümüÄŸünü sıksa!

Birisi çıksa da, küresel sömürünün kanallarını tıkayabilse!

Yoksa Çipras o mu?

Bu sorunun cevabına kafa yoruyorsanız birinci paragrafa dönün, derim ben size.

Çipras, Yunanistan gibi Avrupa'nın korumalı çocuÄŸu bir ülkenin BaÅŸbakanı bile olsa, “meydan okuma”sının çok sınırlı alanlarda söz konusu olduÄŸunu biliyor. Halklar meydan okumayı seviyor, ama ardından gelen ÅŸekerli ilacı yutmaktan da geri kalmıyor. Çipras'ın kendisini iktidara getiren seçimlerde söylediklerinden geriye ne kaldı, bir bakmak lazım.

Borç ödenecek, bir kere. Bugün ya da yarın. Bunun için kemer sıkılacak bir kere. Åžu veya bu ölçüde. Borç verenlerin gözü Yunanistan üzerinde olacak bir kere. YediÄŸin lokma sayılacak. Almanya ya da Fransa halkı, “Bizim paralarımızla keyif süremezler” diye ayaÄŸa kalkacak bir süre sonra. Sonunda bankalar babalarının parasını deÄŸil, mudilerin mevduatlarını borç olarak veriyorlar, geri dönmeyen alacakların Atina'da battığını kabul ettirebilirler mi mudilerine?

Ayrıca her ülkenin üretim-tüketim dengesi gibi bir disiplini dikkate alması gerekiyor. Yunanistan örneÄŸinin Ä°spanya için de, Ä°talya, Portekiz ya da baÅŸka ülkeler için de cari olduÄŸu düÅŸünüldüÄŸünde AB nereye gidecek?

Pazar günü Yunan halkı “meydan okuma”nın zevkini yaÅŸadı elhak.

Åžimdi sıra Merkel'in ya da Hollande'ın, AB Merkez Bankasının ya da IMF'nin bunu hazmetmesinde. Onlar da hazmederse, deÄŸmeyin Çipras'ın keyfine. Ya hazmetmezlerse...

Bir de Çipras örneÄŸine karşılıksız vaatlerle halktan oy alıp, gerçekle karşılaşınca yaÅŸanan tıkanma boyutuyla bakmak lazım. Bu bir siyasi büyü harekatıdır. Çipras bu büyüyü, son referandumla da sonuç alıcı biçimde kullandı. Yani çekirge ikinci defa sıçramayı baÅŸardı. Bakalım üçüncüsünde ne olacak? Bizim Çiprasçıların da olayı dikkatle izlediÄŸinde kuÅŸku yok.

DÜZELTME: Pazar günkü yazımın giriÅŸi “CHP ile koalisyonun...” ÅŸeklinde çıkmış. DoÄŸrusu “MHP ile koalisyonun...” ÅŸeklinde olacaktır. Düzeltir, özür dilerim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.