Makale
Demirtaş, Kürt Baasçılığı ve din ile hesaplaşma..
Selahattin DemirtaÅŸ'ın seçim kampanyasında kullandığı siyasi dile dikkat ediyor musunuz? Etnik milliyetçilikten Ä°slam'la hesaplaÅŸmaya doÄŸru sürüklenmeyi siz de farkettiniz mi? Peki, bir uçtan diÄŸer uca savrulmanın birkaç adım sonrasını tahmin edebiliyor musunuz?
Ediyorsanız ortada yeni bir proje var demektir. Daha doÄŸrusu, eskimiÅŸ bir siyaset tarzı üzerinden yeni bir proje uygulanıyor demektir. Bu, kendiliÄŸinden, sadece Türkiye içi ÅŸartların olgunlaÅŸtırdığı ya da yönettiÄŸi bir deÄŸiÅŸim deÄŸildir.
“Dil” kavgasını unuttu, “din” kavgası baÅŸlattı
“Dil” üzerine kurulan siyasi söylemden “din” karşıtlığı üzerine kurulan siyasi söyleme böylesine hızlı geçiÅŸ, Türkiye gibi, cephelerin çok sert olduÄŸu bir ülkede bile, oldukça ÅŸaşırtıcıdır.
Kürt meselesi Türkiye için önce bir hak talebinden güç iktidar meselesine dönüÅŸtürüldü. Åžimdi de Ä°slam'a mesafeli bir toplumsal taban oluÅŸturmaya dönük, Kürtleri dönüÅŸtürücü bir siyasi proje olarak servis ediliyor. Muhtemelen bu projenin Türkiye'yi de aÅŸan, bölgesel niteliÄŸi de olan boyutları vardır ve bunlar daha sonra ortaya çıkacaktır.
DemirtaÅŸ; bir “bela” olarak nitelediÄŸi Diyanet'i kaldıracağını söylüyor. Yerine Ä°nanç Ä°ÅŸleri Bakanlığı kuracakmış. Ne anlam ifade ediyorsa artık! Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı'nın makam aracını cemevine bağışlayacakmış. Oldukça provokatif, bölgesel mezhep çatışmasına ayarlı bir cümle bu. Mehmet Görmez de o aracı hiç kullanmadığını zaten söylemiÅŸti.
Demirtaş'ın mezhep vurgusu endişe verici
Zorunlu din dersini kaldıracakmış. Peygamber zamanında zorunlu din dersi mi varmış. Bu söylem tarzının Türkiye'de hükmünü yitirdiÄŸini, modasının geçtiÄŸini sanıyordum, DemirtaÅŸ yeniden diriltmeye çalışıyor sanki. Hele Kabe ile Taksim'i bir tutan o sözleri siyaset tarihine girecek gaflardan biri olacaktır.
Etnik milliyetçilik, dil üzerinden hak taleplerinin bir karşılığı kalmadı. Artık her türlü eÄŸitim yapılabiliyor, bu konuda bir sınırlama söz konusu deÄŸil. Türkiye bu ayıbı ortadan kaldırdı. HDP ve DemirtaÅŸ'a bu alanda söylenecek pek söz bırakılmadı.
Yeni bir durum var. DemirtaÅŸ, Kürtler üzerinden dini muhafazakarlığı dönüÅŸtürücü bir rol üstlenmiÅŸ. HDP'nin çözüm süreci sonrası misyonu belki de bu olacak. Bu ise, ABD ve Avrupa'nın on yıllardır bölge ülkelerine dayattığı dönüÅŸüm formüllerini andırıyor. Sanki birileri DemirtaÅŸ'a yeni bir görev yüklemiÅŸ.
DemirtaÅŸ'ın sadece dinle hesaplaÅŸma cümleleri deÄŸil, özellikle her konuÅŸmasında mezhep vurgusu beni endiÅŸelendiriyor. Bu vurguların birkaç cümle sonrasını dile getir desek, Irak ve Suriye'deki mezhep çatışmalarına sebebiyet verecek cümleler kurması muhtemel. Sünni Ä°slam konusunda bir alerji yaşıyor kendisi. Bunun sebebi HDP yönetiminin ve aday profilinin ağırlıklı kimliÄŸi olabilir mi diye düÅŸünmeden edemiyor insan.
CHP ve HDP muhafazakar tabanla hesaplaÅŸma içinde
Çünkü HDP, 7 Haziran seçimlerinde yoÄŸun olarak Alevi oylar üzerine yatırım yaptı. Çözüm Süreci'nin geldiÄŸi nokta, etnik kimlik üzerinden çatışma dili üretme, bunu da oya dönüÅŸtürme konusunda HDP ve DemirtaÅŸ'a yeterince alan açmıyor olsa gerek ki, yeni ayrıştırma alanı olarak din ve mezhep seçilmiÅŸ. CHP ile birlikte bu oylar üzerinde patinaj yapıyorlar. “Türkiye partisi olacağız” diye yola çıkanların dar bir oy alanı üzerinde birbiriyle kafa tokuÅŸturması belki de iki parti için de hüsranla sonuçlanacaktır.
Bunlara raÄŸmen yine de DemirtaÅŸ'ın “dinle hesaplaÅŸmacı” söylemlerinin sadece bir oy hesabı olduÄŸu kanaatinde deÄŸilim. Bekleyin, din ve mezhep konusunda çok daha etkili “gaf”lar gelecektir. Seçime ayarlı gibi görünen, aslında seçim sonrasına dair iÅŸaretler veren bu dil daha da sertleÅŸecektir.
Milliyetçi duygularla hareket edip HDP'ye oy verme eÄŸiliminde olan muhafazakar Kürt seçmen yeni siyasi dili nasıl hazmedecek? Çünkü HDP yönetiminin yeni yaklaşımı aynı tabanla çatışmaya ayarlı bir gelecek vadediyor. Bu yönüyle HDP milliyetçiliÄŸi sadece kullanıyor, muhafazakar tabanı ise barajı aÅŸmak için harekete geçirmeye çalışıyor. Ancak asıl niyeti, bu ülkenin muhafazakar kesimlerinin, Ä°slami hassasiyeti olan tabanının yıllarca mücadele ettiÄŸi o zihniyeti yeniden diriltmektir.
HDP'nin “altı ok”u ve Kürt Baasçılığı
Etnik milliyetçilik, ulusalcılık, modernleÅŸmeci ve toplumu tepeden dönüÅŸtürmeye ayarlı o SoÄŸuk SavaÅŸ dönemi siyasi aklı, HDP yönetiminde yeniden zuhur ediyor. Sadece Türkiye için deÄŸil, bölge için bir tür rol model oluÅŸturuluyor. Biraz daha zorlasa HDP'de kendine bir altı ok çıkaracak. Türkiye'de, Endonezya'da ve Irak/Suriye'de uygulanan tipik Baasçılık bugün HDP'nin yeni çizgisinde ve DemirtaÅŸ'ın sözlerinde yeniden ortaya çıkıyor.
Buradan baktığınızda bir Kürt Baasçılığı'nın inÅŸa edilmekte olduÄŸunu göreceksiniz. DemirtaÅŸ ve ekibinin Irak'ta ve Suriye'de, Kürtler dahil, on binlerce insanın canına kıyan Baasçılık'tan öte bir ÅŸey üretemediÄŸini göreceksiniz. Bütün bölgede toplumsal eÄŸilimlerin tam tersine bir söylem, zamanla yalnızlaÅŸacak, marjinalleÅŸecektir. HDP büyük ihtimalle bu akıbeti yaÅŸayacaktır.
Aydın Doğan medyası ve Demirtaş'ı yıldızlaştırmak
DemirtaÅŸ'ı yıldızlaÅŸtırmak isteyenlere, ondan bir proje lider tipi üretmeye çalışanlara dikkat edin. Paralel çevrelerin HDP ile evliliÄŸi gibi, Aydın DoÄŸan'ın medya grubu da bütün yatırımını HDP ve DemirtaÅŸ'a yapmış gibi görünüyor. Onların hesabı AK Parti'den intikam almak. Bu çerçevede HDP'nin barajı geçmesi için var güçleriyle çalışıyorlar.
Ama sadece bu kadar deÄŸil. Asıl seçim sonrası HDP projesi için seferber edildiler. Türkiye'deki siyasi ve toplumsal dalgayı kırmak için bu partiyi bir dalgakırana dönüÅŸtürmek istiyorlar. Meselenin Türkiye dışı proje boyutu da tam burası iÅŸte. Bütün bölgede Türkiye'yi çevrelemeye çalışanlar, onu içeride hareket edemez hale getirmek isteyenler, bu ülkenin yüz yıl sonra ayaÄŸa kalkma hayalini suya düÅŸürmek isteyenler, bütün bölgede yürüttükleri Türkiye karşıtı operasyonlarını içeride HDP'yi yeniden kurgulayarak yapıyorlar.
Almanya, Aydın DoÄŸan ve yeniden Kürt projesi
Gezi eylemlerini Alevi isyanına dönüÅŸtürüp iç savaÅŸ peÅŸinde olanların yeni HDP projesindeki ortaklığına dikkat çekmek istiyorum. Cepheye, ortaklığa baktığınızda herkesin kendini ele verdiÄŸini göreceksiniz. DoÄŸan grubunun üslendiÄŸi misyon ve HDP'nin yeni kurgusu tam bir Alman projesi görüntüsü vermektedir. Sanıyorum Almanya, Irak iÅŸgalinden bu yana ilk kez Kürtler konusunda bu kadar öne çıkma fırsatı buldu. Çünkü ABD'nin ezici hakimiyeti Almanya'yı bu meselenin dışına itmiÅŸ, Almanya da Alevi derneklerine yönelmiÅŸti.
Bugüne kadar uygulanan projelerden sadece bir tanesi daha devreye giriyor. Yani Aydın DoÄŸan medyasının bu cansiparane uÄŸraşısı sadece HDP'ye baraj aÅŸtırmak, AK Parti'ye zarar vermek deÄŸildir, Türkiye'yi durdurmaktır. Bu da hiçbir zaman onların projesi deÄŸildir.
Ayrıca; yeni durum, HDP'nin Çözüm Süreci sonrasına iliÅŸkin hiçbir özgün yol haritası olmadığını gösteriyor. HDP'den Kürt Baasçılığı çıkarmak gibi bir trajedi dışında tabii…
YENÄ°ÅžAFAK
Henüz yorum yapılmamış.