Sosyal Medya

Makale

Medeniyet tasavvuru versus kültür simsarları

tarihinde yayınlandı.

'-Hayırlı günler, Ä°smail Bey mi?
-Buyurun benim. 
-Ä°smail Bey sizi x belediyesinden arıyorum. Bir konferans için sizi buraya davet etmek istiyoruz.
-Konu nedir? 
-Konuyu siz belirlersiniz. Biz size o gün araç göndeririz. Birkaç gün sonra da afiÅŸe yazmak için konuyu sizden öÄŸrenirim. 
-Konuyu hemen söyleyeyim size. KurbaÄŸaların solunum sistemleri ile ilgili yeni araÅŸtırmalardan söz edelim. Adı da ÅŸu olsun konferansın: KurbaÄŸalar nefes alırken… 
-Anlamadım…
-Ben de sizden pek bir ÅŸey anlamadım. Ä°lçenize konuÅŸma yapmak için davet ettiÄŸiniz insanın hangi meselede konuÅŸacağını ona bırakıyorsunuz. 
-Anlamadım? 
-Yani diyorum ki güzel kardeÅŸim. Yapacağım konferansın konusunu seçme hakkına sahipsem kurbaÄŸaların solunum sistemleri ile ilgili konuÅŸmak istiyorum. 
-Åžimdi ben… Bunu bi sorayım bizim patrona. 
-Patrona derken… Belediye çalışanı da deÄŸilsiniz deÄŸil mi? Kültür ihalesini almış firmanın personelisiniz. 
-Evet. 
-Peki bir ÅŸey sorayım size? Ben gelmesem, benim yerime düÅŸündüÄŸünüz baÅŸka isimler var mı?' 
KonuÅŸma bu minvalde bir süre daha devam etti. Sürekli bu ve benzeri birçok telefon konuÅŸması yapmak zorunda kaldığım için o gün bir deÄŸiÅŸiklik yapayım istedim. Telefondaki delikanlının 'ben gelmezsem yerime çağırılabilecek isimler listesi' tam bir fecaatti üstelik. Harcıâlem bir isim listesinden seçilip rastgele arandığım çok belliydi. Ben olmazsam sıradakini deneyeceklerdi. Ve sıradaki pekâlâ 'Allah'ı kiÅŸisel geliÅŸim uzmanı zanneden bir dangalak' olabilirdi. Sorun yoktu. Aldıkları ihalede yazılı konferans sayısını tutturmaları kâfi idi…

Ondan sonra da 'medeniyet tasavvuru…' Tel dolapta peynir var; yer misiniz? 
Bilenleriniz vardır. Ben bilmeyenlerinize anlatayım. Ülkemizin güzide belediyelerinin pek çoÄŸu temmuz-aÄŸustos gibi 'eylülden baÅŸlayıp eylülde bitecek' yıllık kültür sanat faaliyetlerini ihale ediyorlar. 
Ä°haleye göre 12 ayda ÅŸu kadar konferans, bu kadar konser, ÅŸu kadar sempozyum, seminer, sergi… Hepsi kayıt altına alınıyor. 
Bence buraya kadar sorun yok. Bir firmanın, bir ilçenin ya da ilin kültür sanat iÅŸlerini organize etmesinde yani. Sorun, genellikle kanalizasyon kapağı ihalesine girmekle kültür sanat ihalesine girmek arasında pek de bir fark görmeyen bu firmaların o ÅŸehrin kültürünü de yönetmeye baÅŸlamaları. 

Az sayıda baÅŸarılı örneÄŸe haksızlık etmeyelim. Bazı belediyelerin zıpkın gibi kültür sanat yöneticileri oluyor. Senenin başında kendilerine bunu dert edinip ÅŸehirlerine uygun bir kültür sanat eylem planı çıkarıyorlar. Ä°haleyi alan firmaya da sadece konukların koordinasyonu, etkinlik tanıtımı, telif ödemeleri ve benzeri 'organizasyon iÅŸleri' kalıyor. Fakat genelde belediyelerimiz, bu ÅŸirketlerin kendilerine getirdikleri eylem planlarıyla hareket edip yılın sonunda 'kültür sanata ÅŸu kadar para harcadık, etkinliklerimize de bu kadar insan geldi' diyerek övünmeyi tercih ediyorlar. 
Ondan sonra da 'medeniyet tasavvuru…' Tel dolapta peynir var; yer misiniz? 
'Zıpkın gibi kültür sanat yöneticileri' dedim. Allah sayılarını artırsın. Artırsın tabii de, senin kültür sanat yönetimiyle ilgili hiçbir derdin olmazsa, ÅŸehrinin kültür sanat yönetimini bir simsara terk edersen, her ÅŸey o simsarın insafıyla ilerlerse niçin artırsın? 
'Medeniyet tasavvuru' önermesi ÅŸehirde hat, ebru, tezhip kursları açmak, öÄŸrencileri Çanakkale'ye götürmek midir? Sadece bunlar mıdır? 

'Salon dolmuÅŸ maÅŸallah' cümlesini tek gerçek baÅŸarı ölçütü sayıp Mevlana sömürücülerinin, kiÅŸisel geliÅŸim üçkâğıtçılarının, son aforizma bükücülerin önünü açmak mıdır bu kurban olduÄŸum medeniyet tasavvuru? 
Åžehrine çağırdığı adamın ne konuÅŸacağı ile ilgilenmeyen bir medeniyet tasavvuru olur mu yahu? 
GençliÄŸi yetiÅŸtirme iÅŸini, onları donanım sahibi insanlar haline getirme iÅŸini ihale ettiÄŸinizin farkında deÄŸil misiniz? Simsarların planladığı kültürün, sanatın, medeniyetin hiçbir ÅŸeye benzemediÄŸinin farkında deÄŸil misiniz? 
Medeniyeti tasavvur edip durmakla medeniyet üretmiÅŸ olmuyorsunuz. Uygulama bekliyoruz. Planlama bekliyoruz. Yönetim iradesi bekliyoruz. Umutsuzca bekliyoruz. 
Ne diyordu Dante: 'Ondan sonra da 'medeniyet tasavvuru…' Tel dolapta peynir var; yer misiniz?' 

yenisafak.com

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.