Sosyal Medya

Makale

Ä°ktisadi bir itiraz

Türkiye’de belirgin iki cephenin, yani Recep Tayyip ErdoÄŸan ve etrafındaki blok ile paralel yapının kavgasını ellerini ovuÅŸturarak izleyen bir üçüncü cephenin varlığından artık hiç kuÅŸkum yok. KuÅŸkum yok; zira gözüm var.

‘Sen böyle konulara girmez, bu denli sıcak siyasi meseleler konuÅŸmazdın abi’ diyecek ve bunu derken de haklı olacak okurlarıma önemli bir hatırlatma yapmak isterim. Birazdan bahsini açacağım tartışma, siyasi olduÄŸu kadar hayatidir de...

Ayrıca ÅŸu var. Kimin söylediÄŸini bir türlü hatırlayamıyorum ama söz ÅŸu: ‘Bir ÅŸeyin konuÅŸulmasından özel olarak kaçınılıyorsa orada hiçbir ÅŸey konuÅŸulmuyor demektir.’

Kimdir bu üçüncü cephe? Rahatlıkla ÅŸu kadarını söyleyebilirim: Türkiye’nin mevcut ekonomi stratejisinin aynıyla devam etmesini isteyen Ä°stanbul merkezli sermaye oligarÅŸinin kurduÄŸu bir direniÅŸ hattıdır.

AK Partinin kalkınma ve para hareketi odaklı ekonomi politikalarından istihdam ve reel büyüme odaklı ekonomi politikalarına geçme niyetinden kimler rahatsızsa bir ÅŸekilde ya aktif olarak üçüncü cephedendir ya da üçüncü cephenin yapıp etmeye çalıştıklarından fevkalade memnundur.  

Önce net bir eleÅŸtiri... 13 yıllık devr-i iktidarında AK Parti’nin bir bütün olarak para hareketi ve kalkınma odaklı ekonomi politikaları yürütmesinin, bütün ekonomik düzlemini buraya hasretmesinin büyük oranda yanlış bir tercih olduÄŸunu düÅŸünüyorum. BaÅŸlangıçta, ekonomik olarak iflasın eÅŸiÄŸine gelmiÅŸ bir ülkenin kasasını rahatlatmak için hem inÅŸaat sektörü ve karayolları üzerinden kalkınma politikası geliÅŸtirmek hem de Türkiye’yi her türden sermaye için bir ‘güvenli sepet’ haline getirmek doÄŸru tercihti. Ancak ekonomik istikrar saÄŸlandıkça bu ikisinin yanına istihdam ve reel büyüme odaklı ekonomi politikaları eklemek gerekirdi. ‘Eklendi’ diyeceklere itiraz ediyorum. Eklenseydi sermayenin tabana daha çok yayıldığı bir düzende yaşıyor olabilirdik. Oysa yaÅŸamıyoruz. Ä°stanbul merkezli sermaye oligarÅŸisi aynı küspeyi yemeye devam ediyor. 

O zamanlar BaÅŸbakan olan ErdoÄŸan’ın ‘en iyi faiz sıfır faizdir’ cümlesindeki niyeti doÄŸru anlamak, düzgün analiz etmek gerekiyor. Bu analiz için de Ä°slam’ın getirdiÄŸi faiz yasağının nedenlerini çok iyi kavramak...

Ä°slam, faizin getirdiÄŸi tefe düzenini, yani ‘paradan para kazanma’ hikâyesini kesin olarak yasaklayarak bütünüyle üretim, istihdam, ticaret üçgeninden oluÅŸan bir ekonomik düzen öngörür. Eline bir ÅŸekilde para geçmiÅŸ bireylerin zaten itibari bir deÄŸiÅŸim aracı olmaktan öte bir anlamı olmayan para üzerinden zenginliklerini berkitmelerinin önüne geçilmiÅŸ olunur böylelikle. Bu durumda parası olan bir bireyin zenginleÅŸmesinin yegâne yolu parasını dolaşıma sokarak risk alması yani reel sektörde var olmasıdır. Reel sektör demek istihdam ve gerçek büyüme demektir. Dolayısıyla Ä°slam’ın öngördüÄŸü ekonomik düzende bir para sahibi ya üretmek ya da para dışında bir ÅŸey alıp satmak zorundadır. Böylelikle Ä°slam ekonomisinde ‘para’, sürekli el deÄŸiÅŸtiren ve tabana mutlaka yayılan bir deÄŸiÅŸim aracıdır.

Oysa kapitalizmin öngördüÄŸü tefe düzeninde bu böyle deÄŸildir. Bugün Ä°stanbul odaklı sermaye oligarklarının para kazandıkları en temel ÅŸey yine paradır. Bu beylerin adına ‘finans sektörü’ diyerek yumuÅŸattıkları bu iÄŸrenç tefe düzeninin devam etmesi demek, daha az üretim ve daha az istihdam demektir. Geçen yıl bir milyon lirası olan biri, hiçbir üretim ve istihdam riski almadan ‘doÄŸru finans hareketleri ile’ bu parasını 1 milyon iki yüz bin lira haline getirebilmektedir ve bu neresinden bakarsanız bakın korkunç bir sömürü düzenine yelken açmak demektir.

Son zamanlarda Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın neredeyse tek başına yürüttüÄŸü kavganın en önemli nedeni artık Türkiye’de bu yerleÅŸik tefe düzeniyle alınabilecek bir mesafe kalmadığını görmüÅŸ olmasıdır bence. 

Hadi adını ÅŸöyle koyalım. Üçüncü cephe, ‘milli bir ekonomi politikası’ yerine ‘global dünyanın bize biçtiÄŸi ekonomik model’ ile yola devam etmeyi istemektedir. 

Hayır. Ekonomiden hiç anlamam. Ama ÅŸu kadarını biliyorum. SaÄŸlıklı bir ekonomik dağılım ve refahın belirgin ÅŸekilde tabana da yayılabilmesinin en temel yolu bir ÅŸeyler üretebilmektir.

Türkiye’de ‘özel olarak konuÅŸulmayan’ asıl kavga bence budur ve bu kavgada benim tarafım bellidir: ‘En iyi faiz, sıfır faiz.’ 

Ne diyordu Engels: ‘Faiz olmazsa Türkiye ekonomisi çöker diyecekler sana yeÄŸenim. Bil ki yalan konuÅŸuyor köftehorlar.’

YENÄ°SAFAK.COM

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.