Sosyal Medya

Makale

24 Şubat 1954

 

Meteoroloji uzmanlarından aldığımız en son verilere göre…

Bu yıl beklenen Sibirya soğukları nedeniyle yüzyılın en sert kışını yaşanacak!

Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı hava kitlesi bir hafta boyunca ülkemizi esir alacak!

Sert esen Poyraz yüzünden hissedilen soğuk iliklerimize kadar donmamıza sebep olacak!

Kar yağışı ve tipi nedeniyle gerekmedikçe sokağa çıkmayın ve araçlarınızı çıkarmayın!

Donma tehlikesi yüzünden sokaklarda yaşayan evsizler yine spor salonlarında barındırılacak!

Hayatı, televizyon ve internet üzerinden izleyenler için bu uyarılar korku verici hatta ürkütücü

Haberlerde bu abartılı uyarılar eşliğinde verilen arşiv görüntüleri metropol insanını sindiriyor.

Hâlbuki pencere boyutlarındaki TV’ler yerine pencereden dışarı baksalar bu korkuları bitecek.

Hava durumu üzerinden topluma korku salan bu haberleri duyunca aklıma hep bir resim gelir.

24 Şubat 1954’de tüm İstanbul Boğazı buz tutmuş ve insanlar yürüyerek boğazı geçmişler.

Fotoğraftaki gençlerin tavırları ve giyinişlerine bakılırsa bu çok normal bir olay görülmüş.

Resmin sağ üst köşesindeki adam karşı kıyıya geçmekte çok da kararlı bir şekilde yürüyor.

Anlaşılan 60 yıl önce İstanbul’da yaşayan insanlar sert kışlardan bizim kadar ürkmüyorlarmış.

Bu tip bir olayın bugün olacağını bir an düşünmek bile sinmiş kent insanını depresyona sokar.

Peki, soğuk ve yağışlı günlerin geleceği haberi Müslüman’ı nereye doğru yönlendirmeli?

Soğuk kış şartlarına karşı kendi ailesini rahatlatmak için almış olduğu tedbirlerini düşünerek,

Maddi ve manevi yönden bu tedbirleri alamamış ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşmalılar.

Kış mevsimindeki sakınılası cehennemden kurtuluşun yolu, üşüyenlerin yardımına koşmak…

Yani kömürü biten bir ailenin sobasını yakarak gelecekteki dayanılmaz ateşten kurtulmak.

Üstelik faizci teröristlerin “soğuk kredisi” çıkarıp üşüyenlerin geleceklerine ipotek koymadan

Bu konuda acele etmek gerekiyor çünkü çocuğumuzun hapşırığı bile bizi derinden yaralıyor.

 

Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir. (Bakara / 254)

 

Birinize ölüm yaklaştığı ve "Ey Rabbim! Bana bir mühlet tanısan da karşılıksız yardımda bulunup iyiler arasına girsem!" diye (yalvara)cağı zaman gelip çatmadan önce size rızık olarak verdiğimizden harcayın. (Münâfikûn / 10)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.