Makale
Batı aynasındaki Afrika..
Dün “Afrika BirliÄŸi Zirvesi” Etyopya’nın baÅŸkenti Addis Ababa’da toplandı. Türkiye adına DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu Zirve’ye katıldı. 1970’lere kadar DışiÅŸleri Bakanlığı’nın “Afrika dosyası” bomboÅŸ idi. 1964’te Gana’ya büyükelçi olarak atanan merhum Mahmut Dikerdem’in ifade ettiÄŸi gibi DışiÅŸleri’nde “Osmanlı Kuzey Afrikası” dışında “Ä°ç Afrika” hakkında bilgi sahibi olan tek bir diplomat yoktu. Son 10 yılda epey mesafe alındı ve Türkiye Afrika’da gözardı edilemeyecek önemli bir aktör oldu. Türkiye Afrika BirliÄŸi’ne 2005’de gözlemci üye, 2008’de ise “stratejik ortak” olarak kabul edildi.
“Afrika BirliÄŸi” fikri, Afrikalıların sömürgeci devletlere karşı birlikte mücade etmek için buldukları bir fikirdi. Bu fikir sömürgeler bağımsızlıklarını kazandıklarında cisimleÅŸti ve 1963’te bir örgüte dönüÅŸtü. Afrika BirliÄŸi faydalı bir platform olsa bile çatışmaları sona erdirme konusunda pek baÅŸarılı sayılamaz. Sömürgeciler arkalarında öyle bir harita bıraktılar ki Afrika’nın iki yakası bir araya gelemiyor. Afrika BirliÄŸi üyesi pek çok ülke Batılıların çizdiÄŸi çarpık haritalar üzerinde kurulduÄŸundan sorunun parçasıydılar. Geçen yıl vefat eden dünyaca ünlü Afrika uzmanı Kenya asıllı Amerikalı profesör Ali Mazrui bakın ne demiÅŸ:
“Müslümanların yaÅŸadığı bölgelerdeki sivil savaÅŸlarda dahil olmak üzere Afrika’daki tüm sivil savaÅŸlar temelde etnik amaçlıdır. Etnik amaçlı sivil savaÅŸların cereyan ettiÄŸi ülkelere Angola, Zimbabwe ve Zaire gibi Müslümanların azınlıkta olduÄŸu Afrika ülkelerini de dahil edebiliriz. Afrika’yı parçalayıp ardından da Afrika’nın kimi bölgeleri arasında yapay sınırlar çizen sömürgeci Batı ülkeleri, Afrika’da dur durak demeden tekrarlanan yeni etnik nedenlere dayalı sivil savaÅŸların patlak vermesinden birinci derecede sorumludur. Sivil savaÅŸların yanısıra, Güney Afrika gibi ülkelerde beyazların yerleÅŸmesinden ve o ülkelerin sömürülmesinden de Batılılar sorumludur.”
Merhum Mazrui yerden göÄŸe kadar haklıydı. Geçen bombaların patladığı Somali’ye bakalım. 1884’te sömürgeci güçler Somali yarımadasını beÅŸ ayrı bölgeye böldüler. Ä°ngiltere kuzey batı ile kuzey doÄŸu sınır bölgesini aldı. Fransa “Cibuti”yi, Ä°talya ise Somali’nin güneyini sömürgeleÅŸtirdi. Etyopya da sömürgecilerle iÅŸbirliÄŸinin karşılığı olarak batı kısmını aldı. Sömürge sonrası Ä°ngiltere bölgelerinin çoÄŸunu Etyopya ve Kenya’ya verdi. Bu paylaşım yüzünden Somaliler harekete geçerek sömürgeci güçlerle savaÅŸtılar. 1960’da bağımsızlık kazanıldığı zaman kaybedilen diÄŸer toprakların alınması için bütün kaynaklarını harcadılar. Dr. Afyare Abdi Elmi’nin dediÄŸi gibi, Somali devletinin bugün iflas etmiÅŸ olmasının asıl sebebi, Etyopya ve Somali’nin “Ogedan” bölgesi için 1977’de yaptıkları savaÅŸta aranmalıdır.
Somali’deki ÅŸimdiki kargaÅŸadan da Batılılar sorumlu. BaÅŸta ABD olmak üzere Batılıların sözde ‘düzen’ getirmek adına yaptıkları müdahaleler iÅŸleri daha berbat etti. Somali’de içerdeki anlaÅŸmazlıkları çözmeye yarayan geleneksel bir hukuk sistemi vardı. Batı’nın müdahaleleri sonucunda bu sistem çöktü. Batılılar Ä°slam coÄŸrafyasında yaÅŸayan halkların tabii siyasi geliÅŸimlerini tamamlamasına izin vermediler. Despot rejimlere destek vermek suretiyle halkları kıpırdayamaz hale getirdiler. Bu politikalar sonucunda ÅŸiddet ve radikalizm taban kazandı. Batı, sömürgeci geçmiÅŸiyle ve daha sonraki politikalarıyla adam akıllı yüzleÅŸmediÄŸi için Afrika’da, OrtadoÄŸu’da, Güney Asya’da ne olup bittiÄŸini hâlâ anlamamış gibi görünüyor.
YENÄ°ÅžAFAK
Henüz yorum yapılmamış.