Sosyal Medya

Makale

Müslüman ülkelerle buluşmanın ortak zemini

Halkları Müslüman olan modern “Müslüman devletler” gerçekte ulusal kimlikleriyle belirlenmiÅŸ ve hedeflerinin önüne ulusalcı kavramları yerleÅŸtirmiÅŸlerdir.

Lozan AnlaÅŸması'ndan sonra kurulan devletlerin tümü, Türkiye dâhil, kimliÄŸini ulusalcılıkla belirlemiÅŸtir. Bu nedenle de gerek kendi iç politikası açısından gerek uluslararası iliÅŸkiler yönünden kısır ve hasis sınırlarından ötede bir dünyanın varlığını kabul etmek istememiÅŸlerdir.  Bu o kadar böyle olmuÅŸtur ki, 1979 yılında Ä°mam Humeyni’nin önderliÄŸinde kurulan “Ä°ran Ä°slam Cumhuriyeti” bile ulusalcı hedeflerin dışına çıkmayı baÅŸaramamıştır.

Türkiye, ÅŸimdi, bu kısır ve hasis hedefi aÅŸma, geride bırakma çabasını üstlenmiÅŸ görünüyor. Bu çabanın kısa vadedeki hedefinin bu ülkeyi bir Ä°slam Devleti olarak biçimlendirmeye yönelik olduÄŸunu ileri sürmek elbette mümkün ve doÄŸru deÄŸildir.

Belki ÅŸu yorum akla uygun düÅŸebilir. Bu ülke geçmiÅŸinde asırlar boyu Ä°slam hukuku ile yönetildi. Hedefinin ufuk noktasına “Ä°lâyı Kelimetullah”ı koydu. BaÅŸka bir söyleyiÅŸle Allah kelâmını, Ä°slamiyet’in ululuÄŸunu ve hakikatinin deÄŸerini bildirmeyi ve yaymayı devletin amacı olarak belirledi. Cumhuriyet rejimi bu amacı unutmak istedi. Ama insanların kadim geleneÄŸi bu unutulmaya müsaade etmedi. Osmanlı topraklarının üstünde kurulmuÅŸ olan ve bazılarıyla komÅŸuluk iliÅŸkileri yaÅŸadığımız yeni devletler zaten bu unutuÅŸa makes olmak üzere vücut buldular. Ve hemen tamamı, ulusalcılık kisvesi altında Osmanlı düÅŸmanlığı üzerine kimliÄŸini inÅŸa etti. Devletlerin benimsediÄŸi kimlik ile halkların kadim geleneÄŸe baÄŸlılığı arasındaki farkı gözden uzak tutmamamız gerekiyor.

Bu ülkede (Türkiye’de) yaÅŸanan dram aynen oralarda da yaÅŸandı, yaÅŸanıyor. Dahası oralarda yaÅŸanan dramın bir bakıma Türkiye’de yaÅŸananların izdüÅŸümü olduÄŸunu ileri sürmek bile mümkün görünüyor.

Türkiye halen vaktiyle kendine giydirilen gömleÄŸe sığamadığının farkına varıyor. Bu gömleÄŸi çıkarmaya uÄŸraşıyor. Bu istikamette gerçekçi bir politika izlemesi gerektiÄŸini düÅŸünüyorum. Kendisi dâhil kimseye bir Ä°slam dayatması öngörmemesini gerçekçiliÄŸinin kanıtı sayıyorum.

Ülkeler arasında ekonomik ve ticari iÅŸbirliÄŸinin gerçekleÅŸtirilebilmesi yolundaki teÅŸebbüs, kafa büyütmeden bu hedefe ulaÅŸmanın yolunu döÅŸüyor. Yakın geçmiÅŸte, Ä°slam ülkeleri arasında birliÄŸin, bütünlüÄŸün saÄŸlanması yolunda öngörülen yekpare Ä°slam Devleti yerine, Ä°slam ülkeleri arasında gümrük birliÄŸinin saÄŸlanması yönünde bir amaç güdülmesinin gerçekçiliÄŸe uygun bir tutum olacağını varsayıyorum. Siyasal hedefe öncelik vermek bu ülkelerdeki ulusalcı önyargıların kemikleÅŸmesine yol açar.

Bizim önerdiÄŸimiz insanların, malların, hizmetlerin serbest dolaşımına imkân saÄŸlandığında aynı platformda buluÅŸma amacı usulet ve suhuletle gerçekleÅŸtirilmiÅŸ olur. Bu da baÅŸlangıç için iyi bir adımdır. Kazancın onda dokuzu ticarettedir sözü de Allah’ın Resulü'ne ait, onu da anımsatırım.

YENÄ°ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.