Sosyal Medya

Makale

Yeni İslamcılık ve foklar

tarihinde yayınlandı.

Åžurası kesin: 150 yaşında bir savunma ideolojisi olan Ä°slamcılık, hem dünyada hem de Türkiye’de tasfiye edilmek isteniyor.

Bu tasfiye, iki ÅŸekilde gösteriyor kendini. Birincisi, Batının bizatihi kodladığı ‘terörist Ä°slamcı’ algısıyla... Her türlü direniÅŸten söz etmenin ‘bu Ä°slamcılar zaten terörist’ yaftasıyla karşılandığı bir tuhaf dönemden geçiyoruz. Batı, saldırdığı ülkelerde canını acıttığı, kanını döktüÄŸü insanları ‘terörist’ yaftasıyla yaftalayarak ilerliyor. Sözgelimi ‘IŞİD denen canavarlık biçimi Irak’ta ölen milyonlarca insanın bir sonucudur’ diyecek olsanız çullanıveriyorlar üzerinize. Ya da ‘aslında IŞİD’i ya siz kurdunuz ya da siz manipüle ederek onları kullanışlı hale getiriyorsunuz’ diyenlerin sesleri çarçabuk kısılıyor.

Mesele sadece IŞİD ile sınırlı kalsa ‘neyse’ diyebiliriz belki. Ancak özellikle batı ülkelerinde sokaktaki her sakallının, her tesettürlü kadının ‘potansiyel terörist’ muamelesi görmesi meselenin ne boyutta olduÄŸunu gösteriyor.   

‘Terörist olma’ ithamından sıkılan Ä°slamcılar kendilerini ‘emin sulara’ atmak için ‘ılıştırılmış bir düzleme’ doÄŸru ilerliyorlar. Bu da Batının tüm deÄŸerlerine entegre olmuÅŸ, eklektik, ‘Müslüman’ demekte zorlanacağımız, tuhaf, android cemaatler üretiyor. Bugün tüm dünyada ‘güya’ muteber kabul edilen ılıştırılmış yapılara bakalım. Bu sümüklü yapıların Batıya söyledikleri, söyleyebildikleri yegane cümle ‘bizden size zarar gelmez’ kalıbıdır. Oysa düÅŸünsel, ekonomik, sosyolojik olarak Batıya zarar veremeyen Ä°slamcılık, Ä°slamcılık falan deÄŸildir.

Tabii meselenin bir baÅŸka boyutu daha var. Yeni kolonyalizmin geldiÄŸi son aÅŸama ‘tasallut ettiÄŸim ülkeleri bana benzeyenler yönetsin’ aÅŸamasıdır. Bundan bir süre önce, nerdeyse egzotik bir merakla ‘bana benzemeyenlerle de aynı amaçlar doÄŸrultusunda çalışabilirim’ diyen Batı, kendisine benzemeyenlerle çalışmayı artık istemediÄŸini gizlemiyor bile.

Hadi ÅŸöyle söyleyelim. Dünyanın egemen güçleri, kurdukları yeni kolonyalist düzlemde yeni bir aÅŸamaya geldiler ve bu aÅŸamada görmek istedikleri son insanlar hakiki Ä°slamcılar ve hakiki sosyalistler. Çünkü yeni kolonyalizmin kurmak istediÄŸi düzene karşı seslerini yükseltme ihtimali olanlar bu iki sosyolojik öbekten baÅŸkaları deÄŸil.

Peki, ya terörist ya ılıştırılmış olmak zorunda bırakılmaya çalışılan, bu köÅŸeye sıkışmışlıkla vaziyet alamayan Ä°slamcılık ne yapmalı da yeniden ‘hakiki bir alternatif’ haline gelmeli? Bence Ä°slamcılığın ‘yeni Ä°slamcılık’ haline gelmesi için cevaplaması gereken en önemli soru budur.

Türkiye’de ana akım Ä°slamcılık aklının kaybolduÄŸunu, bu durumun Türkiye’deki Ä°slamcıları ‘düÅŸüncesiz’ bıraktığını yazmış idim geçenlerde. Herkesin kendi balkonuna çekildiÄŸi ve sokağı unuttuÄŸu bir Ä°slamcılığın hakiki bir alternatif olmayacağı meydandadır.

O halde Ä°slamcılık açısından yapılması gereken ÅŸey öncelikle sokaÄŸa inmeye ve hayata karışmaya yeniden cesaret etmektir. Bu cesaret beraberinde ‘milliliÄŸi’ getirmelidir. Yani ÅŸu: Gücünü yeÅŸerdiÄŸi, yaÅŸadığı topraklardan alan, Amerika’nın ya da Ä°ran’ın ya da herhangi baÅŸka bir ülkenin dümene geçmesine izin vermeyen ‘yerli’ bir Ä°slamcılık... Buradaki ‘millilik’ lafzını ‘ulusallık’ ile ‘yerlilik’ lafzını ise ‘yerellik’ ile karıştırmamak iktiza eder.

Demem o ki, yeni Ä°slamcılık, gerçek bir hareketlenmeye dönüÅŸecekse bunu sokaÄŸa inip hayata karışarak, milli ve yerli kalarak saÄŸlayabilir.

2014 yılının temel meselelerini yakalamaya çalışmak... Belki de yeni Ä°slamcılığın en çok zorlanacağı ÅŸey bu olacak. Çünkü fokların avlanması konusunda da bir fikir temellendirmesi gerekecek, sosyal medya kullanımı konusunda da söz alacak, sokakta polis kurÅŸunu ile öldürülen insanlar için de inisiyatif kullanacak yeni Ä°slamcılık. BaÅŸka türlüsü mümkün deÄŸil. BaÅŸka türlüsü Ä°slamcılığı tıpkı bugün olduÄŸu gibi ‘sözünü bugüne söyleyemeyen’ tuhaf bir ideolojik yanılsamaya dönüÅŸtürür çünkü.

Bunu kim ya da kimler, nasıl bir yöntemle yapar, yapabilir? Bu önemli bir soru ve henüz cevabı bende yok. Ancak cevabı bende olmayan, bundan çok daha önemli bir soru var elimde: Mevcut iktidar mevcutken ‘yeni Ä°slamcılık’ın doÄŸma ve büyüme ÅŸansı var mıdır? Türkiye Ä°slamcılığının kaderini bu soruya ‘evet’ cevabı verebilmek belirleyecektir.

Ne diyordu Sartre: ‘Åžimdi, fokları bilmem de, sokak falan dedin sen. AnarÅŸist misin evladım? Camiden eve evden camiye... Mis.’

YENÄ°ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.