Sosyal Medya

Makale

Kahrolsun fakirlik

‘Fakirlik iyi bir ÅŸey deÄŸil. FakirliÄŸi kutsayan solcular deÄŸiliz biz. Zengin olmalı dindarlar ki mazlumlara daha çok el uzatabilsin.’

Aman yanlış olmasın. Tırnak içindeki ifade bana deÄŸil, yazıları anlı ÅŸanlı bir merkez gazetemizde neÅŸredilen bir hanımefendiye ait. Laf aramızda, benim bu denli kötü bir Türkçem olsaydı muhtemelen köÅŸe yazmaya asla cesaret edemezdim.

Bu üç küçük ve üçü de birbirinden sorunlu cümleyi düÅŸünelim hep birlikte. Üstelik dileyen okur bu yazıyı geçen cumartesi yayınlanan ‘Önce ahlak mı marmelat mı?’ baÅŸlıklı yazımla birlikte de deÄŸerlendirebilir.

Ä°lk cümle ne? ‘Fakirlik iyi bir ÅŸey deÄŸil.’ Yani demek istiyor ki ‘fakirlik kötü bir ÅŸey.’ Yani demek istiyor ki ‘zenginlik iyi bir ÅŸey.’ 

Bunu uzun uzun mütalaa etmeye gerek yok. ZenginliÄŸin iyi, fakirliÄŸin kötü olduÄŸunu kodlayan ve bu kod üzerinden bir düzlem kuran bir zihinsel tıknazlıkla karşı karşıyayız. Daha fazlası deÄŸil.

Gelelim ikinci cümleye. ‘FakirliÄŸi kutsayan solcular deÄŸiliz biz.’ Önce cümledeki muazzam Türkçe kullanımını bir düzeltelim ki hanımefendinin ne demeye çalıştığı bir anlaşılsın. Bu haliyle cümle ÅŸu anlama geliyor çünkü: ‘Biz solcuyuz, fakat fakirliÄŸi kutsayan solculardan deÄŸiliz.’

Eh, bu hanımefendinin ‘yeni Türkiye sevdalısı bir muhafazakâr-demokrat’ olduÄŸuna ÅŸüphe etmediÄŸimiz için meramını doÄŸru dürüst anlatıverelim de hayır iÅŸleyelim. Yani demek istiyor ki ‘biz, solcuların yaptığı gibi fakirliÄŸi kutsayan insanlar deÄŸiliz.’

Efendim, bütün sosyalist-Marksist okumalarımda bendeniz herhangi bir ‘fakirlik kutsaması’na tesadüf etmiÅŸ deÄŸilim. Dahası, ‘fakirliÄŸi kutsayan’ bir solcu ile de karşılaÅŸmadım henüz. Tam tersine solculuk, sosyalizm ve Marksizm ‘fakirlik, mücadele ile ortadan kaldırılması gereken en önemli sorunlardan biridir’ der. Yani ortada bir ‘fakirliÄŸi kutsama’ durumu olmadığı gibi,  ‘fakirlikle mücadele etmeyi kutsama durumu’ dahi mevcutludur. Solu, sosyalizmi, Marksizm’i pek çok farklı yerden eleÅŸtiriye tabi tutabilirsiniz. Ancak ‘solcular fakirliÄŸi kutsar’ demek hilaf-ı hakikattir, iftiradır. Sözgelimi ‘Hint fakirleri fakirliÄŸi kutsar’ deseydi hanımefendi, belki ‘Hint fakirlerini fakir zannetmiÅŸ, o kadarına da ÅŸey yapmayalım’ der geçerdim. Ama bu olmaz. Buradan ve bu ÅŸekilde olmaz.   

Ve gelelim muhteÅŸem güzellikteki üçüncü cümleye. ‘Zengin olmalı dindarlar ki mazlumlara daha çok el uzatabilsin.’

Önce Türkçesini düzeltelim: ‘Dindarlar zengin olmalılar ki mazlumlara daha çok el uzatabilsinler.’

Osman Kural’ın ÅŸahane ifadesi ile ‘mazlumluÄŸu fakirliÄŸin bir alt kültürü, basamağı zanneden’ hanımefendi için belli ki ‘mazlumlukla mücadelenin’ yolu zengin dindarlardan geçiyor. Ya da ÅŸöyle söyleyelim. Mazlum dediÄŸin insan teki ‘sosyal yardım’ ile ayakta kalan bir türdür.

Neresini düzeltip neresinden çekeceÄŸiz de bu mızrağı bu çuvala sığdırabileceÄŸiz bilmiyorum. Hadi Ä°slam’da ‘dindarlık’ isimli özel bir kavram olmadığını bilme. Hadi solculuk, sosyalizm ve Marksizm konusunda hiçbir fikrin olmasın. Hadi dindarların zengin olmalarının daha doÄŸru olduÄŸu yönünde bir saçmalığa inan. Hadi mazlumla fakiri aynı ÅŸey zannet ve hadi mazlumlukla mücadelenin tek yolunun zenginlik olduÄŸunu düÅŸün.

Fakat hiç olmazsa Ä°slam dininde asıl olanın zenginlik-fakirlik ayrımı olmadığını, meselenin sahip olduÄŸun malın kullanımında olduÄŸunu bil yahu. Hiç olmazsa Ä°slam dinindeki ‘verme’ eyleminin ‘artık mal’dan deÄŸil ‘sahip olduÄŸundan’ gerçekleÅŸtirildiÄŸini bil yahu. Hiç olmazsa ‘mazlumlara el uzatma’ konusunda zengin ya da fakir Müslüman ayrımının saçma sapan bir ayrım olduÄŸunu bil yahu. Dünyayı deÄŸiÅŸtirme iÅŸinin durumu ne olursa olsun her Müslümanın üzerine farz olduÄŸunu bil yahu.

Bu ‘yeni Türkiyeci muhafazakâr-demokrat’ hanımefendinin ÅŸahsında aslında tüm benzeri durumdaki yazar-çizer tayfasına bir çaÄŸrı yapmalı ve demeli ki: ‘Lütfen ama lütfen, bilmediÄŸiniz konularda, akıl erdiremediÄŸiniz kavramlarla bol keseden sallamalı, allı pullu laflar dizmeyin. Mevcut iktidarı övmek adına kendinizi komik durumlara düÅŸürmeyin. Aslına bakarsanız mevcut iktidarın sizin gibi savunucularla alacağı bir mesafe de yok. Ama nedense size bir kıymet verme durumu zuhur etti. Ancak artık mızrak çuvala sığmıyor. Vallahi de sığmıyor, billahi de sığmıyor.’ 

Ne diyordu Ezra Pound: ‘Yanlış diyorsun dayının. Hanım kız haklı. Son model arabasında koltuk ısıtma sistemi olmalı dindarın ki mazlumlara daha çok el uzatabilsin.’

YENÄ°ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.