Türkiye ile Ä°srail arasında 20. yüzyılın ikinci yarısına damga vuran eksenin çökmesi, iki kutuplu dünya sisteminin çökmesi gibi, bulunduÄŸumuz coÄŸrafyanın bütün güç denklemini deÄŸiÅŸtirdi.

Türkiye ile Mısır arasındaki geleneksel dostluÄŸun; askeri darbe yüzünden kopması, Ä°srail'in elini güçlendirdi. Ankara'nın demokrasiden yana tavır alması, küresel ölçekte destek gören askeri müdahaleyi reddetmesi üzerine Ä°srail ve Mısır, Türkiye karşıtı bir cephe kurma yolunda olaÄŸanüstü yakınlaÅŸtı.

Türkiye'nin; Birinci Dünya Savaşı sonrası yakın çevremizde oluÅŸturulan statükoyu, zorba rejimleri, sömürge artığı garnizon devleti modelini reddetmesi, kitlelere bu rejimlerden kurtulma çaÄŸrıları yapması, coÄŸrafyanın yüzyıllık esaretine son vermeye dönük güçlü bir siyasi dil üretmesi karşısında devasa bir cephenin oluÅŸmasına yol açtı.

Ankara'nın devrimci söylemi OrtadoÄŸu'daki rejimleri panikletirken, bölgeyi yüz yıldır vesayetle yöneten merkez güçleri endiÅŸelendirirken, coÄŸrafyanın bütün ÅŸehirlerinde, sokaklarında çok güçlü bir deÄŸiÅŸim dalgasına yol açtı.

Özgürlük, adalet ve onur arayışındaki kitleler, yıllardır baskı altında tutulan bu duygu ve söylemlerini açığa çıkaracak bir destek buldu. Buradan bakınca, bölgedeki rejimlerin, otoriter yönetimlerin, batılı güçlerin desteÄŸiyle ayakta duran iktidarların Türkiye'yi tehdit görmesinin yadırganacak bir tarafı yok. Yine o rejimler üzerinden coÄŸrafyayı yönetenlerin, ülkelerin ve iktidarların ellerinden kayıp gitmesine göz yummayacaklarını da tahmin etmek zor deÄŸil.

TÜRKÄ°YE'YÄ° DURDURMA VE YENÄ° BÜYÜK OYUN

Dolayısıyla bölgesel yönetimlerle vesayetçi güçler arasında 'Türkiye'yi durdurma' meselesinin 19. yüzyıldaki 'Büyük Oyun' benzeri Türkiye karşıtı bir 'Büyük Oyun' tezgahlamalarının sebeplerini anlamak zor deÄŸil.

Türkiye kolay yolu seçebilirdi. Susar iÅŸine bakardı. Etrafıyla hiç ilgilenmezdi.

Ama o zaman iki durum çıkardı karşısına: Kürt meselesi yüzünden küçülmek zorunda kalır, yüz yıldır devam eden vesayet bir yüz yıl daha devam ederdi.

Bağımsız olmayı, büyümeyi, güçlenmeyi, yerli olmayı, kendi yolunu çizmeyi, coÄŸrafyasının gücünü öne çıkarmayı tercih etti. Küçülerek deÄŸil büyüyerek varolma mücadelesine giriÅŸti.

Ä°çerideki bazıları, bu büyük resmi anlamaktan yoksun. Günübirlik, kısa süreli hesaplara göre Türkiye'yi ve bölgeyi anlamaya çalışıyorlar. Oysa bu uzun soluklu bir mücadele ve sonuçlarını almak da uzun zaman alacak. Tek sorunumuz biraz sabır, biraz anlayış, biraz dünyayı ve bölgeyi anlamaya çalışmak.

Küresel ölçekte de bölgesel ölçekte de köklü deÄŸiÅŸimler yaÅŸanıyor ve bu deÄŸiÅŸimler Türkiye'nin içeride yaptığı deÄŸiÅŸim/reformlarla örtüÅŸüyor. Tarih yapmak zordur, güçlü bir irade ve sabır gerektirir.

Türkiye karşıtı cephenin içeride neden bu kadar ortak edinebildiÄŸini de bu resimden anlayabiliriz. Ä°çerideki vesayetçilerle bugün OrtadoÄŸu'da vesayetle yönetilen rejimler arasında bölgeye ve dünyaya bakışta hiçbir farklılık yok çünkü.

Ä°SRAÄ°L, MISIR, Ä°RAN BENZEÅžMESÄ°

Onlar da o otoriter yönetimler gibi Birinci Dünya Savaşı sonrası statükonun ÅŸekillendirdiÄŸi bir algı düzeyine sahipler. 1979'da büyük bir devrim yapıp dünyayı sarsan Ä°ran'ın da bölgedeki rejimlere benzediÄŸini, onların oyun kurallarına göre hareket ettiÄŸini buraya not edelim. Dolayısıyla Türkiye, yaÅŸadığımız bölgede tek devrimci ülke olarak öne çıktı.

Ä°srail'in Türkiye karşıtı tezleriyle, endiÅŸeleriyle Sisi yönetimindeki Mısır'ın endiÅŸeleri aynı. Gariptir, Ä°ran'ın Türkiye ile endiÅŸeleri de bu iki ülke ile aynı.

Bu üç ülke de, bölgeyi yöneten vesayetçi merkez güçler gibi, Türkiye'nin içe kapanmasını saÄŸlamaya, enerjisini içeride tüketmeye, etnik ve mezhep gibi kimlik ayrışmaları üzerinden travmalara sürüklemeye çalışıyor.

Ä°srail bütün bölgede operasyonlar yapacak, at oynatacak, Ä°ran bütün bölgede örtülü operasyonlar yapacak, oyunlar tezgahlayacak ama Türkiye sınırlarının ötesine bakmayacak bile! Var mı böyle bir dünya?

Almanya'nın son zamanlarda Kuzey Irak ve Kürt meselesine yakın ilgisi ile Ä°ran'ın aynı konulardaki yakınlığının bu kadar benzeÅŸmesinin sebebi de budur.

Mısır, Yunanistan ve Rum Kesimi liderleri dün biraraya geldi. Amaçları Akdeniz'de Türkiye'ye meydan okuyan bir enerji-güvenlik ittifakı oluÅŸturmak. Darbe sonrası Mısır yönetimi aklı sıra intikam almaya çalışıyor. Oysa bu bir Ä°srail projesidir.

TÜRKÄ°YE'YE KARÅžI AKDENÄ°Z Ä°TTÄ°FAKI

Ä°srail'in DoÄŸu Akdeniz'de keÅŸfettiÄŸi, önemli bölümü Lübnan ve Filistinlilere ait doÄŸalgaz kaynakları üzerinden Almanya ve Fransa'nın da destek verdiÄŸi bir Akdeniz Ä°ttifakı projesi var. Önceleri Mısır da bu iÅŸin içindeydi. Ancak Ankara'nın sert reaksiyonu ile Mısır geri adım atmıştı. Ä°srail ise Yunanistan ve Rum Kesimi ile enerjinin yanı sıra askeri anlamda köklü anlaÅŸmalar yaptı. Bu ülkelerin hava sahasını kullanmak dahil, çoklu askeri anlaÅŸmalar imzaladı. Türkiye'yi çevreleme stratejisiydi bu. Girit açıklarında S-300 füzelerinin de kullanıldığı askeri tatbikatlar yaptılar, Ä°srail savaÅŸ gemileri Türkiye'nin burnunun dibindeki Meis adasına kadar geldiler.

Askeri darbe sonrası güvenlik stratejilerinden büyük oranda Ä°srail'in vesayetine giren Mısır, sadece Türkiye'nin intikam almak için Ä°srail projesine büyük bir hevesle katıldı. Ä°srail-Mısır ortaklığında bu cephe güçlendiriliyor ÅŸimdi.

Ancak bütün bunlar, Türkiye'nin nasıl merkezi bir güç haline geldiÄŸinin göstergesi. Ne kadar gücünüz varsa karşınızda o kadar düÅŸman edinirsiniz. Ne kadar iddianız varsa çevreyi o kadar rahatsız edersiniz.

Bütün bunlar Türkiye karşıtlığından çok Türkiye'den duyulan korkunun, endiÅŸenin göstergeleridir. Bu endiÅŸeyi daha fazla hissedecekler. Çünkü Türkiye yolundan dönmeyecek, o tarihi dönüÅŸümü tamamlayacak, siyasi tarihte ciddi bir kırılmaya zemin hazırlayacaktır.

Türkiye'deki siyasi akıl ve idrak, Birinci Dünya Savaşı'nın defterini dürme üzerine kurgulanmıştır ve bu tarih sona erecektir.

Bu arada, Akdeniz'deki son geliÅŸmeye karşı Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent BostanoÄŸlu'nun dünkü açıklaması sanırım Türkiye'nin pozisyonunu tartışmaya mahal bırakmayacak ÅŸekilde ortaya koydu. Bu mesajın dün Kahire'de toplananlar tarafından dikkatle not edildiÄŸinden eminim.

YENÄ°ÅžAFAK