Makale
AK Parti milletvekilleri en çok neyi sordu?
Önce AK Parti'nin Afyon kampından bir enstantane aktarmak istiyorum.
Bu kez deÄŸiÅŸik bir yöntem izlendi. Üç konu hakkında bakanlarla milletvekilleri bir araya geldi.
Moderatörlük sistemi uygulandı.
1-Dış politika- Genel BaÅŸkan Yardımcısı Yasin Aktay'ın moderatörlüÄŸünde DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu ve AB Bakanı Volkan Bozkır'ın katılımı ile ele alındı.
2-Ekonomi-Genel BaÅŸkan Yardımcısı Mehmet MuÅŸ'un baÅŸkanlığında BaÅŸbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet ÅžimÅŸek ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin katılımı ile yapıldı.
3-'Çözüm süreci, iç güvenlik ve hukuk' konulu toplantı ise BeÅŸir Atalay'ın moderatörlüÄŸünde BaÅŸbakan Yardımcıları Yalçın AkdoÄŸan, Bülent Arınç, Ä°çiÅŸleri Bakanı Efkan Ala ve Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ'ın katılımı ile gerçekleÅŸtirildi.
Afyon kampına milletvekilleri, Kurucular Kurulu üyeleri, MKYK üyeleri ile Kadın ve Gençlik Kolları yönetiminden oluÅŸan toplam 500 kiÅŸi katılmıştı.
Ekonomi ve Dış politika konusundaki toplantıya 50'ÅŸer kiÅŸi katılıyor. Çözüm süreciyle ilgili olarak 350 isim baÅŸvuruda bulunuyor. Toplantıya en az katılım 190 kiÅŸi oluyor.
Bu ilginin altında sadece çözüm sürecine olan inanç yatmıyor. Bu katılım aynı zamanda bir kaygıyı ifade ediyor. Karadeniz Bölgesi milletvekillerinden GüneydoÄŸu milletvekillerine kadar hepsinde ortak bir endiÅŸe dikkati çekiyor.
'Ne oluyoruz, çözüm süreci nereye gidiyor' kaygısı bu.
Ortak soru ÅŸu:
Çözüm süreci adı altında alan hakimiyeti PKK'ya mı kaptırıldı?
Ortak kaygıyı ise, 'Güvenlik ' konusu oluÅŸturuyor.
Ä°ki gün süren tartışmalar sonunda gelinen noktayı paylaÅŸacağım ama öncelikle hangi kaygıların ön plana çıktığını aktarmak istiyorum.
Söz alan bazı milletvekilleri, PKK'nın çözüm sürecini kendine alan hakimiyeti açmak için kullandığının altını çiziyor. Bölge milletvekilleri bu yöndeki gözlemlerini aktarıyorlar.
Çözüm süreciyle birlikte oluÅŸan boÅŸluÄŸu PKK'nın doldurduÄŸu, AK Parti'nin bu süreç zarfında siyaseten yetersiz kaldığını dile getirenler oluyor.
Çözüm süreci etrafındaki tartışmalarda iki nokta uç veriyor.
1-Çözüm süreci nereye gidiyor?
2-Kamu otoritesi nasıl sağlanacak?
Bölge milletvekilleri ağırlıklı olarak, 'Çözüm süreci devam etsin ama baÅŸta can güvenliÄŸi olmak üzere bölgede kamu otoritesi saÄŸlansın. Süreçle birlikte oluÅŸan boÅŸluÄŸu PKK dolduruyor. Åžehirlerde otorite haline geliyor, çözüm süreci ÅŸehirlerdeki otoritenin PKK olduÄŸu anlamına gelmiyor' görüÅŸünü dile getiriyorlar.
'Çözüm süreci PKK'yı şımarttı. PKK, ÅŸehirlerde otorite kurmaya çalışıyor' tespiti ön plana çıkıyor. Milletvekilleri neredeyse ittifakla, 'Çözüm sürecine devam edilsin ama PKK'nın bu şımarıklıklarına göz yumulmasın 'diyorlar. Çünkü çözüm süreci demek ÅŸehirlerin PKK'ya teslim edilmesi demek deÄŸil, tam tersine bölgenin üzerindeki silah baskısının kaldırılması demek.
AK Parti'de önemli bir yöneticinin, 'Çözüm sürecinden önce PKK daÄŸlardaydı. Åžimdi ÅŸehirlerde otorite haline geliyorsa, bu iÅŸte yanlış giden bir iÅŸ var demektir. DaÄŸdaki PKK ile mücadele daha kolaydı' dediÄŸini paylaÅŸmak istiyorum.
Çözüm sürecinde duyarlılığın ön plana çıktığı Afyon kampında milletvekillerinin üzerinde durduÄŸu noktaları paylaÅŸmak istiyorum.
Toplantının birinci gününe çözüm sürecinin geleceÄŸi açısından karamsar bir hava damgasını vuruyor. Ancak BaÅŸbakan DavutoÄŸlu'nun da katıldığı ikinci günkü toplantıda daha gerçekçi bir iklim hakim oluyor. Hem söz alan milletvekilleri ve bakanlar özellikle de BaÅŸbakan DavutoÄŸlu çözüm sürecinin geleceÄŸine iliÅŸkin güçlü bir irade ortaya koyuyor.
Milletvekilleri, sürecin nereye doÄŸru gittiÄŸi yönünde kendileriyle perde arkası bilgilerin paylaşılmasını talep ediyorlar. Hatta bazı açıklamalardan sonra, 'Bunlar basında yer alan bilgilerdi. Bizimle basında yer alan bilgileri deÄŸil daha spesifik daha kozmik bilgileri paylaşın. Bu iÅŸ nereye gidiyor? Bunu bilmek istiyoruz' diyorlar.
Milletvekilleri en çok 'yol haritası'nı soruyor. Ä°mralı'nın kabul ettiÄŸi yol haritasının kamuoyuna açıklanmasını önerenler çıkıyor. Özellikle Kürt kamuoyunun üzerinde bunun olumlu bir etki yapacağı dile getiriliyor. Ama tabii ki böyle bir yola sapılmıyor.
Çözüm sürecinden sorumlu BaÅŸbakan Yardımcısı Bülent Arınç, toplantının ikinci gününde milletvekillerinin bu yöndeki eleÅŸtirilerine, ÅŸu ÅŸu ÅŸu bilgiler çok özeldi ve ilk kez burada paylaşıldı diye ayrıntılı bir açıklama yapıyor.
Ä°kinci günde BaÅŸbakan Yardımcısı Yalçın AkdoÄŸan'ın çizdiÄŸi perspektif ve Bülent Arınç'ın bu yaklaşımı milletvekillerinin üzerinde olumlu bir etki yapıyor.
Ve karar anı.
Elbette ki toplanıp oylama yapılıp, bir karar alınmıyor.
Ama bir eÄŸilim ortaya çıkıyor.
Buna göre, çözüm süreci çok kıymetli. Süreç deÄŸerli olduÄŸu için güçlü bir ÅŸekilde sahip çıkalım ama PKK'nın her yaptığına, süreç devam ediyor düÅŸüncesiyle sessiz kalmayalım.
PKK çözüm sürecini bozmaya çalışıyor. Biz yüzümüzü halka dönelim. Kürt ve Türk halkıyla birlikte bu süreci yürütelim.
HDP, sokağa oynamadığı taktirde muhatap alınsın. Zaaflarına rağmen en meşru muhatap yine HDP'dir.
Kandil çözüm sürecini bozarsa, biz de süreci bozduk demeyelim. Tam tersine biz yüzümüzü Kürt halkına dönüp, çözüm sürecini devam ettirdiÄŸimizi ilan edelim.
AK Parti kampında tartışılanlardan ancak ulaşabildiklerimi aktardım. Ama tablo bu.
Çözüm süreci devam ederken, alan hakimiyeti PKK'ya bırakılmayacak.
Hem çözüm olsun hem de güvenlik.
Peki bu nasıl sağlanacak? O ayrı bir konu...
yeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.