Sosyal Medya

Makale

Bonzai bom, kafam trilyon

UyuÅŸturucu ve uyarıcı maddelerin modern hayatın laneti olduÄŸuna hiç ÅŸüphe yok. 20. yüzyılın hemen başında kimyagerler tarafından bulunan eroin de öyle, dünya savaÅŸlarında askerlere verilen morfin, kokain ve metamfetamin türevleri de öyle, CIA'in ve bazı istihbarat servislerinin sorgulamalarda kullandığı LSD de öyle.

Åžuraya dikkat: Nerdeyse son kırk yıldır uyuÅŸturucu deÄŸil, uyarıcı maddeler hükümranlık sürüyor dünyada. Nedeni çok basit... Hayat hem daralıyor hem de hızlanıyor. Ve size de sürekli hem ferahlık hem daha fazla hız gerekiyor. Modern hayat kalıplarının ve iliÅŸkilerin bireyi sıkıştırdığı o dar geçitten kurtulmanın yolu genellikle bireye 'yüksek kafa', 'yüksek ego', 'yüksek his-duygulanım' ve 'yüksek hız' saÄŸlayan bir uyarıcıya yumulmak oluyor böylelikle.

Gün boyu iÅŸ iliÅŸkileri ağında örselenmiÅŸ beyaz ya da mavi yakalıların 'resmi uyarıcısının' kokain olması tesadüf mü sizce? En net kullanım belirtilerinden birinin 'ego patlaması' olduÄŸu kanıtlanmış kokainin örselenmiÅŸ modern insana vadettiÄŸi o sahte cennet elbette çok cazip gelecek.

Ä°nsan beynindeki serotoninin salınımı gerçekleÅŸtirerek 'yaÅŸadığı anı 100 kat daha gerçek yaÅŸama'yı vadeden extacsynin 90'lı ve 2000'li yıllarda patlama derecesinde popüler olması tesadüf müdür peki? 'Hissederek yaÅŸayamamanın' ne zaman yaygın bir sorun olarak karşımıza çıktığına bakınca; elbette hayır.

Modern dünyada 'yüksek kafa' tanımı artık sadece uyarıcı maddelerden elde edilebilen ruh durumunu tanımlıyor. Ve evet; 'yüksek kafa' yapan uyarıcıların tamamı sentetik; yani 'kurgulanmış' karışımlar. Ve hemen tüm sentetik karışımlar ya öldürüyor ya da insan bünyesinde kalıcı hasar bırakıyor.

Sentetik maddelerin yaygınlaÅŸmasındaki en önemli etkenlerden ikisinin 'yerinde üretim' ve 'ucuz maliyet' olduÄŸuna ÅŸüphe yok.

İşte tam burada bonzaiyi ve Bağcılar'ı konuşmaya başlayabiliriz.

'Fakir eroini' de denilen bonzai (yani sentetik kannobinoid) Türkiye'deki pazarını 'alt sınıf' olarak belirlemiÅŸ durumda. 10 ila 20 lira ödeyerek temin ediyor ve 'kova' yaparak etkisini katlıyorsunuz bu lanet olası zehrin. Ne yapıyor peki insan bedenine? Fiziki etkilerini bir yerlerden okumuÅŸsunuzdur belki. Kalp atışı hızlanıyor, ağız kuruyor, geçici körlük, hatta geçici felç durumlarına rastlanabiliyor. Tabii, kullanıma baÄŸlı ölüm riski de neredeyse bilinen tüm geleneksel uyarıcılardan daha fazla.

Peki ya psikolojik etkileri... Neredeyse bütün kullanıcıların anlattığı öykülerde en belirgin ortak nokta kendinizi zamandan ve mekândan münezzeh bulmanız. Ve bir 'üstünlük' hissi... Dikkat: Cesaret deÄŸil üstünlük. OlduÄŸunuz kiÅŸiden çok daha yetkin, çok daha üstün biri olduÄŸunuzu düÅŸünmeniz. Ve tabii neredeyse bütün uyarıcılarda olduÄŸu gibi zihninizin daha yoÄŸun çalıştığını hissetmeniz.

Burada bir küçük parantez... Bonzai denilen pisliÄŸin 'bad trip'i, ÅŸu ana kadar dinleyip okuduÄŸum bütün bad triplerden daha berbat. Kullanıma baÄŸlı olmayan yani 'etki altındaki' ölümlerin tamamı bu bad trip anlarında gerçekleÅŸiyor. Bu tripler esnasında serinlemek için 8 kat aÅŸağıdaki boÅŸ havuza atlayan, uçmak için pencereden kendini atan bir sürü insan geçmiÅŸ polis kayıtlarına.

Ä°stanbul için konuÅŸalım. Niçin BaÄŸcılar, Esenyurt ve benzeri ekonomik alt sınıf semtlerinde yaygın bonzai. Sadece ucuz olduÄŸu için mi? Bence hayır. O üstünlük hissini yaÅŸayabilecekleri herhangi bir alanı yok oralardaki gençlerin. Sistemin kendilerini nasıl da 'gereksiz ve kaybetmeye mahkûm bir yığın' olarak tanımladığının acayip farkındalar. BaÄŸcılar'da müzik yapan bir rap grubunun da söylediÄŸi gibi 'ÅŸeker patladı hayat çatladı' durumuna gelemezlerse hayatı çatlatacak bir yolları yok. Öyle hissediyorlar.

BaÄŸcılar'dan bir baÅŸka rapçi olan Heijan bir ÅŸarkısında 'burada en popülerimiz hırsızdır / en zengini mi / o da torbacıdır / baba okuyom ben / aferin sana / ot içerken paket oldu bak oÄŸlun' derken hiçbirimizin görmeye yanaÅŸmadığı yalınkat gerçeÄŸi yüzümüze vuruyor.

'Bonzai bir gencimizi daha ölüme sürükledi' haberlerine üzülmenin 'sosyal sorumluluk' olduÄŸunu düÅŸünen zihinlerimizi bir kenara bırakıp meseleyi en başından düÅŸünmeye baÅŸlamanın zamanı geldi de geçiyor.

Ne diyordu Dylan: 'Bizim medya da bi acayip dayının. Mankeni, ÅŸarkıcısı, oyuncusu burnuna kokain doldurunca aklamaya giriÅŸir de bonzaiden ölen çocuklar için gariban ana-babaları suçlar.'

YENÄ°ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.