Sosyal Medya

Makale

Güneş yeniden doğarken

Pazar gün beni çok yakından ilgilendiren iki seçim vardı. Ä°ki seçimde de 'inÅŸallah kazanır' dediklerim kazandı. Allah'a hamdolsun. Fakat her iki seçim için de geçerli bir cümle vardı zihnimde: 'Seçimi kazanmak çok önemli. Ancak, daha da önemlisi seçimden sonra neler olacağı.'

Seçimlerden birini tahmin etmiÅŸsinizdir. Malum, HSYK seçimi. Fakat ben yine de beni daha çok ilgilendiren bir seçimden, Bosna'daki 3'lü devlet baÅŸkanlığı ve parlamento seçiminden baÅŸlayayım.

Bakir Ä°zzetbegoviç, Emir Sulyagiç ve Fahruddin Radonçiç arasında geçeceÄŸi aylardır belli olan 'devlet baÅŸkanlığı' seçiminde ipi SDA ve Bakir Ä°zzetbegoviç göÄŸüsledi. Bu iyi haber... Ä°yi haber, çünkü Bosna'nın mevcut siyasi yapısı içerisinde 'bundan olur' dediÄŸimiz ve Türkiye'nin rahatça çalışabileceÄŸi ilk isim Bakir Ä°zzetbegoviç'ti.

Beni asıl ÅŸaşırtan, seçimi kaybettiÄŸi belli olur olmaz 'Seçim boyunca hem Bakir'le hem de ErdoÄŸan'la mücadele ettim' açıklamasını yapan, Türkiye'den hoÅŸlanmadığını saklamayan, Cem Uzan'dan bile daha enteresan bir siyasi figür olarak Radonçiç'in elde ettiÄŸi ikincilik... Mafyöz bir iÅŸadamı ve siyasetçi olan Radonçiç'i en çok geçtiÄŸimiz kış Bosna sokaklarında yaÅŸanan karışıklıktan ve protesto gösterilerinden hatırlıyoruz. Hem sokakların karışmasında aktif rol oynayıp hem de 'cambaza bak cambaza' deme yüzsüzlüÄŸünü gösteren bu adamın Bosna siyasetindeki yükseliÅŸini her bakımdan tehlikeli buluyorum.

Beklenen sonuç, Ä°zzetbegoviç'in birinciliÄŸi ve Türkiye ile iliÅŸkileri çok önemseyen, üstelik düzgün de bir politikacı olan sosyal demokrat Sulyagiç'in ikinciliÄŸi idi. Olmadı.

Åžimdi, seçimi yeniden kazanan Bakir Ä°zzetbegoviç'i bekleyen iki temel mesele var. Ä°lki, aldığı yüksek oyla sesi daha da fazla çıkacak, her an Bosna'yı karıştıracakmış gibi duran Radonçiç'in siyaset içi ve dışı muhalefetine direnmek. Ä°kincisi ve daha da önemlisi, kendisi ve partisi SDA üzerindeki yorgunluÄŸu bertaraf ederek Bosna'ya yepyeni bir siyaset anlayışı kazandırmak.

SDA, son dört yıldır BoÅŸnaklar tarafından 'yeteri kadar çalışmamakla' ve 'kimi yolsuzluk olayları'yla suçlanıyor. Bu suçlamaların bir kısmı elbette siyaseten suçlamalar. Ancak bir kısmının doÄŸru olduÄŸunu Bosna'daki bağımsız kaynaklar da söylüyor. Bütün bunların üstüne bir de BoÅŸnakların siyaset kurumuna olan inançlarını büyük oranda kaybettiÄŸini ve yaygın iÅŸsizlik problemini de ekleyin. Bununla da yetinmeyip Dayton AnlaÅŸması'nın Bosna'ya getirdiÄŸi 'kalıcı istikrarsızlık' meselesini de serpiÅŸtirin. Alın size mis gibi bir kriz.

Bu kriz ortamında Bakir Ä°zzetbegoviç'e düÅŸen, yıpranmış ve yorulmuÅŸ eski SDA kadroları yerine 'genç ve istekli' yeni kadrolarla 'yeni bir siyaset dili' ihdas etmektir. Anlayacağınız bizim 'yeni Türkiye' tartışmalarımızdan dahi daha önemlidir 'yeni Bosna' ideali.

Önümüzdeki sürecin Balkanlar'a ne getirip ne götüreceÄŸini bence iki etnik grubun, yani Müslüman Arnavutların ve BoÅŸnakların dirayetleri belirleyecektir. Bakir Ä°zzetbegoviç'e düÅŸen -Türkiye'nin de desteÄŸi ile- bu dirayeti göstermek, partisinin üzerindeki olumsuzlukları temizlemek ve 'yeni Bosna' için ortaya uygulanabilir bir plan koymaktır. Aksi takdirde Bosna'da iÅŸler oldukça karışabilir.

Eh, bu burada bir dursun ve biz iki kelam da HSYK seçimleri için edelim. Seçim akÅŸamı sosyal medyada 'Allah bir daha bu memleketin insanlarına HSYK isimli bir kurumun seçimlerini takip ettirmesin' yazmış idim. Hala da o kanaatteyim. Hukukçuların kendi içerisinde yapacakları bir seçimin 'memleket meselesi' haline geldiÄŸi bir düzleme bir daha hiç gelmeyelim inÅŸallah.

DiÄŸer yandan, ülkücü, sosyal demokrat, muhafazakâr, Ä°slamcı, Kürt ve Alevi hukukçuların bir araya gelip gayet çoÄŸulcu bir anlayışla kurdukları Yargıda Birlik Platformu'nun paralel çeteye tarihi bir ders vermesini neÅŸeyle izlediÄŸimi de belirteyim.

Åžimdi ortada bir 'paralel hukuk çetesi' tehdidi kalmamış gözüküyor. Dolayısıyla bu yeni HSYK yapısından paralel ihanet ÅŸebekesinin tüm unsurları ile 'hukuk içerisinde' mücadele etmesini bekliyoruz. DoÄŸrusu, memleketin geleceÄŸine ipotek koymaya çalışan bu çeteye sadece adalet borcumuz var bu saatten sonra. Ä°nÅŸallah yeni yapısıyla HSYK bu adaletin tecelli etmesini saÄŸlar.

DiÄŸer yandan, adaletin tecelli etmesini beklediÄŸimiz baÅŸka konuların olduÄŸunu da söylememe gerek yok herhalde. Reza Zarrab'tan eski bakanlara deÄŸin ortaya konulan iddiaların 'bağımsız ÅŸekilde' üzerine gidilebileceÄŸi bir ortam var artık. Bu iradeyi göstermenin tam sırasıdır.

Tabii, hukuk sistemimizin kanayan yarası durumuna gelen 28 Åžubat siyasi ve hukuki kararlarının devre dışı bırakılması ve ÅŸiddete bulaÅŸmamış siyasi mahkûmların 'adalet'e kavuÅŸmaları için de hava ve zemin oldukça müsait. Bekliyoruz.

Ne diyordu Wittgenstein: 'Hacım. Åžimdi sen geçen yıl o hurmaları yiyor ve gözümüze baka baka bizi tehdit ediyordun ya. Hah. Åžimdi o hurmaları laboratuvar ortamında test etme zamanı.'

YENÄ°ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.