Sosyal Medya

Makale

Türkiye İslamileşiyor mu?

Bu popüler sorunun psikolojik bir zemine oturduÄŸu açık… AKP karşıtı kesimler soruyu sorarken cevabın ‘evet’ olmasını da arzuluyorlar. Türkiye’nin Ä°slamileÅŸtiÄŸini söyleterek AKP’yi medeniyet ve modernlik sınavında mahkum ettiklerini sanıyorlar. Oysa Türkiye’de Ä°slam giderek muÄŸlak bir taşıyıcı zemin… MuÄŸlaklık ise doÄŸal olarak davetkardır. Herkesin kendi Müslümanlık anlayışını Ä°slam’ın içine sokmasına cevaz verir. Bu da gündelik hayatın her türden çok kültürlü olgusunun Müslümanlıkla iç içe geçmesi ve tabii ki bir miktar ‘Ä°slamileÅŸmesi’ demektir. Aynen Batının bütün laiklik macerasına raÄŸmen hala bir Hıristiyan medeniyeti olması gibi… Koyu dindarlar bugün bu tabloya baktıklarında Ä°slamileÅŸme deÄŸil, aksine sekülerleÅŸme görüyorlar. Onların yanılgısı sekülerleÅŸmenin dindarlığın ‘arka yüzü’ olduÄŸu ve bu iki tutumun inancın sürekliliÄŸini birlikte oluÅŸturduÄŸu gerçeÄŸinin farkında olmamaları. EÄŸer sekülerleÅŸmeyi sadece Batı’da ortaya çıkan tarihsel bir olgu olarak ele alırsanız, bizzat Müslümanlığın içine nüfuz etmiÅŸ olan dünyeviliÄŸin iÅŸlevini ve gücünü azımsamak zorunda kalırsınız. Koyu dindarların bu dünyevileÅŸme korkusunun yansıması laik kesimde Ä°slamileÅŸme korkusu olarak karşılık buluyor. Onlar da kendi laikliklerinin kültürel düzlemde ne denli Ä°slami olduÄŸunun farkında deÄŸiller. Bu algı hezeyanları Türkiye gerçeÄŸinin yakalanmasını zorlaÅŸtırıyor. Türkiye Ä°slamileÅŸiyor ama bunun ima ettiÄŸi Müslümanlığın hareket alanı ve bireyselleÅŸme imkanı çok daha fazla. Buna karşılık Türkiye sekülerleÅŸiyor ama bunun ima ettiÄŸi yaÅŸam biçimi Müslümanlığı kamusal alana çıkarıyor ve onu gündelik hayatın parçası yapıyor… 

Karşımızda karmaşık, çoÄŸul, etkileÅŸime açık bir toplumsal akış hali var. Bu ülkenin dindarları tutunabilecekleri kimliÄŸe asılıp, anlam dünyalarını orada arayarak hayatlarını bu yörüngede yaÅŸama geleneÄŸinden uzaklaÅŸmaktalar. Aranan kimliksel sentezin bir yüzünde dinin olmasını istiyorlar. Ama önlerinde duran geleceÄŸin salt din üzerinden kuÅŸatılamayacağını da biliyorlar. Ä°nancın esnemesi, kendi içinde çoÄŸullaÅŸması, kiÅŸisel anlayışa cevaz vermesi ve farklı dindarlıkların bir arada yaÅŸayabilmesini mümkün kılan bir kültüre doÄŸru kayılması, insanları özgürleÅŸtirdiÄŸi ölçüde onların kendilerince dindar olmasını da kolaylaÅŸtırıyor. 
Bu karmaşık sosyoloji AKP’nin doÄŸal tabanı… AKP söz konusu toplumsal hareketliliÄŸi anlayabildiÄŸi, onunla iliÅŸki kurabildiÄŸi, ona konuÅŸabildiÄŸi ve onu taşıyabildiÄŸi oranda bir kitle partisi hüviyeti kazanıyor. Bu partinin ‘kitlesi’ basitçe Ä°slamcılar, Müslümanlar, hatta geniÅŸ bir tanımla ‘dindarlar’ deÄŸil. Ama doÄŸal olarak bu kesim o kitlenin içinde önemli bir yere sahip, çünkü deÄŸiÅŸim dinamiÄŸinin öznesi de yine bu kesimin içinde. Ä°nsanlar deÄŸiÅŸim süreci içinde oldukları için kimliklerini yitirmiyorlar. O kimliÄŸi bir olası sentez yelpazesi içinde meÅŸreplerine göre yeniden biçimlendiriyorlar. Dinin ne olduÄŸunu öÄŸrenip ona göre yaÅŸamak ile yaÅŸamak istediÄŸin hayatın içine dindarlık katmak artık birbirinden kolayca ayrılabilecek unsurlar deÄŸil… Ayrıca dini öne çıkaranların da zihinlerinin gerisinde yaÅŸamak istedikleri bir hayat var. Ve hayatı öne alanların zihinlerinde de belirli bir normatif ve geleneksel din algısı mevcut.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.