Sosyal Medya

Makale

Bu dil

Bu ifadeleri, Fethullah Gülen’in Herkül Org.’da yayınlanan son sohbetinden aldım: “Bütün peygamberler, veliler çekmiÅŸler. EÄŸer bu yolu böyle bilerek girmiÅŸseniz, bunlara da katlanacaksınız. Bazen Firavunlar yapacak, bazen Nemrutlar yapacak, bazen kefere ve fecere yapacak, bazen münafıklar yapacak. Bazen de Müslümanlığı sindirememiÅŸ, Kur’ân okudukları halde gırtlaklarından aÅŸağı inmeyen, alınları nasır baÄŸlayacak ÅŸekilde secdeden baÅŸlarını kaldırmadıkları halde nifaktan kurtulamayan insanlardan çekeceksiniz. Bütün bunları bilerek bu yolda iseniz diÅŸinizi sıkıp sabredeceksiniz.”

Bu ifadeler, ÅŸu andaki Cemaat bakışını ve önümüzdeki dönemde nasıl bir duruÅŸun iÅŸaretini veriyor, diye düÅŸündüÄŸümüzde ÅŸunlar not edilebilir kanaatindeyim:

- Biz camia olarak bir imtihanla karşı karşıyayız. Bu imtihan geçmiÅŸte peygamberlerin, velilerin yaÅŸadığı imtihana benziyor.

Bu tarz bir yaklaşım, kendi durduğu yeri kutsama anlamı taşıyor.

- GeçmiÅŸte Peygamberler ve Veliler, Firavun gibi Nemrut gibi, kefere ve fecere gibi zalimlerin zulmüne maruz kalmışlar. Bu da Camianın karşısında bulunanların Firavun ve Nemrut ile eÅŸleÅŸtirilmesi, dolayısıyla kötülük çukuruna itilmesi anlamını taşıyor.

- Peki Camia’nın karşı karşıya geldiÄŸi insanlar Müslümansa, ona ne denilecek? Onlar da “Müslümanlığı sindirememiÅŸ, Kur’ân okudukları halde gırtlaklarından aÅŸağı inmeyen, alınları nasır baÄŸlayacak ÅŸekilde secdeden baÅŸlarını kaldırmadıkları halde nifaktan kurtulamayan insanlar” kategorisinde mütalaa edilecek. 

Nifak... Münafıklık... Yezidlik.. Bunlar uzunca bir süredir Tayyip ErdoÄŸan ve Ak Parti ile mücadelede Camia medyasının kullandığı dini zeminde dışlama malzemeleri.

Fethullah Gülen’in sohbetlerine de girdiÄŸine göre belli ki bu mücadele tarzı merkezi bir nitelik taşıyor.

Müslüman bilinen farklı insanların bu ÅŸekilde “münafık vs., okuduÄŸu Kur’an boÄŸazından aÅŸağı gitmemiÅŸ” kiÅŸiler olarak somutlaÅŸtırılmasını oldum olası büyük bir zihni problem olarak görüyorum. Bunun, hedefi belli ÅŸekilde Fethullah Gülen gibi birisi tarafından yapılabiliyor olmasını da çok daha derin bir zihni teÅŸevvüÅŸ olarak deÄŸerlendiriyorum. Aynı ÅŸekilde Fethullah Gülen’in yine bir beddua niteliÄŸinde ve “kimsenin kimsenin suçunu yüklenmeyeceÄŸini” ifade ettiÄŸi bir konuÅŸmada, “Yedi sülaleye bela okuması”nı içinde nasıl meÅŸrulaÅŸtırdığını hayretle sorguluyorum.

Ama bu yazıda bu konuÅŸmanın sorunlu gördüÄŸüm yanlarını tahlil etme niyetinde deÄŸilim.

Bu yazıda, Camia’nın savaşı nereye kadar götürme niyetinde olduÄŸuna dair bizatihi “Merkez”den verilen sinyali okuma niyetindeyim. 

Ne diyor Fethullah Gülen?

- Dişinizi sıkıp sabredin, diyor.

Bunu bir Camia’ya söylüyor.

Baktığımızda, Hükümetin hedefi, Camia’ya mensup sade insan deÄŸil. Hükümet devlet bünyesindeki “Paralel yapılanma”nın tasfiyesini amaçlıyor. Fethullah Gülen’in hitap ettiÄŸi Camia, sade insanlar mıdır yoksa, Devlet bünyesindeki Camia mensupları mıdır? 

Gülen, “Paralel yapı”nın da “Paranoyanın nesebi belli olmayan veledi” olduÄŸunu söylüyor aynı konuÅŸmada. Yani Hükümetin bir paranoyası, hastalıklı korkusu var, bu korkudan paralel yapı gibi gayrı meÅŸru çocuk dünyaya getiriliyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.