Sosyal Medya

Makale

İsrail'in yalanları

Batı'lı liderler İsrail'in katliamları sözkonusu olduğunda yarım ağızla kınar gibi yaparken bile 'İsrail' adını geçirmemeye özen gösteriyorlar. Bu kınamaların en tipik örneğini Fransa eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand sergilemişti. İsrail 1981'de Irak'ta bir tesisi vurdu. Saldırıda bir Fransız teknisyen de hayatını kaybetti. Mitterrand bir kınama nesajı yayınlamak zorunda kaldı. Ziyadesiyle yumuşak olan bu mesajı dahi izah etme gereği duyan Mitterrand, 'Biz İsrail'i değil, saldırıyı kınıyoruz' diye konuşmuştu. Sanki tesisi kuşlar bombalamıştı.

İsrail'in aralarında yüzlerce çocuk ve kadının da yer aldığı 1800 civarında Filistinliyi katletmesi karşısında ABD Başkanının, BM Genel Sekreterinin ve diğer Batılı liderlerin kınama mesajları da Mitterand'dan çok farklı değil. Hepsi de İsrail'in kendini savunma hakkına saygı duyduklarını üstüne basa basa söze başlıyorlar, iş Filistinlilerin katline gelince kelimeler fısıltıya dönüşüyor. İsrail'i kınama mesajları o fısıltılı ses hali içinde kayboluyor.

Ateşkes anlaşmasına rağmen 'Hamas' güya bir İsrail subayını kaçırmıştı. İsrail ateşkesi bozarak yüzlerce Filistinliyi daha katletti. ABD Başkanı Barack Obama ile BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon İsrail'in 'Hamas bir askerimizi kaçırdı' iddiasına dayanarak Hamas'ı suçladılar. Hamas'ın aksi yöndeki açıklamasını kaale almadılar. Ban Ki-moon ateşkesin bozulmasından ötürü şok olduklarını ve Hamas'ı 'en güçlü şekilde' kınadıklarını bildirmişti. Sonra anlaşıldı ki Hamas doğru söylüyor, İsrail yalan söylüyormuş. Kaçırıldığı iddia edilen İsrailli subay ateşkes kararından önce bir çatışmada öldürülmüş. Yani, İsrail bütün dünyayı kandırdı ve ateşkesi bozarak cinayetlerine kaldığı yerden devam etti.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.