Sosyal Medya

Makale

Nafile Eylemler

Ramazan nedeniyle bütün camilerde mevsim normallerinin çok üstünde bir doluluk yaşanıyor. Kadınıyla, erkeğiyle, çoluk çocuğuyla camileri dolduran bu topluluk farzların yanında diğer nafileleri büyük bir iştah ile yerine getiriyor. Normalde yatsının dört rekât farzını camide eda etmeyi zül gören bu insanlar Ramazan’da yirmi rekât teravi ile birlikte otuz üç rekât namaz kılmaya bir ay boyunca devam ediyor. Bu örnekte verilen çarpıklık herkesçe malum olmasına rağmen devam ediyor. Farzların sayısının azlığı devamlı yapılmasının gereğinde kaynaklanır.  Nafile dediğimiz ibadetler ise bu devamlıktan doğan disiplinin getirdiği bir iştah ile farzlara ilave edilenlerdir. Yani farzlar esastır nafileler ise cabasıdır.

Umumiyetle nafileleri sünnet diye biliriz. Fakat buradaki yanlış yönelimler Fıkıh ilminin sünnet tarifi ile Hadis ilminin sünnet tarifinin farklı olduğunu bilmemekten kaynaklanır. Hadis ilmine göre sünnet, Resulullah’ın söyledikleri, yaptıkları ve sesiz kalarak koydukları tepkilerin tamamıdır. Fıkha göre ise, Resulullah’ın (sav) farzlara ilaveten yaptıkları nafilelere sünnet denmiştir. Yani Hadis ilmine göre öğlenin farzı Resulullah’ın (sav) sünnetidir. Fakat farza ilaveten yaptıklarını sünnet diye adlandıran insanların, beş vakit farzı eda etmeyip sadece özel gün ve gecelerde çokça nafile yapma çabası Resulullah (sav)’ın sünnetine aykırı bir davranıştır. Yani Nafile bir eylemdir…

Hadisleri büyük bir dikkat ile okuyanlar hemen fark edecekler ki nafile ibadetlere de Resulullah (sav) tarafından bir üst sınır getirilmiştir. Bu sınırı aşmak isteyen sahabe Resulullah (sav) tarafından uyarılmışlardır. Bu konuda günümüzde yapılan aşırılıkların nedeni bunun bilinmemesinden kaynaklanır.  Esas olan ise “Hayırlı olan, az dahi olsa devamlı olandır” ilkesi ile hiçbir ibadeti diğerine tercih etmeden hayatın her alnında Kuran’ın bize emrettiği ibadetleri ihlâs ve iştah ile yerine getirdikten sonrasında nafilelere yönelmektir. Zira hayatta nafilelerle abartılan her ibadet diğer önemli başka bir ibadetin önemsenmemesine yol açacaktır.

Kuran’ı bir ay boyunca hatmedenler eğer bunun yanında mealini okurlarsa aşağıda ki ayetin onlarca tekrarına şahit olacaklardır.

“Onlar ki, namazlarında devamlı ve kararlıdırlar; kendilerine rızık olarak verdiğimiz rızıklardan başkalarının yararına harcarlar.”(Enfal / 3)

Kuran, namaz ile infakı birlikte değerlendirmiştir. Yani öğlen namazının farzına son sünneti ilave eden birine, zekâtına, hatta fitresine de emredilen kısmının üzerine ilave etmesi de icap eder. Yani namazına namaz ilave edenin, iş parasından ve malından vazgeçmeye gelince bundan uzak durması bir ibadeti diğerine tercih ediyor olması sünnet değildir.Yani Nafile bir eylemdir…

O zaman itikadınıza, mezhebinize ve meşrebinize göre nafile bir eylem nedir veya ne değildir?

Camiye giderken çöpleri karıştıran insanların yanından umarsızca geçerek yirmi rekât teravi kılmak nafile bir eylemdir.

Yanında çalışanlarına yediğinden yedirmeyip, giydiğinden giydirmeyip onu asgari ücret ile yaşamaya mahkûm eden işletme sahibinin yüzlerce müşterisine iftar vermesi nafile bir eylemdir.

Fitresini kuru üzüm, zekâtını %2,5 üzerinden vermeyi arttırmayı düşünmeyenlerin, üç ayları oruçlu olarak tamamlaması nafile bir eylemdir.

Piyasaya olan borçlarını ödemeyen hatta silmeyi adet edinen ticaret erbabının Ramazan umresine gidip günahlarının affedileceğini düşünmesi nafile bir eylemdir.

İhale almak için bazı devlet erkânına rüşvet veren, yapmadığı işin hak edişini önceden alanların, itikâf etmek için mescitlere çekilmesi nafile bir eylemdir.

Başörtülü kızların mağduriyetini görmezden gelip rektörlük, dekanlık peşinde koşanların televizyonlarda sahur programlarında dinden diyanetten bahsetmesi nafile bir eylemdir.

Evlendikten sonra yalnızlığa terk ettiği anne ve babasına ilgi göstermeyip vefaatine müteakiben hocalara para ile taze Yasin okutmak nafile bir eylemdir.

Her türlü sınıfsal ve ekonomik ayrışmayı mecburi ve olmaz olmaz görenin farz kılmak için saf tutarken cemaattekiler ile sıkışmaya çalışması nafile bir eylemdir.

Banka kredisini faiz olmaktan çıkarıp anasının ak sütü mesabesine indirenlerin öğlen namazının son sünnetini huşu ile eda etmesi nafile bir eylemdir.

Bir şey alırken kendine tam tartıp başkalarına eksik tartmayı kâr gibi görenlerin  33 kere Subhanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber tesbihatında bulunması nafile bir eylemdir.

Hâlâ hiç kimseyi affetmeyen profesyonelliğiyle övünenin “Şefaat ya Resullah” diye kubbeleri inleterek cehennemden kurtulmayı vehmetmesi nafile bir eylemdir.

Marketten evinize et alırken aklınıza bit türlü gelmeyen ihtiyaç sahiplerine Kurban bayramında bir parça kemikli et götürmek nafile bir eylemdir.

Demokrasi havariliği yapıp müminliği, liberal muhafazakârlığa dönüştürenlerin yirmi bin kişiye iftar yemeği vermesi nafile bir eylemdir

Gözü yaşlı Uludere annelerini İslamcı vakıfları gezdirerek gündem saptıranların özürlülere sahip çıkma girişimleri nafile eylemdir.

Elli kilometre yürüyüp anca suya ulaşan Ganalı kardeşlerine(!) kuyu açmak yerine onlara Horon tepmeyi öğretmek nafile bir eylemdir.

Fakirin halinden anlamak için onun sofrasına koyduğunu yeyip getirdiğini bırakmak yerine

getirdiklerini yerken karşısındakine acıyarak bakmak nafile bir eylemdir.

Yıllardır saçını süpürge edip hizmetinde kusur etmeyen hanımının üzerine gizlice bir genç kızı imam nikâhıyla alıp onun tesettüre girmesine sebep olduğuyla övünmek nafile bir eylemdir.

Şahsının ve ailesinin tüketimini kısmayıp o parayı kazanmak için Müslüman kardeşinin rızkına göz dikenlerin cemaatlerine“Ebu Sufyan sofrası” nda iftar verip övgü beklemeleri nafile bir eylemdir.

Müşterilerine gayet nazik ve görgülü davranırken Müslüman kardeşlerine ve ailesine ağzına

geleni söylemeyi samimiyet olarak görenlerin misvak kullanması nafile bir eylemdir.

Jeep’inin ve giydiklerinin markasıyla övünen ve yenisi çıkınca hemen değiştirenlerin umreye gidip kefen niyetiyle ihram giydim iddiaları nafile bir eylemdir.

Okuduklarına, hayatında yer vermeyi hiç düşünmeden, ölülerine ulaştırmak için, anlamadan,  tefekkür etmeden ve tertile riayet etmeden Kuran’ı baştan sona hatmetmek nafile bir eylemdir.

Resulullah ‘ın (sav) Sünneti değil…

Nafile bir eylemdir…

Bakın o zamanın Hac konusunda duyarlı dindar(!) müşrik Mekkelilerin yaptıkları nafile eylemler ile ilgili olarak Kuran bize şöyle seslenir;

(Bir tek) hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haramı onarıp gözetmeyi, Allaha ve ahiret gününe inanıp Allah yolunda elinden gelen her türlü çabayı gösteren biri(nin üstlendiği görevler)le bir mi tutuyorsunuz? Bu (görevler) Allah katında (hiç de) denk değildir. Ve Allah (bile bile) zulmeden topluluğa asla hidayet etmez. (Tevbe / 19)

Şevket Hüner / 17.08.2011

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.