Makale
Her zaman istisnanın olması kaidedir
Bismihi teala
Hamd Âlemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam Peygamberimize pak ehl-i beytine, Rabbimizin nimet verdiklerinin yolunda sadakat gösterip ÅŸahit olan Salihlerin üzerine olsun.
Hangi ve nasıl bir savaşın içindeyiz ve hangi ve nasıl bir barışın özlemini arzu ediyoruz?
Matematik, yunanca ‘’biliyorum’’ demek. Matematik bilgiden bir cüz. Bilgi türlerinden bilimsel bilginin formel bilgi alanı ile ilgili. Metod olarak tümevarımı kullanıyor. Hayatın önemli bir alanı matematik ve fakat hayat elbette her zaman matematiksel iÅŸlemiyor.(iyi ki de iÅŸlemiyor Elhamdulillah) Durum tespitlerinde bir veri ve fikir verebilir.
ÖrneÄŸin; dünya nüfusunun %23 kadarı Müslüman, 57 Müslüman ülke var, hepsinin üretim kapasitesi bir Almanya kadar yok. Çin ile olan ticaret hacmi 300 milyar dolar ve Uygur memur ve öÄŸrencilerin oruç tutması yasak. Tüm ümmet dolaylı veya dolaysız ÅŸiddetin, savaÅŸların, gaspların tam ortasında. Pakistan’ın nüfusu 130 milyon vergi ödeyen 3 milyona yakın bir rakam. ABD’nin askeri yatırım kapasitesi 1 trilyon civarı. ABD’de yıllık alınan patent 4000 kadar, Türkiye’de 30 kadar. v.s v.s…. Yani bizim standartlarımız, hesaplarımız, Kevni ayetlerle ilgili tefsirlerimiz yok. Bineklerimiz yok ve dönerken de gözyaÅŸları ile deÄŸil tatlı bir rehavet ile sorumluluÄŸumuzu sırtımızdan atmış bir ÅŸekilde ''Akınlarda bin yaya gibi ÅŸendik ''türküsü çağırır gibiyiz. Biz hangi savaşın içindeyiz. Kendimizle mi savaşıyoruz? Birbirimizle mi savaşıyoruz? Yoksa bizle savaÅŸanlarla mı savaşıyoruz? Kendimizle savaşıyoruz kendimizi tüketerek, birbirimizle savaşıyoruz birbirimizi tüketerek? Sonra ya sonra savaÅŸacak ne kaldı ki? Biz savaÅŸmıyoruz biz tükeniyoruz. Çünkü ne menzil ne mevzi. Ne hiyerarÅŸi ne plan ne de program var. Yazıyoruz. Ne yazıyoruz? Yazmayalım mı? Bilmem! Yazıyoruz iÅŸte. YaÅŸamıyoruz ki. Ölüler ne yazar. Kadavra tahlili olsa gerek. Ruh lazım bize ruh. Âdeme ruh üflendiÄŸinde meleklerin eÄŸildiÄŸi ruh. TelaÅŸ ve el yordamıyla baygın bakışlar altında mekanik cesetlerden çıkıp ruh gibi yaÅŸamalıyız. ’’ruh gib’i’i. Alimlerimiz!, köÅŸe yazarlarımız!, yazarlarımız!, dergi editörlerimiz! (ila ahir )yazdıkları; Elele verip ruh çağırma seansları yapar gibi. Fincanı oynatan ve masaya 3 kere vuran bilelim ki ruh deÄŸil, düzenektir. Üstelik ne fincan oynuyor ne de masada tık var. Gözümüz fincanda kulağımız masada. haber kaynaklarımızın hal-i pür melal. Aldanmışın umudu aldatılmayı beklemektir. Åžemsiye cümleler kurarak saÄŸanakla baÅŸ edemeyiz. Åžemsiyeler iyidir elbette ancak gökyüzünü görmenizi engellemedikçe.
vesselam
Henüz yorum yapılmamış.