Sosyal Medya

Makale

TARİH İBRET ALMAKLA ÖZDEŞTİR

Tarih, eski milletlerin adetlerini, geleneklerini, inançlarını, idari ÅŸeklini, siyasal ve toplumsal yapılarını, yükseliÅŸlerini, gerileyiÅŸlerini, yıkılışlarını ve meydana gelen olaylarını sebep sonuç iliÅŸkilerini göz önünde bulundurarak yer ve zaman göstererek inceleyen bilim dalıdır. 

  Müslüman açısından tarihi bilgiler ve olaylar davet için birer malzemedir. Soyut ÅŸeyler çoÄŸu zaman kafaya yerleÅŸmezken, misaller, örnekler yaÅŸanmış olaylar zihinde canlanır ve yerleÅŸirler.(Kur an Ä±n tarihle ilgileniÅŸ biçimine dikkat edilmelidir.) 

   Tarih, yaratanla vardır. Ayetler, insanlık tarihinin çerçevesini çizer. Ä°lk ayet onun adıyla baÅŸlar. BeÅŸer tarihinin özeti ÅŸudur: Allah tarafından yaratılmış olmak onun vahyiyle hayat nizamını bulup yaÅŸamak ve sonunda ona dönmek. Herkes bir tarihtir, ömürler, insanın tarihidir. 

   Tarih masal deÄŸildir. Olayları hikaye üslubu içinde anlatmaz, olayların sosyal, ekonomik ve psikolojik yanlarını ele alıp sebep ve sonuçları deÄŸerlendirir. Tarihi sonraki nesillere aktarırken, insanların akidelerini, inançlarını, sosyal hayatlarını, yönetim biçimlerini göz önünde bulundurmak lazım. Bunlar yapılırsa ibre alınan bir ilim dalı olan tarihin bir deÄŸeri olur. Dolayısıyla tarih, nesilleri yönlendiren harekete geçiren ve önlerini aydınlatan gelecek ile ilgili düÅŸüncelerini etkileyen yorumlarla dopdolu bir ilimdir. Yorumsuz tarih yazılamaz, mutlaka her olayda bir ibret, bir öÄŸüt, bir strateji aranmalıdır. Müslümanlar geleceÄŸin tarihini etkileyip lehlerine çevirebilmek için geçmiÅŸlerini yani tarihlerini çok iyi bilmelidirler. 

    Tarihi okurken, araÅŸtırırken, anlatırken objektif olunmalıdır. Tarihi hadiseleri gerçek yönleriyle ele alan ve okuyucuya sunan tarihçi deÄŸerlidir. Taraf tutan, baÄŸnaz ve önyargılı bir tarihçi tahrifçidir,  fikri özgürlüÄŸü yok demektir. Tarih her yönüyle ve toplumun ve milletin haldeki ilmidir. Tarihin bu merhalesine sosyoloji de denir. Tarihin bu yönünü ilk keÅŸfeden ve kaidelerini ortaya koyan Ä°bn i Haldun dur. 

   Toplumun ve milletin istikbalini tarih penceresinden görebiliriz. Ä°yi bir tarihçi mensubu olduÄŸu toplumun veya tetkik ettiÄŸi milletin gelecekte hangi noktaya varacağını veya o toplum ve milletin belirlenen bir hedefe varması için neler yapılması veya topluma nelerin nasıl verilmesi gerektiÄŸini kestirebilir. Tarihçide ve dolayısıyla ortaya koyduÄŸu eserde inceleme ve araÅŸtırma eksikliÄŸinden, kaynak yetersizliÄŸinden veya kaynaklardan usulüne göre yararlanamamaktan ÅŸahsi ve ilmi yetersizlikten vs. doÄŸan zaaflar bulunabileceÄŸi gibi, nefsaniyet, kin, garazkârlık, menfaatperestlik, etnik, siyasal, ideolojik ve ekonomik çıkar duygularıyla ilmilikten uzaklaÅŸma durumunda olabilir. Ä°ÅŸte tarihçide bulunmaması gereken ve beklenmeyen husus budur. Böyle bir tarihçi objektif deÄŸildir, olamazda. Tarihçi bu saydığımız zaaflardan uzaklaÅŸtığı ölçüde, tarafsızlığını yüksek bir seviyede tutmuÅŸ demektir. Aksi halde sübjektif ölçülere mebni bir eser ve bakış çerçevesi ortaya koymuÅŸ olur. 

    Emperyalizmin hesabına gayret gösteren ve bu duygu ile hareket eden ön yargılı, müsteÅŸriklerin sömürge haline getirmeye çalıştıkları milletlerin tarihini, tahrif etme ve deÄŸiÅŸik biçimde deÄŸerlendirip sunma gayretleri belli bir art niyete baÄŸlı tarihçiliktir. Bir milleti geçmiÅŸiyle ters düÅŸürmek ve ona yabancılaÅŸtırmak böylece o milletin fertlerini yanlış düÅŸünür hale getirmeyi hedef alan faaliyetler tarih alanında geniÅŸ ve çok yönlü etki gücüne sahiptir. Bu faaliyet alanı kültür emperyalizmin esasını teÅŸkil etmektedir. Kültür emperyalizmi gerçekleÅŸmeden siyasi ve ekonomik emperyalizm alanında baÅŸarılı olmak mümkün deÄŸildir. Bu yüzden sömürgecilik zihniyetiyle hareket eden batılılar, sömürgeyi veya koloni haline getirmeyi planladıkları ülkelerin tarih ve kültürleriyle ilgilenmiÅŸ ve bu ülke milletlerin kültürel varlıklarını bilen tanıyan çok sayıda ilim ve fikir adamı uzman kiÅŸiler yetiÅŸtirmiÅŸlerdir. 

      

      KUR AN VE TARÄ°H 

Kur an -ı Kerim insanlığa belli bir düÅŸünce sitili bir hayat ve kâinat telakkisi sunmaktadır. Kur an insana disiplinli bir düÅŸünce sistemi kazandırır. Kur’an’ın terbiye ettiÄŸi yetiÅŸtirdiÄŸi insan, hayatı, kainatı, toplumu ve toplumlarda ortaya çıkan her türlü sosyal, siyasi, ilmi hareketleri ve sanat faaliyetlerini Kuran i düÅŸünce kalıplarına göre deÄŸerlendirmeye tabii tutabilir. 

Kur’an’ın tarihe yaklaşımı, hem dönen, hem yükselen yani tekamülü esas alan basitten yukarı çıkan bir tarih deÄŸil, yada ben merkezli, basitten mürekkebe doÄŸru bir tarihte deÄŸil, Kur’an’ın tarihi hem düz hem yukarı ‘Biz insanı en güzel ÅŸekilde yarattık sonra aÅŸağıların aÅŸağısına çevirdik.’(Tin Suresi-4). Ä°nen, düÅŸen aÅŸağılarda olan insan. Daha doÄŸrusu, Biz günleri aranızda dönderip dururuz.)Hükmü ilahisi tarihte iki yatak, iki kol, akıp gidecek ve bu iki hat mutlaka olacak gerçeÄŸini ortaya kor. Biri hak biri batıl. Bazen hak yukarıda bazen batıl aÅŸağıda . 

  Åžunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Tarihte her bir hareket her bir kiÅŸinin ayaÄŸa kalkmasıyla baÅŸlar.Çünkü tarih, cesur, cüretkar olanın yüzüne güler. Mekke de, Medine de toplumsal dönüÅŸüm bir tek kiÅŸinin daÄŸdan ÅŸehre yürüyüÅŸüyle baÅŸladı. Tarihte bu bir kez oldu. Peki bir kez daha olmaz mı ? Elbette olur. Bir istikamet çizgisi devam ediyor. Öz, cevher devam ediyor. Hayra çağıran, direniÅŸe çağıran toplum bulunsun emri devam ediyor. Yeter ki Allah a doÄŸru yükselmemizi devam ettirelim. Tarihimize, kökümüze tutunalım. Kur’an’ın pozitif ve negatif bize sunduÄŸu prototipleri iyi tanıyıp çağımıza asrımıza taşıyarak karşılığını bulma noktasını akledelim. Mesela Hz. Musa’ya iÅŸkence eden onun düÅŸmanı firavunu zamanımızın Amerika’sı, Ä°ngiltere’si, Rusya’sı kısaca müstekbir güçleriyle mukayese edemiyorsak tarihi masal gibi okumuÅŸuz demektir. Sasani emperyalizmiyle, zalim Esed kolonyalizmini mukayese etmiyor ve neticeye varamıyorsak tarih okumuyoruz demektir. Ashab’ı Uhdud’u tanıyıp da, müminlerin üzerine varil bombalarıyla ateÅŸ kusan orta doÄŸu diktatörlerini tanımamışsak boÅŸuna tarih okumuÅŸuz demektir. Ä°nsansız hava araçlarıyla binlerce Müslümanı katleden zalim Obama’yı , Guantanamo gibi utanç verici insanlık dışı Nazi kamplarını iÅŸleten iÅŸkencecileri, nemrutları mukayese edemiyorsak boÅŸuna tarih okumuÅŸ demektir. 

Kur an mümine tarihini öÄŸretir. Çünkü insanı toplumu harekete geçirmek ister. Kur an, uyduruk kıytırık atalar dini ve inançları çerçevesinde ÅŸekillenmiÅŸ tarih anlayışını reddeder. Kur an , tarihi sorgulamamızı da önerir. Tarihe süpürgeci ve yüceltici bir yaklaşım tarzı Ä°slami deÄŸildir. Tarihimizin olumsuz dönem ve hadiselerini sorgulamadan pas geçemeyiz. Hem tarihe sahipleneceÄŸiz hem de bütün reaksiyonlara göÄŸüs gerip baÄŸnaz, ham yobaz kaba softaları önemsemeden, sorgulanmasını yapacağız tarihimizin. Çünkü tarih methiyelerden ibaret deÄŸildir. 

Ne yazık ki Ä°slam dünyasında dini zümrelerin, grupların, hiziplerin, mezheplerin anlayışına göre yazılmış tarihler ve tarih anlayışları vardır. Hatta bu dini zümreler tarafından kendilerini haklı göstermek amacıyla realiteye uymayan tarihi belge ve bilgilerle teyit edilmemiÅŸ haberler icat edilmiÅŸtir. Maalesef biz Müslümanlar, haber ile tarihi birbirine karıştırıyoruz, halbuki bu iki ÅŸey çok farklıdır. Haberlere itibar etmemek gerektiÄŸini tekrar hatırlatmış olalım. Haberci tarihçilik , Ä°slam dünyasın mezhepçiliÄŸi desteklediÄŸi gibi mezhepçilik ve siyasi taassupta bu tür tarihçiliÄŸi desteklemiÅŸ ve yaygınlaÅŸmasını saÄŸlamıştır 

MÜSLÜMAN NEDEN TARÄ°HLE Ä°LGÄ°LENMELÄ°DÄ°R? 

Tarih insanın ufkunu açar.(Sünnetullah nasıl iÅŸliyor? Milletler nasıl geriliyor? Medeniyetler, uygarlıklar nasıl doÄŸuyor, geliÅŸiyor nasıl geriliyor? Hangi nedenlerle yıkılıyor?Davalar nasıl baÅŸlıyor?Nasıl yayılıyor?Nasıl baÅŸarıya ulaşıyor?Büyük liderler hangi ortamlarda doÄŸuyor, nasıl yükseliyor, hangi yollarla nerelere kadar varıyor.Ä°nsan,hareket,milletbu olayları,geliÅŸmeleri,ÅŸahsiyetleri,ÅŸartları ve durumları inceler ve adeta görerek kendisine çıkış yolları bulur.)(Bakınız.Hac-46) 

  Tarih benzer olayların anlaşılmasını kolaylaÅŸtırır.(Åžartları ve etkenleri, sebepleri aynı olan olayların sonuçları da aynıdır. Onun için ‘Tarih tekerrürden ibarettir’. MüÅŸriklerin, münafıkların, Müslümanların tarih boyunca karakterleri, ana özellikleri ve temel vasıfları hiç deÄŸiÅŸmemiÅŸtir.) (Bakınız. Bakara 118,Zariyat 52-53) 

  Bazı olayları anlayabilmek için tarihin derinliklerinde bulunan köklerini kavramak gerekir, yoksa olayın bir kesitine bakmakla mesele yeterince anlaşılmaz.(Ä°slam-Yahudilik, Ä°slam-Hristiyanlık çatışması. Mesela Haçlı savaÅŸları,sebepleri,sonuçları,tahribatı,etkileri,Yermuk,Mute,Tebuk,Åžam,Mısır ve Afrika’nın fethini anlamadan bu tutumlar çözülemez) 

Tarih dini deÄŸerlerin ve öÄŸretilerinin en doÄŸru ÅŸahididir. Ä°man-din, Ä°slam ne türden meyveler vermiÅŸ, küfür-inkar-cahiliye ne gibi ürünler vermiÅŸtir? Her ikisinin akibeti ne olmuÅŸtur. Alınacak ders ibret, öÄŸüt nedir?(Kur an bu nedenler Ad,Semud,Sebe,Lut kavimlerinden,Hz Musa,Ä°brahim,Nuh,Salih,Süleyman,Ä°sa ve Hz Muhammeden de söz ettiÄŸi gibi firavun, ÅŸeytan, kabil, kafir,  zalim, münafık ve azgın insanlardan da söz eder .(Kaf Suresi 36-37) 

  Tarihin akla ve fikre dayalı alanları davetçinin çalışmaları ile sıkı iliÅŸki içindedir.(Dinler tarihi, Medeniyetler tarihi, Fırka ve mezhepler tarihi, Felsefe ve düÅŸünce ekolleri tarihi gibi) 

  Tarih, ÅŸahsiyetin oluÅŸmasında ve bir ulusun kimliÄŸini kazanmasında önemli rolü olan bir etkendir.(Türedi bir ulus varlığını ve kimliÄŸini koruyamaz. Mazi ile baÄŸlarını saÄŸlamlaÅŸtırdıkça kimliÄŸini daha rahat koruyabilir.) 

   Müslüman için peygamberin, sahabenin, raÅŸid halifelerin, imamların, müctehidlerin, âlimlerin, Salihlerin, takva sahiplerinin hayatını, durumlarını, tutumlarını, amellerini ve sözlerini incelemek gerçekten çok önemli bir olaydır. Çünkü bunlar örnek alınacak kimselerdir(Bakınız Tevbe-100,Ahzab-21) 

  Ä°slam’ın sayesinde ortaya çıkan büyük medeniyeti ve dünya düÅŸüncesi üzerindeki etkilerini, diÄŸer dinlerin gerilemeye neden olurken Ä°slam’ın sürekli ilerleyen bir medeniyete yol açtığını ortaya koymada tarihin belgeleri, tespitleri önemli malzemeler oluÅŸturur. 

  Ä°slam tarihi Ä°slam demek deÄŸildir. Aslında bize öÄŸretilen tarih Ä°slam tarihi deÄŸil Müslümanların tarihidir.(Bugün Ä°slam tarihi denilen tarihte Ä°slam a karşı iÅŸlenmiÅŸ cinayetler, Ä°slam’dan sapmaktan kaynaklanan dramatik olaylar, hepsi de Ä°slam’ın ötesinde bulunan büyük dersler, önemli deneyimler, baÅŸkaları tarafından popüler hale getirilen yanlış anlayışlar ve kavramlar vardır. Bunların da ötesinde bu tarihte özellikle kâfirler ve hainler tarafından tezgahlanan sonrada Ä°slami bir kılıf giydirilen meseleler bulunmaktadır. Özellikle modern tarihte bu tür hıyanet sayfaları yoÄŸundur. Yine tarihimizde bazı cinayet kâr insanlar kahraman olarak gösterilmiÅŸtir. Ä°slam’ın önemli parçalarından birini oluÅŸturan bir takım meseleler ters yüz edilmiÅŸtir. Siyaset, idare, devlet, hilafet, ümmet gibi. Ä°slam a baÄŸlı olan milletleri birbirinden uzaklaÅŸtırma, bölme parçalama ve böylece kafir olan yöneliÅŸlere, akımlara hizmet ettirme giriÅŸimleri ve planları vardır. Sahte tarihin maskesini düÅŸürmek için tarihin derinliklerine inmek, gerçekleri yakalamak, yanlışları tespih etmek ve buna göre bir deÄŸerlendirme yapıp alınacakları almak, atılacakları atmak gerekir. Åžunu unutmamak lazım ki tarih bize kaç kuzuyu kurt, kaç kurdu kuzu olarak takdim etmiÅŸtir. 

   Tarihte yer alan her ÅŸey doÄŸru olarak kabul edilemez. Tarihleri genellikle idari ellerinde bulunduranlar, güçlüler yazdırır, siyasi baÄŸnazlık dini ve mezhebi taassup olayla çoÄŸu zaman rengini verir. Tarih eserleri genellikle idari baskı altında yazılmışlardır. Bu nedenle tarih kaynakları istatistik, güçlü deliller, karşılaÅŸtırma gibi kesin kaynaklar çeliÅŸen, sabit gerçekleri yalanlayan nice olaylar ve abartmalar, haksız eleÅŸtiriler, karamalar içermektedir. Mesela tarihimizin sahabe asrı dahil saÄŸlıklı biçimde bize aktarılamamıştır. Taberi, vakidi, Ä°bni Ä°shak,Kelbi,Ä°bni Esir,Ä°bniKesir,Yakubi gibi tarikçilerin hiçbiri bu konuda kendisini temize çıkarabilecek bir eylem gerçekleÅŸtirememiÅŸtir. Bir mezhep sahibi Taberi, ilim deryası Ä°bni Kesir gibi bilginler bile bu konuda hayli gevÅŸek davranmışlardır. Ä°yi kötü, doÄŸru yanlış, faydalı zararlı, tutarlı tutarsız demeden aktarmışlardır. Olayların kaynakları aynı olduÄŸu halde yorumlar farklı olabilmektedir. Mesela oryantalistler, Hristiyanlar, Yahudiler, Marksistler ve kavmiyetçiler. Olayları ve malzemeleri ayrı ayrı bakış açısıyla yorumlarlar. 

  Tarihin ayrıntılarına deÄŸil önemli olaylarına yönelmeliyiz. Dersleri ibretleri olayların akış yönünü, seyir çizgisini, ahlaki yönünü yakalamaya çalışmalıyız. 

  Tarihi, kralların ve idarecilerin tekelinde bırakmamalıyız. Tarihin kuruluÅŸunda emeÄŸi geçen alimleri, davetçileri, kahramanları ıslahatçıları ve büyük adamları ön plana çıkarmalıyız 

  Özellikle Ä°slam tarihindeki olayları manevi ve ahlaki sebeplerine baÄŸlamayı özen göstermeliyiz. Tarihimizde ilerleme gerileme, idarede Ä°slam Ä±n uygulanıp uygulanmaması ile ilgili doÄŸru orantılıdır.RaÅŸit halifeler,Ömer Ä°bn-i AbdulAziz,Selahattin Eyyübi,Nurettin Zengi dönemleri ile Emevi, Abbasi, Selçuklu, Fatimi dönemlerini karşılaÅŸtırabiliriz. 

  Ä°slam tarihinin temel konuları, dava ve mesajı oluÅŸturan din, nesillerin ve ümmetin yetiÅŸmesinde dinin etkisi, Ä°slam devleti, Ä°slam medeniyeti ve kültürü, insanlık üzerindeki etkisi, güçlü dönemlerdeki yayılma gücü zayıf dönemlerdeki savunma direnme karşı koyma gücü , kendisine galip gelenleri bile etkisi altına alma gücü.Ä°lim-devlet,ilim-siyaset,halk-devlet,millet-siyaset,toplum-ahlak,toplum-din,ulema-halk,teknoloji-devlet,teknoloji-bilim,devlet-bilim iliÅŸkileri bunlara ilave edilebilir. 

  Son olarak ÅŸunu diyebiliriz ki, tarih ibret almakla özdeÅŸtir. Tarihsizlik  köksüzlüktür. Onun için her mümin Kur’an’ın tarihe bakışını yaklaşımını ibret penceresinden deÄŸerlendirmeli ve asrın idrakine söyletmeli.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.