Sosyal Medya

Makale

Kelime-i Tevhid, Besmele ve Tekbir eşliğinde...

IŞİD, müslim-gayrimüslim demeden bütün insanların hukukunu savunan bir örgütmüş! Mezhep taassubunu kesinlikle reddediyormuş! Masum insanların incitilmesine yüzde yüz karşıymış! Biliyor muydunuz bunları? Ben bilmiyordum, yeni öğrendim!

Ocak 2013’te Sancaktar dergisi ekibi olarak çektiğimiz videoda Kelime-i Tevhid bayrağı altında bir bildiri okumuştuk (Hürriyet, Adalet, İttihad-ı İslam Beyannamesi). Besmeleyle başlayan bildirinin ardından tekbir getirmiştik. Bazı enteresan adamlar o videoyu gösterip “Ahan da Hakan Albayrak’ın IŞİD’ci olduğunun belgesi” diyorlar (Tam bu noktada İlber Ortaylı’nın ‘pek cahilsiniz’ bakışı). El Kaide ve türevleri aleyhindeki sayısız yazımı ve bu yazıların bir kısmından oluşan “Böyle Cihad Olmaz / El Kaide ve Türevlerine Reddiye” kitabımı okumadıkları anlaşılan bu enteresan adamların dinlediklerini anlamadıkları da anlaşılıyor. İroniden de anlamıyorlar.

Lisan-ı hal ile şöyle demeye çalışmıştık o videoda: “Kelime-i Tevhid güzeldir, aydınlıktır. Onun altında çirkin mesajlar verilmemeli, zulüm vazedilmemeli. Besmele güzeldir, aydınlıktır. Onun ardından çirkin sözler söylenmemeli, zulüm vazedilmemeli. Tekbir güzeldir, aydınlıktır. Onu çirkinliğe, zulme alet etmemeli. Kelime-i Tevhid’e, besmeleye, tekbire yakışan duruş El Kaide ve türevlerinin duruşu değil, bizim bu bildiride ortaya koyduğumuz duruştur...”

‘Espriyi’ kavrayamayan o enteresan adamlara bir şans daha tanıyalım. Dinlediklerini anlamıyorlar, ama belki okuduklarını anlarlar. İşte o bildirinin matbu hali:

Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınarak başlayalım; Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.

Selamun Aleykum.

“Atatürkçülük” yahut “Kemalizm” denilen davaya külliyen karşıyız. Bunun Arap, Kürt vs. versiyonlarına da karşıyız. “Lailaheillallah”ın gereği olarak putların yıkıldığı, diktatörlüklerin mahvolduğu ve kula kulluk dayatmalarının sona erdiği bir İslam dünyası istiyoruz.

Müslim veya gayrimüslim, herkes için hürriyet ve adalet peşindeyiz. Zulme uğrayan herkesin -isterse kendi din kardeşimizin zulmüne uğrayan kâfir olsun- imdadına koşmak gerektiğine inanıyoruz.

İttihad-ı İslam idealine bağlıyız. Federasyon, konfederasyon, Avrupa Birliği ve elbette Osmanlı gibi modellerden ve tecrübelerden istifade ile günümüz şartlarına uygun bir İslam birliğinin nasıl tesis edilebileceği üzerinde kafa yoruyoruz.

Irk, ulus ve mezhep taassubunun ümmet deryasında boğulduğunu görmek için yanıp tutuşuyoruz. Bununla beraber her ırk ve mezhebin kendine münhasır özelliklerle var olmasını, hiçbir baskıya ve kısıtlamaya maruz bırakılmadan varlığını sürdürmesini ümmet için bir zenginlik telakki ediyoruz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.