Sosyal Medya

Makale

Yıkıma karşı güleryüzlü İslam

İslam uygarlığının 'Şam' ve 'Bağdat' gibi tarihi başkentlerine ev sahipliği yapan merkezi toprakları bugün ufalanarak bölünmüş haldedir. Bölünmüşlük sadece mekansal, etnik ve mezhepsel değil, ruhen de gerçekleşmiş görünüyor. Aynı dine inandıklarını söyleyen kitleler (ve önderleri) birarada yaşamak bir yana dursun, birbirilerinin varlığına dahi tahammül edemez haldeler. Irak'taki karşılıklı 'cihat' çağrıları meselenin vahametini gözler önüne sermeye yetiyor. Taraflar biribirini öldürmek için şehvetliler. 'Ümmet' veya 'tek millet' mefhumu, maalesef, 'Kur'an-ı Mübin'in sayfaları arasında kalmaya mahkum edilmiştir. Bu bozulmuşluk, bu çürümüşlük, bu bencillik ortak refaha ve ortak yaşama hizmet etmesi gereken petrol kuyularından yükselen kokularla birleşerek tahammül edilemez bir zillet haline eşlik ediyor. Kan ve petrol biribirine karışıyor. Uluslararası petrol şirketlerinin kendi aralarındaki menfaat çelişkilerinin meydana getirdiği yüksek gerilimler sözde mezhepsel ve etnik çatışmalar aracılığıyla görünmez hale getirilmiştir. Bakalım, ilerleyen süreçlerde petrol nasıl pay edilecek, kimin payı düşecek, kimin payı yükselecek!

Sözde ideolojik, mezhepsel ve etnik sloganlar arkasında çıkarların taktiksel olarak çakıştığı yahut çatıştığı kirli zeminde hakikati aramak beyhude bir çaba. İdrakleri zehirlenmiş örgütler, kitleler, devletler sadece güce odaklanmış durumdalar. Gücün nasıl elde edileceği ise önemsiz bir detaydır. Bir piramiti andırır biçimde, üstte en güçlüler, en petrol şirketleri, en askeri-endüstriyel kompleksler, en finansiyal şebekeler yer alıyor. En alta doğru azalan bir güç dağılımı sözkonusu. En üsttekiler en alttakilere 'Durmayın, biribirinize karşı daha fazla güçlenin' baskısı yapıyorlar. En üsttekiler en alttakilerin biribirlerine karşı güç arayışlarıyla besleniyorlar. Sonuçta en güçlüler 'Ortak', en güçsüzler 'Pazar' oluyorlar. Bazıları devlet kılığına bürünmüş şebekeler yerel, ulusal, bölgesel, küresel güç savaşlarıyla yıkım ve ölümü planlayarak yeryüzünde insan yaşamını zehirliyorlar. Meselenin özü, toplumların, aşiretlerin, cemaatlerin, hatta tek tek bireylerin biribirilerine dayanmadan, biribirilerine ihtiyaç duymadan yaşayabilecekleri gibi şeytanî bir fikrin meşrulaştırılmasıdır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.