Makale
Ne kadar laiklik o kadar kömür işletmeciliği
Yazar:
Rasim ÖzdenörenLaikliÄŸi benimsemeye kalkışan kafa yapısı ile kömür iÅŸletmeciliÄŸimize egemen olan kafa yapısı aynı kabullerin ürünü...
1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı neyin davasını güdüyordu, neye dönüÅŸtü?
Sorun, Osmanlı aydını nezdinde, Osmanlı toplumunu Batının (Avrupa ülkelerinin) yaÅŸam standardını (askeri ve teknik baÄŸlamda) yakalama çabasında yoÄŸunlaşıyordu. Ancak Osmanlı ricaline akıl hocalığı yapan Ä°ngilizlerin bu istikamette verdiÄŸi akıl, Osmanlı siyasal rejimini meÅŸruti bir yönetime dönüÅŸtürmeye müncer olacaktı. Ä°ngilizler Müslimlerle gayrimüslimlerin eÅŸit sayılmadığı mülahazasından hareketle, söz konusu Fermana iÅŸbu eÅŸitlik hükmünün yerleÅŸtirilmesi gereÄŸini öngörmüÅŸtü. Buradaki fikirler ilerleyen zamanda Osmanlı aydınının kafasında hürriyet fikrinin fetiÅŸ haline gelmesine ve ardından meÅŸruti bir yönetimin kurulması talebine ulaÅŸtı. 150 yılı aÅŸkın bir zamandan sonra Tanzimat olayı, bu günden geriye bakıldığında, böyle çarpık ve çapraz bir tabloyu yansıtıyor. Gayrimüslimlerin söz konusu Fermana bakışıyla Osmanlı aydınının bakışı örtüÅŸmüyordu. Osmanlı aydınının Avrupa uygarlığına meftun oluÅŸu ve nerdeyse kaçınılmaz bir içgüdüyle oraya gidip orada tahsil imkânı saÄŸlamaya çalışması veya orada bazı entelektüel edimlere giriÅŸmesi Batıya ram olmuÅŸ bir ruh halinin dışa vuran yansımasıydı.
O gün olduÄŸu gibi bu gün de aslında bu toprak insanının kendi yapısal ırasından neÅŸet eden sorunlara, onun ırasından neÅŸet etmeyen çözüm arayışının farklı bir düzlemde yansımasını ve yinelenmesini gözlemliyoruz.
Tanzimat döneminde çözüm ideolojik baÄŸlamda aranıyordu. Günümüzde de aynı baÄŸlamda arama çabası sürdürülüyor.
Rasim Özdenören
-
Eylül 16, 2018 Pazar Ne ka ekmek o ka köfte
-
Ocak 25, 2018 Perşembe Afrin neyi açığa çıkardı?
-
Ocak 14, 2018 Pazar Argumentum ad hominem
-
Ocak 11, 2018 Perşembe Gıybet ve iftira
-
Ocak 04, 2018 Perşembe İran olayları ve 31 Mart Vakası
-
Aralık 21, 2017 Perşembe Çok yönlü düşünme düdükleşmeye karşı
-
Kasım 16, 2017 Perşembe Hakkında sessiz kalmamamız gereken şeyler
-
Ekim 22, 2017 Pazar Eğitimin önündeki Apis Öküzü
-
Ekim 15, 2017 Pazar Tuhaf bir dönemden geçiyoruz
-
Ekim 01, 2017 Pazar Arz, Barzani’nin ayağının altından da kayar
-
Eylül 07, 2017 Perşembe Kurtlar sofrası ya da Almanya niye pimpirikleniyor
-
Ağustos 10, 2017 Perşembe Asalet ile süflilik
-
Kasım 06, 2016 Pazar Suç, ceza ve aşk
-
Ekim 16, 2016 Pazar Şahsiyet sahibinin sınav berzahı
-
Ekim 02, 2016 Pazar Yeni bir dünya düzeni kurulurken…
-
Eylül 11, 2016 Pazar Kurban edimine iki bakış tarzı…
-
Eylül 08, 2016 Perşembe Hırsız, eşek olunca…
-
Eylül 04, 2016 Pazar Fırsat meselesi
-
Ağustos 21, 2016 Pazar Avrupa’nın demokratik kültürü, öyle mi?
-
Ağustos 04, 2016 Perşembe O gece yıldız bir daha parladı
-
Temmuz 31, 2016 Pazar Darbe niçin yapılır?
-
Temmuz 28, 2016 Perşembe Hiçbir darbe meşru olamaz
-
Temmuz 14, 2016 PerÅŸembe Cahil boÅŸ konuÅŸur
-
Temmuz 03, 2016 Pazar Bu anlaşma Türkiye ile İsrail arasında, ama…
-
Haziran 30, 2016 Perşembe Olağanlaşmanın görünmeyen yüzü
-
Haziran 23, 2016 Perşembe Dış politikada önyargılar
-
Haziran 19, 2016 Pazar Kimsesizlik
-
Haziran 12, 2016 Pazar Cömertlik üzerine iki kıssa
-
Haziran 05, 2016 Pazar İslam karşıtları tek millettir
-
Mayıs 19, 2016 Perşembe Ayağının altından sandalye çekilmek
-
Mart 17, 2016 Perşembe Zamanını kollayan sabır
-
Mart 10, 2016 Perşembe Ânı yaşamak: Carpe diem
-
Åžubat 28, 2016 Pazar Ä°pin ucunu bulmak
-
Ocak 17, 2016 Pazar Hayat devam ederken
-
Aralık 20, 2015 Pazar Türkiye meydan okuyor
-
Kasım 12, 2015 Perşembe Hukuk garibesi bir yasa
-
Ekim 08, 2015 PerÅŸembe Siyasette inisiyatif sahibi olmak
-
Temmuz 30, 2015 PerÅŸembe Denklem eksik kurulursa...
-
Temmuz 16, 2015 Perşembe Ayıpları örtmek
-
Temmuz 09, 2015 Perşembe Kardeşi için istemek
-
Temmuz 02, 2015 Perşembe Çorba pişirdiğin zaman…
-
Mayıs 28, 2015 Perşembe Diktatörlük de meziyet sayılır mı?
-
Nisan 30, 2015 PerÅŸembe BaltimoreÂ’da direniÅŸ
-
Nisan 23, 2015 Perşembe Zamanın kameri idam edildi
-
Mart 01, 2015 Pazar Hz. EbubekirÂ’in hutbesi ya da kim kimden yana?
-
Şubat 26, 2015 Perşembe Eşyanın tasarrufuna alınan insan...
-
Şubat 22, 2015 Pazar İnsanın kadim gerçekliği: Çatışma
-
Åžubat 12, 2015 PerÅŸembe Ä°stikbale miyop bakmak: KaramsarLIK
-
Ocak 29, 2015 Perşembe Başarı versus birinci gelmek
-
Ocak 22, 2015 Perşembe Ah, laikliği bir de profesörlerimiz anlasa...
-
Ocak 15, 2015 Perşembe Batı uygarlığı bağnazdır
-
Ocak 08, 2015 Perşembe Tecessüs savunmayı katleder
-
Ocak 01, 2015 PerÅŸembe Haricilerde eksik olan neydi?
-
Aralık 25, 2014 Perşembe Müslüman ülkelerle buluşmanın ortak zemini
-
Kasım 20, 2014 Perşembe Kanı kanla yumak ne demek?
-
Kasım 06, 2014 Perşembe Aydın tavrı aydından ne bekler?
-
Kasım 02, 2014 Pazar Adalet hissi mıncıklanmamalı
-
Ekim 23, 2014 Perşembe Cehlin dayanılmaz türbülansı
-
Ekim 09, 2014 Perşembe Meçhulün ürpertisi
-
Eylül 25, 2014 Perşembe Doğrudur: 'Türkiye laik değil'
-
Ağustos 28, 2014 Perşembe Guardian Erdoğan'a ömür biçmiş
-
Temmuz 24, 2014 Perşembe Batağa dönüşen kısırdöngü
-
Temmuz 20, 2014 Pazar Dünya, İsrail'in katliamına sessiz kalıyor, ama niçin?
-
Temmuz 17, 2014 Perşembe Vizyon dediğin böyle olur
-
Temmuz 10, 2014 Perşembe Tarafsızlık meselesi
-
Haziran 22, 2014 Pazar EÅŸek ile kaplan istiaresi
-
Haziran 08, 2014 Pazar Batı insanının eğitilmiş kedi rolü
-
Mayıs 22, 2014 Perşembe Ne kadar laiklik o kadar kömür işletmeciliği
-
Mayıs 04, 2014 Pazar Hem yobaz hem faşist
-
Mart 06, 2014 Perşembe Sinsilik ve tuzakçılık
-
Åžubat 20, 2014 PerÅŸembe Olta
Henüz yorum yapılmamış.