Makale
Adana operasyonu bir başlangıç mı?
17 Aralık operasyonuyla baÅŸlayan, çok geçmeden kapsamlı bir darbe planı olduÄŸu ortaya çıkan, devlet iktidarını devlete karşı kullanan paralel yapıya ya da örgüte yönelik operasyon baÅŸladı mı?
Dün Adana ve Ankara'daki operasyonların bu kapsamda olup olmadığı henüz netleÅŸmedi. 13 polisin gözaltına alındığı operasyon, Adana ve Hatay'da MÄ°T'e ait TIR'ların durdurulup aranmasına yönelik. ÇoÄŸu istihbarat kökenli kiÅŸilerin dinleme ve casusluk soruÅŸturması kapsamında gözaltına alındığı söyleniyor. MÄ°T TIR'larına yönelik operasyon 17 Aralık planının bir parçası olduÄŸuna göre, dünkü gözaltıları da bu kapsamda deÄŸerlendirebiliriz.
Dünkü gözaltılar, 'ilk dalga' olabilir mi? Duyumlarımıza göre bu yönde kapsamlı çalışmalar yapılıyor. Hukuki altyapı hazırlanır hazırlanmaz belki de Cumhuriyet tarihinin en büyük casusluk operasyonu baÅŸlatılacak. Emniyet, yargı, medya ve iÅŸ dünyasından bir çok kiÅŸinin, görünür meslek ya da görevlerinin dışında ne tür örtülü operasyonlarda roller üslendiÄŸi ortaya çıkacak.
BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan'ın defalarca dile getirdiÄŸi, dünkü grup konuÅŸmasında da ısrarlı bir ÅŸekilde vurguladığı, 'Ä°nlerine gireceÄŸiz', 'Yerle yeksan olacaklar' dediÄŸi ve tarihin en büyük ihaneti olarak nitelediÄŸi plan, öyle sadece ErdoÄŸan'ı ya da AK Parti hükümetini tasfiye etmekle sınırlı deÄŸildi.
Binlerce İnsan hapiste olacaktı
Türkiye'ye yönelmiÅŸ, içerideki kadroların dışarıdaki ortaklarıyla birlikte bir tür diz çöktürme operasyonuydu. Bu amaçla bireylerden kurumlara, iÅŸ dünyasından devletin en mahrem sırlarına kadar her ÅŸeye savaÅŸ açtılar. Her ÅŸeyi ortaya saçtılar, dağıttılar, deÅŸifre ettiler, deÄŸersizleÅŸtirdiler. Bir tür çokuluslu operasyonla yüzleÅŸti Türkiye. 30 Mart'taki seçmen tercihleri adeta ülkeyi kurtardı, duruma vaziyet etti. Ama bitmedi, devam edecek. Åžimdi de CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri üzerinden yeni bir çatışma senaryosu oluÅŸturmaya çalışıyorlar.
1- Binlerce insanın yasadışı yollardan dinlenmesi suç deÄŸil mi? Bu bilgilerle insanlara ÅŸantaj yapılması suç deÄŸil mi?
2- Binlerce insanın uydurma örgüt üyeleri haline getirilmesi, toplu gözaltılar için listeler yapılması, gözaltı tarihleri belirlenmesi, kalabalıkları toplamak için salonlar ayarlanması suç deÄŸil mi?
3- Ä°nsanların evlerine, iÅŸ yerlerine kamera sistemleri kurulup röntgencilik yapılması suç deÄŸil mi? Bireylerin en mahrem sırlarını ele geçirip ÅŸantaj yapılması, korku salınması, itibarsızlaÅŸtırma tehdidiyle baÅŸ baÅŸa bırakılması suç deÄŸil mi?
4- Bir devletin en mahrem sırlarının başında savaÅŸ konulu istiÅŸare gelir. SavaÅŸ kararlarının alındığı toplantılardan daha öte sır olmaz. Böyle bir toplantıyı dinleyip dünyaya ilan edenlere hesap sorulmayacak mı?
5- Devletin ve toplumun bütün iletiÅŸim ağının kontrol edilip baÅŸka ülkelerin istihbarat örgütleriyle paylaşılması, adeta onlara taÅŸeronluk yapılması nasıl bir suçtur? Bunu yapanlara hangi ülkede nasıl davranılır?
6- Dahası, Türkiye'de sıradan görevliler olup bazı ülkelerin istihbarat teÅŸkilatlarının resmi çalışanı olanların, bu örgütlere üyelik kartları olanların 17 Aralık sonrası operasyonlarda merkezi roller üstlenmesine ne denir?
7- Bir cemaat ya da örgütün tepe yönetiminin, kendi ülkesini mahkum edecek ÅŸekilde, baÅŸka ülkelerle iÅŸbirliÄŸi yapması, 'Ben yanıyorsam ülke harabolsun' mantığıyla her ÅŸeye saldırması, tam anlamıyla bir istihbarat teÅŸkilatı haline gelmesi nasıl bir tehdit, nasıl bir tehlike oluÅŸturur?
Devlete ve adalete Ä°nanç ortadan kalkar
Bu tür ağır cürümlerin hesabını sormayan devlet var mı dünyada? Bunların hesabını sormayan bir yapıya devlet denir mi?
EÄŸer bu suçlar soruÅŸturulmazsa, sorgulanıp yargı süreci baÅŸlatılmazsa Türkiye'de herkesin benzer suçlar iÅŸlemesinin kapıları açılır? Bir ekmek çalanların yıllarca hapse mahkum edilebildiÄŸi bir ülkede, memleketi satanlara hesap sorulamıyorsa orada ne devlet vardır ne de adalet. Bunlar olmayınca da ne millet kalır ne de ülke.
EÄŸer Türkiye, bu kirli ittifakı, bu darbe planlarını, bu rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi projesini sorgulayamazsa, karanlık bir geleceÄŸe mahkum olacaktır. Benzer yapılar, devleti de milleti de aşıp kendi doÄŸrultuları çerçevesinde ülke/rejim inÅŸa etmeye kalkışacaklar, çok ciddi toplumsal kamplaÅŸmalar/cepheler oluÅŸturup büyük bunalımlara neden olacaklardır.
Åžimdilerde 'cadı avı' denilerek, 'linç kültürü' denilerek bu hukuksal sürecin önünü kesmeye çalışanlar beÅŸ ay önce 'Devlet biziz' diyerek herkese korku salıyor, herkesi sindiriyor, herkesi tehdit edebiliyordu. BaÅŸbakan'ı daraÄŸacına gönderme, kendilerinden olmayan siyasileri tasfiye etme, cemaatleri sindirme, medyayı yok etme, kanaat önderlerini itibarsızlaÅŸtırıp bitirme hesapları yapıyordu. Yüz binden fazla insanı dinleyip fiÅŸleyenler, bu kiÅŸiler için suçlar ve örgütler ihdas edenler, baÅŸarılı olsalardı bugün binlerce insan hapisteydi. Yargılanmadan yıllarca içeride çürüyecekti.
Bu bir darbe süreciydi. Hadi bu ülkede darbeler gereÄŸince yargılanamıyor, hiç deÄŸilse darbe giriÅŸimlerinden hesap sorulması lazım. Devlet dahil, herkes kimin ne yaptığını, ne tür suçlar ve organizasyonlar içinde olduÄŸunu biliyor ama kimse hesap soramıyorsa ortada çok büyük bir acziyet vardır.
Bu kadar acziyetin olduÄŸu ülkede devlete ve adalete inanç ortadan kalkar. Bu da o ülke için yıkımdır.
Dünkü operasyon olayın vahameti karşısında sıradan bir olay. Belki de bu görevliler sorgulanıp bırakılacak, olaylarla baÄŸlantıları bile tespit edilemeyecek, bilmiyorum. Yargı kararına kadar herkes masumdur, bir ÅŸey diyemeyiz.
Henüz yorum yapılmamış.