Makale
Bu nasıl bir ikiyüzlülük?
Türkiye ile Suriye arasındaki gerilimin, en azından Türkiye açısından, seçim süreciyle hiçbir alakası yoktur.
Gerek Suriye savaÅŸ uçağının düÅŸürülmesi, gerekse Süleyman Åžah Türbesi'ne yönelik tehditler kapsamında yapılan hazırlıkların savaÅŸ kışkırtıcılığı olarak yorumlanması büyük talihsizliktir.
Birileri Tayyip ErdoÄŸan karşıtlığı ile Türkiye karşıtlığını birbirine karıştırdı. Ak Parti'ye muhalefetlerini Türkiye'yi yıpratmaya, sarsmaya dönük kampanyaya dönüÅŸtürdü.
Türk savaÅŸ uçağı Suriye tarafından düÅŸürüldüÄŸünde de Türkiye'nin karşısında durdular, Türk F-16'ları önceki gün Suriye MÄ°G-23'ünü düÅŸürünce de Türkiye karşıtı oldular.
O zaman Türkiye'yi savaÅŸ çıkarmaya çalışmakla suçladılar, uçağın bilerek ve isteyerek oraya gönderildiÄŸini ve Suriye hava sahasını ihlal ettiÄŸi için haksız olduÄŸunu öne sürdüler.
Åžimdi de, Suriye uçağının Türk hava sahasına girmediÄŸini, kasten düÅŸürüldüÄŸünü, hükümetin savaÅŸ çıkarmaya ve dikkatleri dışarıya yöneltmeye çalıştığını söylüyorlar.
Türkiye'de yayınlanan bazı ulusal gazetelerin birinci sayfalarında haber veriÅŸ tarzı gerçekten acı vericidir. Bu olayı böyle verebiliyorlarsa o gazetelerin hiçbir cümlesinin anlamı yoktur. Güvenilmez, itibar edilmez.
Esad Türk savaÅŸ uçağını düÅŸürdüÄŸünde ona tek kelime etmediler. Adeta korudular, toz kondurmadılar. Ancak siyasi söylemlerinde, gazetelerinin manÅŸetlerinde, köÅŸe yazılarında, televizyon ekranlarında Türkiye'ye verip veriÅŸtirdiler.
Suriye uçağı düÅŸürüldü diye aynısını yapıyorlar. Esad'a tek cümle söz söylemiyorlar. Ama Türkiye'nin BaÅŸbakanı'na, hükümetine, askerine, ordusuna verip veriÅŸtiriyorlar.
ErdoÄŸan'ı otoriterleÅŸmekle suçlayanların, yüz altmış bin insanın ölümüne neden olan, kitlesel kıyımlar yapan, kimyasal silahlar kullanan, cezaevlerinde açlıktan insanları öldüren, kendi ÅŸehirlerini harabeye çeviren bir adamı korumaya almaları ibretliktir.
Suriye'deki savaşı ilk aÅŸamalarda eleÅŸtirenlere yer yer hak veriyordum. Åžahsen ben de benzer eleÅŸtirileri çokça yaptım. Ama bir süre sonra olay baÅŸkalaÅŸtı. Esad sadece kendi iktidarı için ülkeyi harabeye çevirdikten sonra kurallar deÄŸiÅŸti. Artık bu aÅŸamadan sonra o sorgulamaların ahlaki bir temeli kalmadı.
Dikkat ediyorum da, bu çevreler, aslında Esad'a söylemeleri gereken sözleri, yapmaları gereken ithamları bu ülkenin baÅŸbakanına yapıyorlar.
Yapıyorlar da ne oluyor? Kimse inanmıyor. Milyonlarca insan o kişi etrafından kenetleniyor.
Ona sahip çıkmayı ülkeye sahip çıkma olarak görüyor. ErdoÄŸan'a deÄŸil, ülkeye yönelmiÅŸ bir tehdidin varlığını hissediyor.
Gariptir, aynı çevreler Ä°srail Suriye'yi bombaladığında sessizleÅŸiyor. Savaşın baÅŸlamasından bu yana Ä°srail kaç kez Suriye'ye saldırdı, nereleri bombaladı? Bir kez olsun bir söz söylediler mi?
Söylemediler, söyleyemezler. Yarın ABD Suriye'yi bombalasa, Fransız ordusu Suriye topraklarına girse, Ä°srail Åžam'ı vursa yine sessiz kalacaklar.
Ä°kiyüzlü bir söylem, ikiyüzlü bir davranış ÅŸekli bu.
Dikkat edin; Süleyman Åžah Türbesi'ne yönelik tehdit bunlar için bir anlam ifade etmiyor. Yarın IŞİD militanları buradaki askeri birime saldırsa, Türkiye de onları savunmaya dönük operasyon yapsa ortalığı ayaÄŸa kaldıracaklar.
Çünkü Süleyman Åžah da onlar için bir anlam ifade etmiyor. ErdoÄŸan'a yönelik öfkenin bir hedefi de Süleyman Åžah'ın temsil ettiÄŸi misyondur. Orası sadece bir türbe deÄŸildir. Osmanlı'nın kurucularının babaları yatıyor o toprakta. Bir imparatorluÄŸun mirasıdır orası. Bu yüzden Türkiye, Fransa ile anlaÅŸarak o toprak parçasını kendi denetiminde tutmaya baÅŸladı. Bir hatıraya, tarihe, geçmiÅŸe hürmet olsun diye. Bir imparatorluÄŸun ruhu orada yaşıyor diye.
IŞİD'in ne olduÄŸunu, Åžam yönetimiyle ne tür baÄŸlantıları olduÄŸunu bilmeyenler o örgütle Türkiye arasında iliÅŸki kuruyor ve 'namlu tersine döndü' diyebiliyor. Yazıktır, bu bilgisizlikle her ÅŸeye yorum getirmek ayıptır.
MÄ°T'e ait TIR'lara yönelik o meÅŸhur operasyon aslında IŞİD militanlarının elini güçlendirmek, Suriye muhalefetinin elini zayıflatmak için yapıldı. Ä°sterseniz, o operasyondan sonra sınır kapılarında neler olduÄŸuna bir bakın.
Åžam yönetimi bir muhalefet mevzisini bombalar, oradaki muhalifleri zayıflatır ardından IŞİD gelip orayı iÅŸgal eder. Ä°ÅŸ böyle yürür.
Öyleyse siz hangi taraftasınız?
Rusya, Kırım'ı sessiz sedasız ele geçirdi. Bölge tamamen Rusya'nın eline geçti, gündelik hayat bile ona göre yeniden dizayn edildi. ABD ve Avrupa'nın Ukrayna politikası rezil oldu. Peki Türkiye'de, yakın çevremizle bu kadar iliÅŸkili olanlar, her fırsatta Türkiye karşıtı mevzi alanlar Rusya'nın bu eylemine tek cümle etti mi? Duydunuz mu böyle bir ÅŸey? CHP'den duydunuz mu, Cemaat çevrelerinden duydunuz mu? Müzmin muhalif çevrelerden duydunuz mu?
Bir cümlelik yorum bile yapamadılar. Ama Türkiye, Süleyman Åžah türbesini savunmak için bir operasyon yapmaya mecbur kalırsa, göreceksiniz ortalığı ayaÄŸa kaldıracaklar. Çığırtkanlık yapacaklar, kıyameti koparacaklar. Neden? ErdoÄŸan var. Neden? Türkiye yapıyor bunu.
Hastalıklı, histerik, öfke nöbetleri geçiren bu çevrelerin ortak olduÄŸu tek ÅŸey Türkiye karşıtlığı. Az kalsın bu ülkeyi Ukrayna'ya dönüÅŸtüreceklerdi. Batılı oyun kurucuların gazıyla ülkeyi kaosa sürükleyeceklerdi. Åžükürler olsun ki, millet duruma kavradı, ülkesine sahip çıktı.
Seçime bir hafta kala, 'bütün bu operasyonlara raÄŸmen AK Parti'nin oyları nasıl oluyor da hala yükseliyor' diyenlerin kör olmalı. Kimler bu hükümete sahip çıkıyor, neden sahip çıkıyor bir türlü anlamadılar, anlamak istemediler.
O hep küçümsedikleri millet, onlara raÄŸmen ülkesine, geçmiÅŸine, Süleyman Åžah'a sahip çıkıyor da ondan. Siz böyle küçümsemeye devam ettikçe sonuç hiçbir zaman deÄŸiÅŸmeyecektir.
Bu kadar yalana, bu kadar iftiraya, bu kadar iki yüzlülüÄŸe, bu kadar Türkiye düÅŸmanlığına hiç tanık olmadım.
Türkiye'nin de tanık olduÄŸunu sanmıyorum. Bakalım daha neler yapacaklar.
Henüz yorum yapılmamış.