Sosyal Medya

Makale

Abdiç Çizgisi-2

Abdiç çizgisi” baÅŸlıklı bir yazım

“4 Ocak 1995, ÇarÅŸamba” tarihli Zaman gazetesinde çıktı. O zamanlar, Zaman’da yazıyordum, haftada bir çarÅŸamba günleri. Bosna’da büyük bir mücadele veriliyordu ve tam o ortamda BoÅŸnakların önderi Aliya Ä°zzetbegoviç’e karşı “içerden” bir hançer yönelmiÅŸti. Fikret Abdiç isimli bir general, Sırplarla aynı safta Ä°zzetbegoviç’e vurmaya kalkışmıştı. Laiklik adına. Çünkü Ä°zzetbegoviç“Ä°slamcı” idi. “Ä°slamcı” mı idi, yoksa “Ä°slamcılık” bir “Ä°slam düÅŸünürü”nün, Batı jargonunda kriminalize edilmesi için üretilmiÅŸ bir yafta mı idi?

Bugün o yazıyı neden yeniden hatırlıyorum, bunu anlatacağım. Ama önce o gün Abdiç ile ilgili ne yazmışım, kısa bir alıntı yapmak istiyorum:

“Fikret Abdiç, Bosna- Hersek’in Bihaç bölgesinde, kendine baÄŸlı askerî birliklerle Aliya Ä°zzetbegoviç yönetimine baÅŸkaldıran birisi... Bosna ordusunun Sırplar’la her cephede kıran kırana savaÅŸ verdiÄŸi günlerde, Abdiç, Bosna ordusuyla boÄŸuÅŸtu. En son Bihaç’a yönelik Sırp saldırılarında da Abdiç’in birlikleri Bosna ordusunun yanında deÄŸildi. Üstelik Sırp komutanlar, Bihaç halkına teslim ol çaÄŸrısı yaparken Abdiç’in birliklerine teslim olanlara dokunulmayacak, Sırp birliklerine teslim olanlara dokunulmayacak diye açıklamalarda bulunuyorlardı.

Abdiç’in bu silahlı muhalefetinin oturduÄŸu ideolojik zemin neydi?

Ali Ä°zzetbegoviç’in Ä°slâmî kiÅŸiliÄŸi biliniyor. Bir Ä°slâm düÅŸünürü Ä°zzetbegoviç. YetiÅŸme tarzı da, ortaya koyduÄŸu fikrî ürünler de Ä°slâm eksenli. Ä°zzetbegoviç’in, Bosna-Hersek devlet olurken, kendi toplumunu Ä°slâm eksenli bir kimlik etrafında bütünleÅŸtirmesi gayet tabii. Her ne kadar o, Bosna-Hersek’i bir islâmî devlet statüsünde düÅŸünmedi, Sırp ve Hırvat unsurların da yönetime katılabileceÄŸi, serbestçe kendi inançlarını yaÅŸayabileceÄŸi bir statü öngördüyse de, başında Ä°zzetbegoviç’in bulunduÄŸu ve ağırlıklı nüfusu Müslüman olan bir ülkenin Ä°slâm ağırlıklı bir siyasî yapı oluÅŸturacağı muhakkaktı. Avrupa ortasında bir anlamlı yapılanıştı bu.

Abdiç burada, laik muhalefet olarak ortaya çıktı. Ä°zzetbegoviç’e isyanını laik bir ideolojik zemine oturttu. Ve kendi etrafında, laik bir zırh oluÅŸturmaya gayret etti. Avrupa’dan, Amerika’dan destekler bulmayı ümit etti. Bu desteÄŸi öncelikle Sırplar’dan buldu. Bosna’daki Müslüman direniÅŸini arkadan hançerleme misyonuna tam destek verdi Sırplar. En son, Bihaç saldırısında da Sırplar’ın cephe gerisindeki yardımcısı Abdiç’in birlikleri idi. Abdiç’e, Türkiye’deki laik muhitlerden de destekler geldi bir ara. Ä°zzetbegoviç’in diri Müslüman kimliÄŸi, kimilerini rahatsız etmiÅŸ olmalı ki, Abdiç’ten bir laik alternatif üretilebileceÄŸini zannettiler ve ona oynadılar. Ä°zzetbegoviç’e çirkin saldırılarda bulundular, buradan Bosna’daki iktidar kavgasına laik kurÅŸunlar ikmalinde bulundular. Ancak, Abdiç’in Sırplar’la iÅŸbirliÄŸi görüntüsü o kadar çirkin biçimde ortaya çıktı ki, Abdiç hayranlığı çabuk unutuldu. Bununla birlikte Abdiççiler’den ‘yanılmışız’ diyen de çıkmadı.”

 

Evet neden 1995’ten Bosna’dan alıp buraya getirdim Abdiç çizgisini?

Sayın CumhurbaÅŸkanı ile Danimarka’dayız. Sayın CumhurbaÅŸkanı Danimarka BaÅŸbakanı ile basın toplantısı yapıyor. GörüÅŸlerini açıklarken, ikili görüÅŸmelerde Türkiye adına Batı ülkelerindeki Ä°slamofobi ve yabancı düÅŸmanlığından duyulan kaygıların dile getirildiÄŸini ifade ediyor.

Sonra sorular faslı geliyor. Zaman gazetesi Kopenhag muhabiri tam bu noktada adeta sayın CumhurbaÅŸkanını ters köÅŸeye yatıran bir soru soruyor. Öyle ki soru Ä°ngilizce’ye çevrilirken Danimarka BaÅŸbakanı’nın gözleri faltaşı gibi açılıyor. Soru ÅŸu:

- Ä°slamofobiden bahsettiniz. Acaba Türkiye’de BaÅŸbakan’ın Hizmet hareketine yönelik hakaretleri de Ä°slamofobi sayılmaz mı?

Tabii ki CumhurbaÅŸkanı da ÅŸaşırmış durumda. Biz de bekliyoruz nasıl cevap verilecek, diye. Sayın CumhurbaÅŸkanı “Ä°slamofobi, Müslümanların azınlık olarak bulundukları ülkelerdeki durumdur. Sizin bahsettiÄŸiniz mesele, ayrı bir konudur” cevabını veriyor.

Danimarka’da, bir yabancı devlet temsilcisinin yanında Türkiye CumhurbaÅŸkanı’nı sıkıştıran bir Zaman muhabiri sorusu.

Uluslararası ölçekte yürütülen “Türkiye’de diktatörlük var” temasına Kopenhag’dan su taşıma çabası.

Ve dünkü yazımda ifade ettiÄŸim Doç. Dr. Ahmet Kuru imzasıyla devreye giren Camia’nın CHP ile birlikte “Ä°slamcı”ları terbiye etme politikası...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.