Sosyal Medya

Makale

Derin Millet!

tarihinde yayınlandı.

Burak Can KaramanoÄŸlu'nun babasının sözlerini duydunuz ya da okudunuz.

Türkiye'nin aydınları, yazar-çizerleri, gazetecileri, televizyon kahramanları çıldırmışçasına çatışma çaÄŸrıları yapıp sokakları bölerken...

Gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında nefret dili kullanırken... Ä°ÄŸrenç bir riyakarlık ve iki yüzlülükle bir çocuÄŸun ölümünü istismar ederken, duygu sömürüsü yaparken...

Bu milletin evlatları üzerinden kiÅŸisel çıkar peÅŸinde koÅŸarken...

Öfke nöbetleri geçirirken, kan üzerinden hesaplaÅŸma çaÄŸrıları yapıp insanları sokaÄŸa çağırırken...

Terör üzerinden, vandallık üzerinden, millete ve devlete ait ne varsa, ortak ne kadar deÄŸer varsa yakıp yıkarken...

EkmeÄŸinin peÅŸindeki o adam, Halil KaramanoÄŸlu, yaÅŸadığı acıyı içine gömüp gözyaÅŸları arasında herkese ağır bir ders verdi.

Adam olmanın, insan olmanın, millet olmanın, Türkiye olmanın anlamını gösterdi.

Okumakla, zengin olmakla, meÅŸhur olmakla, yazar-çizer olmakla, siyasetçi olmakla, sanatçı olmakla adam olmanın farkını ortaya koydu.

Türkiye'yi kaosa sürüklemeye, içten içe yakmaya, milletin zihnini bulandırmaya, kalbine kötülük tohumları ekmeye çalışan sözde akıllılara büyük bir ders verdi:

Adam olun!

Olacak mısınız, ders alacak mısınız? Elbette hayır...

Hayır çünkü öyle bir niyetiniz yok. Zihinlerinizdeki intikam, kalplerinizdeki kötülük duygusu, dillerinizdeki sahtekarlık ders almanıza izin vermiyor.

Süslü cümlelerin, popüler söylemlerin arkasında hep bir intikam düÅŸüncesi yatıyor. Milletten, devletten nefret düÅŸüncesi yatıyor.

'Berkin ya da benim oÄŸlum... Benim için bir farkı yoktur.. O da bir evlat benimki de bir evlat. Berkin'in de annesi babası var... benim de evlatlarım var. SaÄŸ ya da sol fark etmez, herkes bizim evladımız. O cenaze ÅŸundan bu bundan diye bir ÅŸey düÅŸünemem.'

Kalemlerinden kan damlayanlar, gözlerinden öfke fışkıranlar, dillerinden nefret akanlar, bu cümleleri hanginiz kurabildiniz?

'SaÄŸolsun devletimiz her türlü imkanı saÄŸladı, sahip çıktı. Böyle acı olaylar istemiyorduk ama takdir-i ilahi böyleymiÅŸ, oldu. Türkiye'de yaÅŸayan insanların hepsi bizim kardeÅŸimiz, biz kimseyi ayırt etmiyoruz. Alevisi de insan Türk, Sünnisi de. Biz kimseyi ayrı gözle görmüyoruz ama dışarıdan gelen provokasyonlar Türkiye'yi karıştırmak için ellerinden gelen her türlü gayreti yapıyorlar ve yaptılar, benim oÄŸlumu feda aldılar. Allah'ın yanında.'

Millet budur iÅŸte. Ä°nsan budur. Türkiyeli olmak budur. Evladını kaybeden, en acılı halde bu sözleri sarfedebilen insanla, baÅŸkalarının hayatı üzerine kumar oynayanlar, baÅŸkalarının evladı üzerinden semirmeye çalışanlar arasındaki farktır millet.

Bu yüzden kaybediyorsunuz. Bu yüzden milletin kalbine giremiyorsunuz. Bu yüzden sözleriniz ve düÅŸünceleriniz ellerinizde patlıyor. Çünkü insanlara, sokaklara, ülkeye kötülük saçıyorsunuz.

Mahallelere saldırmakla, araçları yakmakla, ÅŸehir eÅŸkıyalarını alkışlamakla, ben yoksam her ÅŸey yok olsun demekle milletin kalbine giremezsiniz.

Partimiz kaybediyorsa Türkiye de kaybetsin, örgütümüz kaybediyorsa Türkiye'yi ateÅŸe atalım, cemaatimiz kaybediyorsa ülkeyi de mahvedelim diyorsanız, iÅŸte o zaman millet cevap verir.

O cevap Halil KaramanoÄŸlu'nun sözledir. Anadolu'nun sözleridir. Derin milletin harekete geçmesidir.

Siz o milleti çoktan kaybettiniz. Kaybettikçe azgınlaşıyor, azgınlaÅŸtıkça batıyorsunuz. Battıkça da ülkeyi yakıp yıkıyorsunuz.

Etnik çatışmalarla on yıllarca beslendiniz. Åžimdi mezhep çatışmaları istiyorsunuz. Binlerce genç insanın bedeni topraÄŸa gömülürken bir damla gözyaşı dökmediniz ama yıllardır bunun ekmeÄŸini yiyorsunuz. Binlerce yeni ölü beden için yaptıklarınız, yapmayı düÅŸündükleriniz ya da hayal ettikleriniz sizi boÄŸar, unutmayın.

Kan isterken sizi kan tutar, unutmayın.

Anadolu Halil KaramanoÄŸlu demektir ve o Anadolu bin yıldır kendi çözümünü üretir, kendi yolunu çizer, unutmayın.

Türk entelijansiyası bu milletin önüne hiçbir proje koymadı, hiçbir yol haritası çizmedi, çizemedi. Öyle bir derdi de olmadı. Türkiye olmak yerine birileri adına nüfuz casusluÄŸunu önceledi.

Ama artık uyku dönemi bitti, millet uyandı, kendini farketti. Bu yüzden kaybediyorlar iÅŸte. Bu söylemler, bu yaklaşım tarzı, bu düÅŸünce biçimi Türkiye'de bir anlam ifade etmiyor. ÜslendiÄŸiniz rollerin anlamı kalmadı hala anlamıyor musunuz? Hala milletin sizi dinlediÄŸini, size inandığını mı sanıyorsunuz?

Siz, devrim diye ülkeyi ateÅŸe atmaya devam edin, millet kendi devrimini çoktan yaptı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.