Sosyal Medya

Makale

Manevi mülkiyet ve derebeylik

         Yakıcı bir sorun ile karşı karşıyayız.sorun görünen üzerinden deÄŸil görünemeyen üzerinden ilerliyor.Karanlıkta , bir karanlık taşın üstünde yürüyen bir karıncanın ayak seslerini duymak gereÄŸi ile ilgili.Çünkü tüm hadiseler kelebek etkisi ile kendi öz kıylarımızada dalga dalga ulaşıyor.kendimizlede kendimizle ilgili olanlada ilgili.


 

          13.y.y doÄŸudan gelen moÄŸol istilasına karşın ÅŸimdi 20.y.y belirginleÅŸmiÅŸ batıdan gelen istilayı yaşıyoruz.Birincisi deviriyor bırakıyor ikincisi  ise eviriyor çeviriyor.Hem coÄŸrafi olarak hem soyolojik hem kültürel hem ekonomik ,algı ve anlayış v.s olarak  ümmet paramparça olmuÅŸ durumdayız.Grup veya cemaat veya tarikat olarak ortaçaÄŸ skolastiÄŸini yaÅŸarken siyaseten endülüsün 13.y.yıllarını hatırlatıyor bu halimiz.öÄŸrenilmiÅŸ çaresizliÄŸi kaderiyye çizgisiyle eÅŸitlemiÅŸ(ya da herÅŸey bizim elimizden neÅŸv-ü nema bulur gibi bir vehm) üretip meÅŸrulaÅŸtırmaktan baÅŸka iÅŸimiz gücümüz kalmamış gibi.Toplumsal olaylar çok yönlü,çok boyutlu,çok katmanlı  dinamik bir olgu.her katmanın sorumluk katsayısı farklılaşıyor.Öne çıkan kavram "Alim".

 

         “Alimler Peygaberlerin varisleridir”.Alim ; ilim-sorumluluk-ahlak baÄŸlamında billurlaÅŸmış bir kiÅŸilik  bütünü.ÖÄŸretmen-öÄŸrenci arasındaki mülahaza ;  donuk,statik ve mevzu karşısında nesne olarak mevzilenmiÅŸ bir durumu ifade eder.Muallim-talebe arasındaki mülahaza ise tam tersidir.Mevzu nesneleÅŸirken muallim/e ve talebe hiyerarÅŸik bir bir özne olarak mevzi  kazanır.irÅŸad,örneklik çerçevesinde kiÅŸilkleri örselemeden ilim ile bağını özne olarak kurmasını saÄŸlama etkinliÄŸi olarak ortaya çıkar.bu baÅŸlık ciddi bir mektep ve müfredatı önemli kılar.Bu bir deÄŸiÅŸimi iÅŸaret etmeli.KiÅŸi dünyayı deÄŸiÅŸtiriken kendi dünyasını deÄŸiÅŸtirmeli.bu birbirinden bağımsız ayrı kategorileri deÄŸil ,içiçe geçmiÅŸinteraktif bir hali ayaÄŸa kaldırır.”Ey!Ä°man edenler,iman ediniz”.Ayeti tefsir edecek yetkinliÄŸim yok ancak bir yönüyle anladığım ÅŸu :Dünyanız deÄŸiÅŸmeden dünyanızı deÄŸiÅŸtirin.Dünyanız deÄŸiÅŸtiÄŸinde dünyanız deÄŸiÅŸmiÅŸ olsun.

 

           Bu dünyadan muhakkak göç edilecek azıkları kontrol etmek gerek.O halde konferans veren alimlerimize aylık et tüketimini,kullandıkları mobilyaları ,halıları , yaÅŸam konforları v.s  gibi sorabilelim ya da sormadan bilelim.(Tecessüs etmeden tabi ki).Alimlerin davranımları Peygamberimizin liderlik noktasındaki sünneti ile toplumsallaÅŸmak zorunda,yemek ve sofra adabında deÄŸil.(öncelik olarak).Toplumla bağı alime bir yük vuruyor,alimin dikkati ve rikkati ümmet bazında birey bazında ve aradaki tüm kategoriler bazında katmanları birbirine mündemiç kılıyor.

 

             Alimlerimiz (yine de genelleme olmasın),ezber üzerinden gündemin ya arkasında ya dışında.Arkaik bir dekorasyon üzerinde sufle veren tiyatral bir  obje.Yıkılmış bir sarayda yer bulamadan çiftliklerde teselli arayan arabesk bir tarz.öÄŸrenmekten çok öÄŸretmeye ÅŸartlanmış bir yabancılaÅŸma.Ä°ÅŸimiz gerçekten zor  dostum!Dinleyicileri ve hayranlarını da bir de siz düÅŸünün.HoÅŸ geldiniz çadır tiyatrosuna.Manevi mülkiyet üzerinden uhrevi etiket kalpazanlığı olmamasını istemek lazım.Müridler ve müntesiplerinde bu mülkiyet alanı içinde getirileri üzerinden hiyerarÅŸik fiyat ile etiketlenebilme tehlikesi ile karşı karşıya olmaktan korkmak gerek.Ciddi bir zaafiyet sarmalı içinde gibiyiz.   " Kalkın ey felah-ı vatan dediler, kalktık; Herkes oturdu biz ayakta kaldık..."(Ziya PaÅŸa)
 

                                                                                          Ves-selam

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.