Makale
Soru üzerine (2)
Aslında soru “hangi soruyla baÅŸlamalı?” dan önce “hangi cevapla baÅŸlamalı? “ ÅŸeklinde ele alınarak hatip_muhatap iiliÅŸkisi kurulabilir baÅŸlangıç olarak.Zira vahiy,kesin ve baÅŸlangıç itibarı ile mutlak bir cevaptır.O halde cevap hazır olarak içimizde/yanımızda tamda karşımızda durmaktadır.BaÄŸ ve baÄŸlam meselesidir meselenin özü. Hz . Ademi cevapla iliÅŸkisi kesilmiÅŸ soru'nun sorun formatındaki marjinal faydaya dönük istenci ayarttı.Allah baÄŸlamından kopmuÅŸ bir ene'nin nasılda yapay sorun oluÅŸturabileceÄŸiydi soru’nun kendisi.Ä°blis bir soru sormadı sorun oldu.Allah , ona soru sordu:”Seni Ademe ihtiram göstermekten alıkoyan nedir?”. iblis soru sorulduÄŸu anda helak olmuÅŸtu zaten.Sadece kendi helakına ÅŸahit olmasının cevabı soru formatında geldi.Azgınlığının ve inadının rampası olarak kaçınılmaz bir ÅŸekilde Ademi seçmeye mahkumdu.Ä°nsan iblis üzerinden özgürleÅŸirken(rüÅŸd) , ibliste insan üzerinden tutsak oluyordu.Ä°nsan için tevbe bu diyalektiÄŸin sentezinde beliriyordu.Ä°nsanlığın dünyadaki serüveni iÅŸte bu iki niÅŸane arasında oluÅŸan gerilim üzerinde gösterilen direnç(sabr) ile ÅŸekilleniyordu.Duualist bir olgudan,kartezyen bir ma bahsedilmemektedir burada.tevhide karşı alınan pozisyon itibari ile tanım yapılmaktadır.hülasa bizim sorumuz bilmek için deÄŸil,fehmetmek için olmalıdır.Çünkü bilip yapmadığımız o kadar çok ÅŸey var ki sorularımız artık cevaplarımızı kapsamayacak bir israf ile seyrediyor.Ä°srafa deÄŸil,iktisada ihitiyacımız var.her tarafımız cevap ile kuÅŸatılmış durumda ve bu kuÅŸatma istikamet üzere hizaya getirilmeden mevcut cevaplar yokmuÅŸ gibi davranılamaz.(soru sormak adına bunu yapamayız.).Bazılaı için soru sonuçtur bazıları için nedendir.Ä°man içinde soru Ä°brahim(a s) sorduÄŸu gibidir yoksa sofistlerin düÅŸtüÄŸü demogoji kulvarına savruluruz.Muhkem bilgi üzerinden hikmete dönük (irfan) soru keÅŸfetmeliyiz. ”Bakış açısı bireyi içermiyorsa görünür hastalığı tanımanız hiçbir anlam ifade etmez.(1)
Ä°nsan her soru’nun cevabını bulamaz ve fakat sorumluluÄŸunun cevaplarındaki soru/nun kendisiyle yüzleÅŸebilir.Bu durum soruya nerden baÅŸlanıldığında çok cevabın neresinde “ol”unduÄŸu ile alakalıdır.Åžu halde durum soru ve bilgi iliÅŸkisinden önce sorumluluk(farkındalık) ve hikmet arasında istikamet kazanıyor.yani muhkem ahlak muteÅŸabih bilgiyi önceliyor.soru bu ikisi arasında istikamet kazanıyor. “Ä°nsanın katetmesi gereken mesafe çamurdan Allah’a kadardır.”(2) “Bekleyen insan dalga gibidir.Cevap olarak sahile vurmuÅŸtur.” (3) Kur’an’da insan Allah’a doÄŸru çabalamaktadır ve vardığı noktada veya varamadığı noktada yapayalnızdır.Peygamber Efendimiz(s a v) bu meÅŸakkatli yolun fiili cevabı ve rehberidir.(Hadis ve Sünnet ayrıntılı bir meseledir).Uzatılan eli tutmak tutacak el ile ilgilidir.Bu ilgi hikmetle donanmış bir bilgiyi içerir.
Ve’sselam
Ä°nsan Ruhuna yöneliÅŸ. Carl Gustav Jung(1)
Dinler Tarihi ve Dinleri Tanımak. Ali Şeriat(2)
M.Ä°kbal (3)
Henüz yorum yapılmamış.