Sosyal Medya

Makale

Size de çıkabilir

Biz, genelde baÅŸkasını vuran kanunsuzluÄŸu umursamayız.Yargı, siyasi rakibimizi veya ideolojik karşıtımızı kanunsuz bir ÅŸekilde vurmuÅŸsa, dert edinmeyiz, hatta “düÅŸmanımızı tasfiye ediyor” diye biraz seviniriz.

Polis sokakta veya karakolda beÄŸenmediÄŸimiz bir kiÅŸiye - gruba katmerli zulüm etmiÅŸse, bazen “Onlar da hak etti canım” deriz.

Kanunlu veya kanunsuz, birisi ıcığı - cıcığına kadar dinlenmiÅŸse, görsel malzemelere konu edilmiÅŸse, internet ortamı veya baÅŸka ÅŸekilde, yani bir ÅŸekilde önümüze servis edilmesinden rahatsız olmaz, hatta biraz da keyif alırız, belki dedikodusunu yaparız.

Bir ara, “yargı kutsaması” yapıldı bu memlekette. 28 Åžubat’ta, ya da o sürecin -ana babası durumunda olan takrir-i sükun, Ä°stiklal mahkemesi, Yassıada mahkemeleri dönemlerinde olan bitenler, birilerimize heyecan verdi.

DoÄŸrusu birilerimiz de Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında heyecan duyduk. DeÄŸil mi ki askeri vesayet tasfiye ediliyordu. Kurunun yanında yaÅŸ da yansındı, ne olurdu ki, bu memlekette baÅŸka yargı zulümleri olmamış mıydı, dün bize bugün onlara idi.

Ben o günlerde, bu davalardaki yanlışlıkları bile “oh olsun” duyguları içinde kabullenen ortamlarda, biraz farklı düÅŸünceye ilgi oluÅŸturabilmek için “Yarın bir savcı çıksa, sizin büyükleriniz hakkında örgüt kurmaktan dava açsa, polisi, yargıcı ayarlasa, hatta Yargıtay’da hakimler bulsa, -olmaz olmaz deme olmaz olmaz- bu cendereden kurtulabilir miydiniz?” sorusunu soruyordum. Olmaz mıydı? Vaktiyle Cemaat’e örgüt davası açılmamış mıydı? Salih MirzabeyoÄŸlu kaç zamandır gerçekten terör örgütü lideri olduÄŸu için mi içerde yatıyordu, yoksa sistemin kutsallarını mı sorgulamıştı? Parti kapatmalar tam bir sistem kumpası deÄŸil miydi?

Türkiye’de kurulu düzenin çarpık her uygulaması “Size de çıkabilir” cinsindendir.

Ä°ÅŸkence... size de çıkabilir.

Hukuksuzluk... size de çıkabilir.

TutukluluÄŸun cezaya dönüÅŸmesi... size de çıkabilir.

Ve dinleme belası... tabii ki size de çıkabilir.

Eskiden “Size de çıkabilir”in birinci plan müÅŸterileri, hiç ÅŸüphesiz islami kesimler, solcular ve Kürtler olurdu.

Siyasetçiler, cumhurbaÅŸkanları, baÅŸbakanlar, bakanlar, milletvekilleri de bu sistem zulmünü zaman zaman yaÅŸadılar.

O zamanların iÅŸkence piyangocuları, asker içindeki özel yapılar ve onların kullandığı polis-yargıç-bürokrat... her ne ise onlardı.

GeçtiÄŸimiz üç-beÅŸ yıl içinde, askerlerin payına da çıktı piyango. Dinlendiler, raporları tutuldu, yargı huzuruna çıktılar ve Türkiye’yi yeniden tanıdılar.

Åžu son hadise... 7 bin kiÅŸinin dinlenmesi. Dinlenenler arasına her çizgiden siyasetçi, aydın, yazar, iÅŸadamı vs’nin girmesi. MÄ°T BaÅŸkanı’nın bile dinlenenler arasında yer alması.

Ä°ÅŸin nasıl bir bela haline geldiÄŸinin tipik göstergesi olmuÅŸtur.

Her gün, nasıl bir iç pörsüme ile karşı karşıya bulunduÄŸumuzun örnekleri ile karşılaşıyoruz.

Sayın KılıçdaroÄŸlu, Baykal’ın kaseti size yol açtı diye sakın sevinmeyin, hatta sevinmek ne kelime, olur böyle vakalar gibi bakmayın.

Sayın Bahçeli, bu iÅŸ en çok sizin partinin tepe noktalarını vurdu, bigane kalmayın.

Sayın DemirtaÅŸ, bu iÅŸlerin Kürt siyaseti için nasıl bir maliyet oluÅŸturduÄŸunu en iyi sizler bilirsiniz.

Sayın BaÅŸbakan, belanın nasıl bir kapsayıcılık taşıdığını en iyi siz görüyorsunuz. Bir ülkenin BaÅŸbakan’ı dinleniyorsa, CumhurbaÅŸkanı, dinlenmediÄŸinden emin deÄŸilse, ülkenin sır diye bir ÅŸeyinin bulunmadığı kaygısı gelip toplumun yüreÄŸine oturmuÅŸsa, bu iÅŸi, “en acil memleket meselesi” olarak gündeme almak durumundasınız.

Öyle bir kumpasla karşı karşıya ki Türkiye, hakim IMEI numarası ile önüne konan bir dinleme talebini onaylarken, aynı zamanda kendi telefonunun dinlenmesine karar verdiÄŸinin farkında olamıyor!!!

Bu 7 bin kiÅŸinin dinlenmesi... Dile kolay. Bu dosyaları hangi polis yapısı hangi ihbarlardan yola çıkarak hazırladı, hangi savcının önüne geldi, hangi hakim kararı onayladı ve elde edilen dinleme kayıtları nerede? Kimin canı nasıl yandı bu dinlemelerle? Bir de, böyle tanınmış sima olmayıp da dinleme cenderesine sokulan sade insanların başına neler geldi?

Bu soruların her biri, yaÅŸanan belanın boyutlarını gösteren sonuçlar verebilir. Polisteki terfi ve tenziller için öyle dosya hikayeleri anlatılıyor ki, dudak uçuklar.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.