Sosyal Medya

Makale

Algıdan olguya: Bir savaşın sonuçları

Kızımın okulunda Kur'an töreni yapılıyor. Orada bulunan velilerden biri ablama dönüp, 'paralellerin okulunda 2 tane çocuÄŸumuz var. Seneye ikisini de alacağız' diyor.

Taksideyim. Haberleri pür dikkat dinleyen taksici 'abi, x dershanesi bu paralellerin deÄŸil di mi? Paralellerinse alacağım kızımı' diyor.

Üsküdar'dayım. Bir delikanlı, diÄŸerine 'bi daha o adama hoca dersen dalarım sana kanka' diyor.

BaÅŸakÅŸehir'de bir caminin çay ocağı. Camii cemaati hacı amca, Zaman ve Bugün'ü kastederek 'burada hainlerin gazeteleri varsa bi daha gelmem; haberiniz olsun' diye bağırıyor.

Acıbadem'de 8 yıldır tanıdığım ahbabımla sohbet ediyorum. 'Bu hafta himmet toplantısında büyük tartışma çıktı abi. Herhalde bundan sonra esnaf toplantılarını çok zor yaparlar' diye anlatıyor.

Bunlar, burada bir dursunlar.

Taksideyim. Taksici, 'BaÅŸbakan'ın bu yolsuzluÄŸu temizlemesi ÅŸart abi. BaÅŸka türlü çok yıpranır' diyor.

Bosna'dayım. Bir BoÅŸnak gazeteci 'Duamız Türkiye ile. Türkiye'nin önünü keserlerse burada iÅŸler sarpa sarar' diyor.

Ankara'dayım. Bir yüksek bürokrat 'bu ÅŸahane bir fırsat... BaÅŸbakan, yolsuzluÄŸun tozuna bulaÅŸanı atmalı partiden. Ä°yi deÄŸerlendirmek lazım bu süreci' diyor.

Üsküdar'dayım. Delikanlılar 'Abi, içerden ve yüksek sesle bir muhalefet geliÅŸtirmemiz gerekiyor artık. AK Parti'ye ÅŸikayetlerimizi yüksek sesle dile getirmenin zamanıdır. Yerel seçimlerden sonra iÅŸe koyulmak gerekir' diyorlar.

Bunlar da burada bir dursunlar.

Kimsenin olgularla, yani gerçekliÄŸi kanıtlanmış, yoruma açık olmayan bilgilerle iÅŸinin olmadığı; neredeyse herkesin birbiri aleyhine algı yönetmeye çalıştığı tuhaf ve kirli bir savaşın sonuna geliyoruz yavaÅŸ yavaÅŸ.

Bu savaşın sonuçları hakkında çeÅŸitli fikirlere sahibim.

Åžunu net ÅŸekilde görüyorum. Bence kazanamayacak ama Cemaat, bu savaşı kazansa bile kaybetmiÅŸtir. Zira Türkiye Müslümanları ile Cemaat arasında kapanması imkansız bir makas oluÅŸmuÅŸtur. Türkiye Müslümanları, Cemaat konusunda kendilerini aldatılmış hissetmektedirler. Haklı ya da haksız, fark etmez. Cemaat bu savaşı yönetememiÅŸtir. Türkiye Müslümanlarının hassasiyetlerine dokunmuÅŸ olmaları, Cemaati yalnızlaÅŸtırmıştır. Bedduanın oluÅŸturduÄŸu sevimsizlik ve Mavi Marmara hakkında ettikleri laflar bir yana; hatta Ä°HH konusunda geliÅŸtirdikleri ahlak yoksunu tavır bir yana; Menzil'e, Ä°smailaÄŸa'ya, Hüdai Vakfı'na v.b çektikleri algı operasyonları Cemaat'i 'kendisinden baÅŸka seveni olmayan' narsist bir yalnızlığa itelemiÅŸtir.

'Selam Terör Örgütü' dosyası ve 7.000 kiÅŸinin dinlenmesi iÅŸi ise bu yalnızlığa tüy dikmiÅŸtir. Siz, varlığınızın devamını insanları tehdit etmekte, onları sindirmekte görür ve Atasoy MüftüoÄŸlu'nun, Tarık Tufan'ın, Hüseyin Hatemi'nin yer aldığı muhayyel bir terör örgütü kurarsanız, o tüyün oraya dikileceÄŸi kesindir.

Gelelim savaşın diÄŸer tarafına. Yani hükümete ve BaÅŸbakan'a...

'12 yıldır iÅŸ tutup devletin çeÅŸitli kademelerini teslim ettiÄŸiniz; faaliyetleriyle gurur duyduÄŸunuz bu Cemaati ve bunların yapabileceklerini hiç mi görmediniz, hiç mi düÅŸünmediniz?' sorusu taÅŸ gibidir ve aklı eren herkes için önemli bir sorudur.

Bir baÅŸka taÅŸ gibi soru daha vardır. O da 'içerden muhalefete hazır mısınız' sorusudur. AK parti için, 'bağımsız Ä°slamcı' olarak isimlendirdiÄŸim ve AK Parti'yi ÅŸu ya da bu sebeplerle destekleyip ÅŸu ya da bu sebeplerle eleÅŸtiren kitlenin söylediklerine kulak verme zamanıdır.

Yolsuzluk iddiaları, olumsuz sosyolojik dönüÅŸüm ve servetin yanlış kullanımı, kalkınmacı politikaların zararlı etkileri, 'ötekini dinlememe' alışkanlığı, gençliÄŸin durumu, partideki kimi aktörlerin savunulmaması gereken davranışları ve benzeri konularda gayet 'içerden' ve gayet 'sert' bir muhalefete hazır olmalı AK Parti. Zira gördüÄŸüm kadarıyla 'içerde' bir enerji birikmektedir. Bu enerji doÄŸru deÄŸerlendirilir ve doÄŸru kullanılırsa AK Parti'nin hayrına bir enerji olacaktır.

Nükleer enerjiye karşı olmanın Türkiye'ye karşı olmakla bir tutulmaması gerektiÄŸini de, Gezi'ye inen herkesin vatan haini olmadığını da, kentsel dönüÅŸüm denen meselenin büyük yanlışlıklar barındırdığını da, muhafazakar tosuncukların yedikleri haltları da, gelir dağılımındaki adaletsizlikleri de, Alevilerin hakları konusunda çok geç kalındığını da... KonuÅŸmamız gerekiyor ve konuÅŸmalıyız.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.