Bilginin gösterişli mekanları: Manastır kütüphaneleri
Melk Manastırı Kütüphanesi
MELK, AVUSTURYA
Melk Manastırı, Tuna nehrine bakan kayalık bir tepede Avusturya’nın Melk kasabasının yukarısında bir Benedikten manastırıdır. 1089 yılında kurulan manastır 12. yüzyılda kapsamlı elyazması koleksiyonu ile meşhur oldu. Manastırın yazı salonu da elyazması eserlerin üretimi için önemli bir yerdi. Melk Manastırı Kütüphanesi ortaçağ müzikal elyazmaları konusunda eşsizdir. Umberto Eco’nun kült romanı Gülün Adı’nda “Melk Adso” ismi buraya yapılan bir atıf olarak biliniyor.
Toplam 11 / 4. Foto
İslam Medeniyeti’nin en önemli kütüphanesi ise kuşkusuz Abbasiler döneminde Bağdat’ta oluşturulan ve içinde kimi rivayetlere göre bir milyon, kimine göreyse beş milyon kitap bulunan kütüphaneydi. Ne yazık ki Bağdat’ın uğradığı Moğol işgali esnasında yok edilen bu kütüphane ile geçmişin büyük bir bilgi birikimi de yok oldu. Ortaçağ Avrupa’sında ilkin Hristiyan teolojisi ile ilgili eserlerin toplandığı manastır kütüphaneleri ile başlayan kütüphane geleneği aydınlanma dönemi ile çeşitlendi. Kitabı ait olduğu yerde, yani kütüphanede okumanın keyfi farklı bir duygu.