Sezai Karakoç: Ayasofya ne kadar çok sabırlısın
Eski deyişle söyleyelim: hafızalarımız ne kadar nisyanla malul! Yani ne unutkan kişileriz! Birinci Dünya Savaşı’nda İstanbul işgal edildiğinde Ayasofya’yı askeri bir birlik koruyordu. İşgal kumandanlığı hükümetten bu birliğin Ayasofya’dan alınmasını istedi. Maksatları Ayasofya’yı kilise yapmaktı. Birliğin kumandanı kahraman subay: “ben ve askerim hiçbir şekilde Ayasofya’yı bırakmayız. Onu gece gündüz savunacağız. Eğer bırakmamız için ısrar ederseniz, işgalci askerler üstümüze gelirse, kendimizle birlikte Ayasofya’yı havaya uçururuz” dedi. Bunun üzerine işgal idaresi ısrardan vazgeçti. İşgal boyunca Ayasofya bu birlik tarafından savunuldu. İstanbul’a giren ve İstanbul’u alan düşman, Ayasofya’ya giremedi ve Ayasofya’yı alamadı. Bu ve bunun gibi binlerce kahramanlık; genç nesillere öğretilmedi. Meşhur olaylar meçhulmüş gibi kaldı.
***
Camilikten çıkan yalnız Ayasofya değil, Fetih’te cami yapılan meşhur bir kilise de 500 yıl Zeyrek Camii olarak görev yaptıktan sonra, bilmem nasıl camilikten çıkmış ve bugün yarı harap vaziyette, bir eşi bulunmaz Zeyrek semti ve evleri gibi yok olmayı bekliyor.
Yine camilikten çıkarılan Kariye Camii de, bu gün müze adı altında turistlere gösterilmekte.
Toplam 10 / 9. Foto
Sezai Karakoç ve onun “diriliş”çi izinden gidenler savaşı kazanmıştır ve büyük şairin beklediği güneş doğmuştur. Gerçek özgürlüğün türküsü olmuştur İstanbul. Ve bu türkü kıyamete kadar söylenecektir.