Yazının Erbabları: Osmanlı Yazı Sanatkarları Hattatlar
Yazının yüzünü ağartan hattat
Reşat Ekrem Koçu'nun naklettiğine göre, azatlı bir kölesi, aynı zamanda manevi evladı olan ve "Karahisari Kulu" lakabıyla anılan hattat Hasan Çelebi de Mimar Sinan'ın şaheser yapılarının çoğunun yazılarını yazdı. Ayrıca Koçu'ya göre, Karahisari yazıda Arap ve Fars zevkinden sıyrılarak Türk'ün sadelik içinde asaleti ifade eden zevkini hakim kılan bir sanatkardır. Devrinde kendisi hakkında şu şiir yazılmıştır:
"Hatt-ı hȗb içre beyâza çıkaran kendüzünü (kendi özünü),
Yazının Karahisârî'dir ağartan yüzünü"
Güzel yazılar içinde kendi özünü ak eyleyen Karahisârî, yazının da yüzünü ağartmıştır.
Toplam 16 / 8. Foto
Hz. Ali, "Yazının sırrı üstadın öğretişinde, kıvamı çok yazmakla, devamı ise İslam dini üzere olmakladır" diyerek hat sanatını tarif eder. On dört asırdan bu yana İslam sanatlarının en önemli kollarından biri olan hat sanatı, kültür hayatında çok önemli bir alanı teşkil etti. Özellikle fetihten sonra bir kültür medeniyeti haline gelen Osmanlı, ilim ve sanat bakımından da "merkez" vasfını yüklenmesi sebebiyle hat sanatında da öncü bir rolü üstlendi. Peki kültür hayatında bu denli önemli yer teşkil eden hat sanatının Osmanlı medeniyetindeki öncü şahsiyetleri kimdir?