Prof. Dr. Halil İnalcık Batı konusunda uyarmıştı: Onlar vazgeçmedi
1916'da İstanbul'da doğan Halil İnalcık, yükseköğrenimine 1935'te Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde (AÜDTCF) başladı. 1940'ta mezun olan İnalcık, Timur üzerinde hazırladığı bir seminerle Fuad Köprülü'nün dikkatini çekti, onun takdir ve tavsiyesiyle, AÜDTCF Yeni Çağ Kürsüsü'ne ilmî yardımcı tayin edildi.
1942'de Türkiye'de sosyo-ekonomik tarih yazıcılığının ilk örneklerinden biri olan Tanzimat ve Bulgar Meselesi adlı teziyle doktor unvanını aldı. Aynı yıl, AÜDTCF Yeni Çağ Kürsüsü'ne asistan olarak atanan İnalcık, 1943'te Viyana'dan 'Büyük Ricat'e Osmanlı İmparatorluğu ve Kırım Hanlığı unvanlı teziyle doçentliğe atandı.
1945'te AÜDTCF Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden Şevkiye Işıl hanımla evlendi. Araştırma sahasını doktora tezinden itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun sosyal ve ekonomik meselelerine yoğunlaştıran, İstanbul'da Osmanlı arşivlerinde ve Bursa şer'iyye sicilleri üzerinde araştırmalar yapan İnalcık, 1947'de Türk Tarih Kurumu üyeliğine seçildi.
1952'de, Viyana Bozgun Yıllarında Osmanlı-Kırım Hanlığı İşbirliği teziyle profesörlük pâyesi alan İnalcık, yaptığı çalışmalarla 1950'lerden itibaren, başta Amerika olmak üzere adını tüm dünyaya duyurmaya başladı.
Toplam 15 / 2. Foto
Sosyal bilimler açısından dünyada ilim âlemine yön veren hocaların hocası merhum Prof. Dr. Halil İnalcık, Almanya'nın Münih şehrinde katıldığı Bizantinistler kongresinde; Almanya'nın Bavyera Bölgesi Kardinali'nin, "Ayasofya'nın kubbesi üzerinde Hıristiyanlığın yıldızı parlayacak." ifadesi üzerine salondakiler tarafından dakikalarca ayakta alkışladığını anlatmıştı. Prof. Dr. Halil İnalcık, Batı'nın gizlediği yüzü ve amaçları hakkında Türkiye'yi şu sözlerle uyarmıştı: "İstanbul'u bugün hala Batı benimsemeye devam ediyor. Sizi uyarıyorum bir tarihçi olarak. Bütün bunlar bir oyundur. Batı hiçbir zaman vazgeçmedi."